Kemal Kılıçdaroğlu`nun yakın çalışma ekibinden Bülent Kuşoğlu, ANKA Haber Ajansı`na yaptığı açıklamada gündemi değerlendirdi. İktidarın muhalefeti bölüp parçalamak, iç tartışmalar ve kargaşalarla etkisini zayıflatmak istediğini dile getiren Kuşoğlu, 2023 Mayıs seçim sonuçlarının iktidarı ürküttüğünü, 31 Mart seçimlerinin ise iktidardaki endişeyi daha da büyüttüğü tespitini yaptı. Gelinen sürecin miladını 2023 Cumhurbaşkanı seçiminden başlatmak gerektiğini kaydeden Kuşoğlu, şunları söyledi:
``Devletin tüm olanaklarının, propaganda mekanizmalarının kullanılmasına, iftira ve manipülasyon videolarının ekranlara sürülmesine iktidar gücünün tüm mali ve medya olanaklarının seferber edilmesine rağmen 2023 Mayıs seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu`nun yüzde 48 oy alması resmi otoriteyi geriletmektir, diğer anlamıyla da galibiyettir. Bu andan itibaren iktidar CHP`yi ve muhalefeti bölme planlarına girişti. Çünkü ortada duran somut gerçek CHP ve diğer muhalefetin bölünmemesi, parçalanmaması, sağlam durması durumunda Erdoğan`ın hiçbir koşulda kazanma ihtimali yok.``
``İktidar güvenlik bahanesine sığınıp demokrasiyi yok ediyor``
Bülent Kuşoğlu, gerek DEM Partili gerekse başta İstanbul olmak üzere CHP`li belediyelere açılan soruşturmaların, davaların arkasındaki planın çok açık şekilde herkes tarafından görüldüğünü, iktidarın tek amacının totaliter anlayışı pekiştirmek olduğunu savundu. Açılan dava ve soruşturmaların tamamının bir şekilde terörle irtibatlandırıldığına dikkate çeken Kuşoğlu, ``İktidar totaliter, baskıcı anlayışı pekiştirmek için görünürde terörü malzemeye dönüştürerek ‘ben ülkenin güvenliğini sağlayacağım, bu ortamda benden demokrasi beklemeyin` diyor. Bu yolla muhalefet hareketinin önünü kesmeyi, muhalefetin birlikteliğini parçalamayı hedefliyor. Bu açılan davaların tamamının mesnetsiz kumpas davaları olduğu apaçık ortada. Burada dimdik durması ve iktidarın totaliterleşme özlemlerine set çekmesi gereken tek güç var o da CHP`dir. İktidarın bu planlarını, muhalefeti bölme-parçalama hedeflerini boşa çıkartacak, ayakta kalması ve diğer muhalefeti de bu yönde birleştirmesi gereken, milletin umut bağladığı tek güç merkezi CHP`dir. CHP böylesine büyük bir görev ve sorumluluk altındadır” ifadelerini kullandı.
``Kurultaya şaibe gölgesi düşürmek istenen davanın üzerine sonuna kadar gidilmelidir``
CHP`nin 38. Kurultayına yönelik ``şaibe`` iddiaları, başlatılan soruşturmalarla ilgili soruya ise Kuşoğlu, şu karşılığı verdi:
``Ortaya atılan şaibe iddiaları, savcılıkların yürüttüğü soruşturmalar iktidarın özellikle CHP`yi bölme, karışıklık ve kaos yaratma politikalarının bir başka boyutudur. Bu iddiaların ortaya atılması, savcılıkların harekete geçirilmesinin tek hedefinin CHP`yi bölmek, parçalamak olduğu çok açık. CHP Kongresi hakkındaki bu iddiaların dillendirilmesi bile ‘şüyuu vukuundan beter` bir durumdur. O nedenle sonuna kadar üstüne gidilmeli, bu iftiraları atanlar, ifade verenler, kurultaya dava açanların gerçek niyetleri, arkasındakiler açığa çıkartılmalıdır. CHP mutlaka bu davayı sonuna kadar götürmelidir."
Bülent Kuşoğlu, kurultayın iptali söz konusu olursa Kemal Kılıçdaroğlu`nun yeniden aday olmayı planlamadığını da şu sözlerle aktardı:
``Kemal Bey`in yeniden adaylık gibi bir düşüncesi ve amacı ya da hedefi kesinlikle yok. Ne Cumhurbaşkanlığına ne de genel başkanlığa adaylığı hiç düşünmüyor. Tek düşüncesi muhalefet hareketini CHP etrafında bir araya getirmek, birleştirmek, bu iktidarın karşısında bir güce dönüştürmek. CHP`yi savunmak, demokrasinin koruyuculuğunu üstlenen bu tek güce elinden geldiğince katkı vermek.``