(ANKARA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Memleket çok zor günlerden geçiyor, büyük acılar yaşıyoruz. Bu kadar acı varken, birlik beraberlik içinde olmak varken birileri büyük bir çatışmayı körüklemeye çalışıyor. Biz bunlarla siyasi düzlemde bütün mücadelemizi veriyoruz. Önümüzdeki süreç CHP`nin bütün üyeleriyle birlikte bir sonraki cumhurbaşkanını belirlemek üzere cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği bir süreç olacak. Baba evine herkesi davet ediyoruz, gelsinler, kaydolsunlar, oy kullansınlar. Her şey çok daha güzel olacak. Bütün sıkıntıları hep beraber aşacağız. Kimse enseyi karartmasın. Biz biriz, beraberiz, güçlüyüz ve gelecekten çok umutluyuz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV`de Manisa`nın Kula ilçesinde yer alan Kula Salihli Jeoparkı`nda çekilen “Görkemli Hatıralar” programına katılarak soruları yanıtladı. Özel, İlkay Akkaya`nın seslendirdiği “Kurtuluş Yok Tek Başına” şarkısıyla karşılandı. Özel`e; Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ve CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper eşlik etti.
Özel, Serhan Asker`in “İktidara gelirseniz bu jeoparkın tanıtımı konusunda neler yapacaksınız” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Bu meseleler yaklaşım, farkındalık meselesi. Kendin inanmadığın bir şeye kimseyi inandıramazsın. Ben son bir yılda Manisa hariç 54 ilde, 209 farklı ziyarette bulundum. Ama buranın yeri ayrı. Çünkü buraya yapılacak katkı Kula`ya, Manisa`ya ve Türkiye`ye yapılacak katkıdır. Hem sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle hem gerçek anlamda kültür, sanat ve turizme verilecek önemle vizyon sahibi bir iktidara ihtiyaç var. Yani aklı yüzyıllarca geride olanların izinden gitmeye çalışıp da Türkiye`yi paçasından aşağıya çeken bir iktidara değil; aklı ileride, hedefleri büyük bir iktidara ihtiyaç var. Onu da ‘Nereden bulacağız` derseniz, biri bulmuş, işaret etmiş. Gazi Mustafa Kemal Atatürk hepimize vasiyet etmiş, ‘Muasır medeniyetleri yakalayacaksın, geçeceksin` demiş. Biz onun partisiyiz. Hedefimiz her anlamda gelişmiş ülkeleri yakalayıp geçmek. Başkalarının da yüzyıllarca geriye götürmenin nasıl hesapları içinde olduğunu, Türkiye`ye neler kaybettirdiğini, Türkiye`yi bir hukuk devleti olmaktan bir polis devleti olmaya, yargı baskısıyla yönetilen bir ülke olmaya, özgürlükleri kısıtlamaya... Onu kısıtlıyorlar, bunu kısıtlıyorlar. Özgürlüklerin en sonuna kadar yaşandığı, kimsenin kimsenin giyimine kuşamına karışmadığı ama bütün gençlerin istediğini yiyip içebildiği çünkü ekonominin, yoksulluğun bu kısıtlamaları getirmediği bir Avrupa ülkesi yapacağız Türkiye`yi.”
“Silivri`ye gideceğim”
Özel ardından Silivri`de tutuklu bulunan Gezi tutukluları Can Atalay, Tayfun Kahraman`ı anarak konuşmasına devam etti. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Haksız yere içeride tutulan herkesin, Zafer Parti`sinin Genel Başkanı başta olmak üzere tüm siyasetçileri, tüm gazetecileri selamlıyorum. Ben bu hafta ya da önümüzdeki hafta zaten gidip hepsini bir kez daha ziyaret edeceğim.”
