CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM`de partisinin grup toplantısında ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, şunları kaydetti:
"Memlekette geliri gerilemeyen, fakirleşmeyen kimse kalmadı"
"Memlekette geliri gerilemeyen, fakirleşmeyen kimse kalmadı. Eskinin orta direği artık yoksul, eskinin yoksulları ise derin yoksulluğun pençeleri arasında can çekişiyorlar. Bu ekonomik buhranda emekliler, asgari ücretliler kadar mağdur olan kesimlerin başında öğrenciler de geliyor. Yapılan bilimsel bir çalışmada Eylül 2024`te üniversite öğrencisinin aylık yaşam maliyetinin 22 bin 900 lira olduğunu gösteriyor. Eylül`den bugüne resmi enflasyon rakamı işlendiğinde bu rakam 25 bin liraya çıkıyor. Üç öğün beslenme ve barınma giderlerinin bir asgari ücreti geçtiği bir ülkede yaşıyoruz. Son yıl okulunu donduran üniversite öğrencilerinin sayısı pandemide donduranların üzerine çıkmış durumda. 2023`te 74 bin, 2024`te 56 bin üniversite öğrencisi okulunu dondurdu. Burada bir yoksulluk pandemisi ile karşı karşıyayız. Konu o kadar hazindir ki 2022 yılında evladını üniversitede okutacak kudreti kendisinde gören 74 bin aile evladına mahcup olmuş, evladının boynunu bükmüş ve memlekete geri dönmüştür. Aynı rakam 2024`te de 56 bin olarak gerçekleşmiştir.
Bu şartlar altında İş-Kur üzerinden haftanın bir ya da üç günü çalışacaklara iş bulmak için yani üniversite öğrencileri için bir program açılıyor. Mezun olan 100 gençten 20`sinin işsiz olduğu noktada üniversite öğrencilerine İş-Kur`un ilan ettiği 69 bin kontenjana tam altı günde 250 bin başvuru yapıldı. Öğrencilerin nasıl bir yoksullukla, barınma, karnını doyurma sorunu ile karşı karşıya olduğunun en net göstergesidir. Bu öğrencilerin neredeyse tamamı KYK kredisi almak durumunda olan öğrenciler. Erdoğan, kendisinden önceki koalisyon hükümetini ve Başbakanı Ecevit`i aşağılarken sürekli `ben geldiğimde 45 liracık KYK bursu vardı biz onu nerelere getirdik` diyor. 45 liracık KYK bursu ile o gün 30 liracık olan çeyrek altından bir buçuk tane alıyordu. Bugün KYK kredisi 3 bin lira yani yarım çeyrek altın alınamaz durumda. Yani aşağıladığı dönemin fillen üçte biri kadar öğrencilere burs veriyor.
"Açlar, tokların kendilerini anlamadığını gayet iyi biliyorlar"
İstiyor ki yaptığı yargı tacizlerini, haksız saldırıları konuşalım ve bu meseleleri konuşmayalım. Yangın, yoksulluk, yenidoğan çetesi konuşulmasın, milletvekillerinin doktorları hedef göstermesi konuşulmasın. Öğrencinin açlığı, yoksulluğu konuşulmasın. Ramazan geliyor, tokların açların halinden anlaması için üzerlerine farz olmuş bu ibadet geliyor. Açlar, tokların kendilerini anlamadığını gayet iyi biliyorlar. Bu grup toplantısında Ramazan Bayramından önce hep yaptığımız bir karşılaştırmayı Ramazan kolisi için yapalım. Sadece geçen sene içinde ayçiçek yağı, bulgur, makarna, nohut, kıyma, un, pirinç ve çaydan oluşan bir Ramazan kolisi 950 lira iken bu sene bin 610 lira. Artış yüzde 70. Bu alışveriş yapacak herkesin vicdanına emanet ediyorum. Asgari ücretliye verilen zam yüzde 30. Bu koliyi geçen sene alabilen asgari ücretliye bu sene `kıymayı bırak, unu elleme, nohutsuz da doyarsın` diyeceksin. Emekliye son verilen zam yüzde 15. Sürünen emekliye 14 bin 500 lira geçin diyorlar.
Biz Tayyip Erdoğan`la sürekli birbirimizi takip ediyoruz. Ben takip ediyorum o sıcak salonlarda atadıklarına kendisini alkışlatıyor. O takip ediyor ben bunu eleştiriyorum, `Özgür Özel memleket memleket gezip sarraflara girip altın hesabı yapıyor` diyor. `Altın hesabını bırak` diyor. Çağırdığı tarafa gitmediğim için çıldırıyor. Bir yılda 54 memlekete, 213 ziyaret yapmışım, Tayyip Bey deprem bölgesinde bile tek bir ile gidip sıcak salonlarda 5`li çetelere ödüller dağıtmış. Oysa ben onu konteynerlara çağırdım. `Bir yılda evinize gireceksiniz` dediği 670 bin kişinin sesini duymaya çağırdım. Hatay`daki 222 bin kişiden 215 binin hala konteynerde olduğunu görmeye çağırdım. `Konutların yüzde 30`unu verdik` diyor ama konteynerların yüzde 10`u boşalmamış. Onu görmeye çağırdım ama dinlemiyor.
"Dünya`daki bütün ekonomistler şunu söyler; ülkenin tuttuğu yol doğru bir yol değil"
Asgari ücret ilk 1951`de belirlenmiş. 1951`den bugüne kadar asgari ücret ilk kez bu sene bir tam altın alamaz duruma gelmiş. Bugün Cumhuriyet altını Anadolu`nun dört bir yanında 23 bin 470 lira, asgari ücret bunun altında. 74 yıldır ilk kez asgari ücreti bir altın alamaz hale getiren Erdoğan`ı ona oy veren ve altın hesabını herkesten iyi bilen Ayşe teyzemle Mehmet amcama şikayet ediyorum. Televizyonlarda izlerken çok üzüldüğüm görüntüler var. `Durumunuz nasıl` diyorlar `geçinemiyorum` diyorlar. Sonra dönüp `fitre, sadaka kabul ediyor musunuz` diyorlar çoğunun da çok gururuna dokunuyor. Çok kötü görüntüler, buğulanan gözler görmeye dayanamıyoruz ama bu soru şu yüzden yöneltiliyor; Diyanet İşleri`nin geçen yıl 130 lira olan fitreyi 180 liraya yükseltmesi ve sorulan soru üzerine asgari ücretlinin ve emeklinin de fitre kabul edebileceklerinin söylenmesiydi. Bu maaşa emekliyi mahkum edene de bu soruyla emekliyi muhatap edene de yazıklar olsun."
Emeklilere verilen bayram ikramiyesine ilişkin ise Özel, "2018`de bizim zorumuzla verdiği bin lira 24 kilo kıyma alıyordu. Bugün 3 bini 4 bin 500`e bile yükseltse yapacağı 6 kilo kıyma. Tam 4`te birine inmiş durumda. Emeklilerin ikramiye beklentisi tartışmasını buradan okumakta fayda var. Bu fakirliğin temel nedeni ne diye sorarsanız Dünya`daki bütün ekonomistler şunu söyler; ülkenin tuttuğu yol doğru bir yol değil" ifadesini kullandı.
(SÜRECEK)