“Konteynerdakilerin sadece yüzde 10`u konteynerden kurtulabildi”
Özel, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde depremden etkilenen üç ile yaptığı ziyaretleri ise şöyle değerlendirdi:
“Adıyaman`da bir kafe açmış Belediye Başkanımız Abdurrahman Tutdere. Herkesle fotoğraf çektiriyoruz. İki yıl geçmiş, acıları unutmaya, yüzler gülmeye çalışırken gülemeyen birisini gördüm orada. ‘Senin bir derdin mi var` dedim. ‘Ben bir başımayım Özgür Ağabey` dedi. Ailesinden dört kişiyi kaybetmiş, bir başına kalmış. Hukuk fakültesini kazanmış, hukuk fakültesine gidemiyor. Babasının evini yaptırabilmek için belediyede işe girmiş, çalışıyor. 50-100 bin tane hikaye o 10 şehirde dolanıyor. Dokunduğunuz her yerden bir başkasını dinliyorsunuz. Bu vakitten sonra birkaç şey var: Unutmamak, dayanışma göstermek, eksikleri takip etmek. Çünkü maalesef konteynerdakilerin sadece yüzde 10`u konteynerden kurtulabildi. 700 bin kişi konteynerde kalıyordu. Şimdi resmi rakamlara göre, 620 bin kişi kalıyor.”
“Adıyaman`a bir sahip çıkma hikayesidir Abdurrahman Tutdere`nin hikayesi”
Özel, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum`un “Adıyaman`da hayat normale döndü” sözlerine ilişkin şunları söyledi:
“O bunu dedikten sonra Abdurrahman Tutdere; ağabeyinin çocuğu, eşi ve yeğenini elleriyle çıkardı, battaniyeye sardı, köyüne götürdü, defnetti, tekrar enkazların başına geldi, Adıyamanlılara sahip çıktı. Bundan bir süre sonra, ‘ Adıyaman`da hayat normale döndü` denince bütün yardımlar kesildi Adıyaman`a. ‘Bu yapılan iş alçaklıktır` gibi bir laf etmiş Abdurrahman. Bunun üstüne bu Bakan, Abdurrahman`ı gördüğü bir yerde, halkın arasında Abdurrahman`ın üzerine doğru yürümüş, ‘Sen bunu bana nasıl dersin` diye. Abdurrahman da kendini kaybetmiş, bunun iki yakasına yapışmış. Zor ayırmışlar. O günden sonra Adıyaman, Abdurrahman`ın yakasını bırakmadı ‘Sen bizi bırakmayacaksın` diye. O isyanlarını korkmadan dile getirip bir de bu yüzsüzlüğe karşı da sinirlerine hakim olamayıp iki yakasına yapışınca Bakan`ın, Abdurrahman`a demişler ki ‘Biz artık seni bırakmıyoruz. Bu Adıyaman`ın hakkını sen savunursun.` Adıyaman`a bir sahip çıkma hikayesidir Abdurrahman Tutdere`nin hikayesi. Bir siyasi hikaye değildir.”
“Biz biriz, beraberiz, güçlüyüz ve gelecekten çok umutluyuz”
Özel, program sonunda Türkiye`deki tüm vatandaşları, Kula-Salihli Global Jeoparkı`nı görmeye davet etti ve şöyle konuştu:
"Memleket çok zor günlerden geçiyor, büyük acılar yaşıyoruz. Bu kadar acı varken, birlik beraberlik içinde olmak varken birileri büyük bir çatışmayı körüklemeye çalışıyor, gerginlikleri körüklemeye çalışıyor. Biz bunlarla siyasi düzlemde bütün mücadelemizi veriyoruz. Önümüzdeki süreç CHP`nin bütün üyeleriyle birlikte bir sonraki cumhurbaşkanını belirlemek üzere cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği bir süreç olacak. Baba evine herkesi davet ediyoruz, gelsinler, kaydolsunlar, oy kullansınlar. Bundan sonraki süreçte de şöyle bakıyoruz meseleye: Her şey çok daha güzel olacak. Bütün sıkıntıları hep beraber aşacağız. Kimse enseyi karartmasın. Biz biriz, beraberiz, güçlüyüz ve gelecekten çok umutluyuz."