(VAN) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve bölge illerin baroları, Van Adliyesi önünde bir araya gelerek Van Büyükşehir Belediyesi`ne kayyum atanmasına tepki gösterdi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB), Van Büyükşehir Belediyesi`ne kayyum atanmasına karşı açıklama yaptı. Van Adliyesi önünde yapılan açıklamaya TBB Yönetim Kurulu üyeleri Ali Bayram ve Nizam Dilek ile Van, Ağrı, Mardin, Muş, Hakkari, Diyarbakır, Iğdır ve Şırnak Baro Başkanları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği`nin (ÖHD) yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve siyasetçi katıldı.
"Halkın özgür iradesini yok saymak demokrasiye darbedir" pankartının açıldığı açıklamada konuşan Van Baro Başkanı Sinan Özaraz şunları söyledi:
"Van halkının iradesine, demokrasi ve hukuka sahip çıkma adına yıllardır Doğu ve Güneydoğu`da uygulanan kayyum atama hukuksuzluğu gün geçtikçe daha da artarak devam etmektedir. Biz bugün kayyum hukuksuzluğuna karşı demokratik değerleri, Anayasal düzeni Van halkının seçme ve seçilme hakkını sahiplenmek adına buradayız. Artık yönetsel bir rejime dönen bu kayyum hukuksuzluğu demokratik değerleri ihlal eden anayasal düzeni ortadan kaldıran güvence altına anayasal tarafından alınmış olan seçme ve seçilme hakkını ihlal eden kaldıran bir uygulamaya dönüşmüş durumdadır.
Kürt halkının iradesini hedef alan bu uygulama unutulmamalıdır ki artık sadece Kürt halkının değil Türkiye`deki Tüm halkların demokratik değerlerini Anayasal güvencelerini temel hak ve özgürlüklerini ortadan kaldıran bir uygulamaya dönüşmüş durumdadır. Bu artık tüm Türkiye`deki halklara yönelmiş bir hukuksuzluktur. Şunu çok iyi biliyoruz ki bu ülkede bu hukuksuzlukları yaratan maalesef ama maalesef bağımsız olması gereken yargı eliyle gerçekleşiyor. Yine Abdullah Zeydan`la ilgili verilen karar masumiyet ilkesini ihlal etmiş. Anayasanın masumiyet ilkesini ortadan kaldırmış kesinleşmeyen bir hükme dayanarak Kürt halkının iradesi hedef alınmıştır. Bizler şunu çok iyi biliyoruz. Kayyum uygulaması hukuki bir tedbir değildir. Kürt halkının iradesini hedef alan hukuksuz bir uygulamadır biz bu hukuksuz uygulamayı tanımıyoruz, meşru olarak görmüyoruz. Ve biz şunu çok iyi biliyoruz ki bu hukuksuz uygulamayı gerçekleştirenler bu ülkede uygulanan cezasızlık politikasından güç alıyorlar.
Bu nedenle cezasızlık her zaman dediğimiz gibi sadece o faili güçlendiren değil, yeni işlenen suçlara da bir aracıdır. Bu nedenle Van Barosu olarak, Barolar olarak cezasızlık politikasıyla her zamanki gibi mücadele etmeye devam edeceğiz. Ve yargıya da şunu belirtiyorum. Yargı bağımsızlığı sadece bizlerin değil aynı zamanda sizlerin de bir teminatıdır. Teminatımızı ortadan kaldırmayın. Yarın yine hukuksuzluklar karşısında hukukun önüne çıktığınızda ihtiyaç duyacağınız şey hukuk üstünlüğü olacaktır. Bizler yine yetkilileri buradan hukuk üstünlüğüne, demokratik değerlere, demokrasiye geri dönüş çağrısında bulunuyoruz. Bu hukuksuzluktan vazgeçin. Van`ın iradesini iradesine el koymaktan vazgeçin. Ve seçilmiş başkanları göreve iade edin."
TBB Yönetim Kurulu üyesi Nizam Dilek ise, "Demokratik hukuk sisteminin en temel özelliği seçme ve seçilme hakkının korumasıdır. Kayyum atanmasıyla bu hak ortadan kaldırıldığı gibi seçmen iradesine de aynı zamanda ipotek konulmuştur." dedi.
Ali Bayram: Hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz
TBB Yönetim Kurulu üyesi Ali Bayram şu ifadeleri kullandı:
"Yargının bağımsızlığı, yargının, mağdurun kimliğine bakmaksızın hukukunu kurumayı gerektiren bir şekilde hareket etmesini gerektirmektedir. Yargı bütün vatandaşlara eşit mesafede ve aslında vatandaşın etnik, dini kimliğine, düşüncelerine kör olmak zorundadır. Kimin ne düşündüğünün, kimin neye inandığının, kimin nasıl bir ideolojik dünyaya zihniyete sahip olduğunun yargı nezdinde zerre bir öneminin olmaması gerekir. Hukuk devletinde yargının yapması gereken vatandaşın her türlü hukukunu korumak dışında başka bir şey değildir. Vatandaşın her türlü hukukunun teminatı, yargı daha doğrusu bağımsız yargıdır. İşte biz bu nedenle bugün ölçüsüz bir biçimde seçilmiş olan belediye başkanlarının yetkilerinden elinden, yetkilerini ve görevlerinin elinden alınarak bu yetkililere son verilmesini, hukuka aykırı buluyor. Barolar Birliği olarak daha önce de ifade ettiğimiz gibi yargıyı da idari makamları da, kamusal bütün makamları da bu iradeye saygılı olmaya, hukuka uygun davranmaya davet ediyoruz."
Abdullah Zeydan: Bu halkın iradesini gasp ediyorlar
Yerine kayyum atanan Abdullah Zeydan konuşmasında şunları kaydetti:
"Bir yerde hukuk yoksa, bir yerde adalet yoksa, bir yerde vicdan yoksa orada hiçbir şey doğru gitmez. Bizlerle ilgili yargılama süreçlerinin tamamıyla siyasi sayiklerle yürütüldüğünü, siyasi iktidarın emriyle yürütüldüğünü biz hep söyledik. Bizler ne olursa olsun halkın iradesini, hukuku, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Nasıl ki, nasıl ki bir dönem şu anda Türkiye`yi yönetenlere karşı vesayetçi kurumların, yargı kurumlarının, kumpas davalarıyla o dönemin iktidarını ortadan kaldırmaya çalıştılarsa ki başaramadılar Çünkü halk arkalarındaydı. Bugün işte o vesayetçi kurumlardan medet uman halk iradesini ezmeye çalışanlar şunu herkesten iyi biliyorlar aslında. Halkı yenemezsiniz. Hakikati yenemezsiniz. Hukuku yenemezsiniz Adaleti yenemezsiniz. Dönem dönem ceberrut anlayışınızla bu insanları işkenceden geçirebilirsiniz. Bu insanların hakkını hukukunu gasp edebilirsiniz. Ama tarihte bize göstermiştir ki bu ceberut darbeci anlayışlar her zaman kaybetmiştir.
Hakkı, hukuku, adaleti savunanlar halkın iradesini, millet iradesini savunanlar her zaman kazanmıştır. Burada Van halkı sadece Van halkının iradesini, onurunu korumuyor. Demokrasiyi korumuyor. Aynı zamanda bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın da onurunu koruyor. 85 milyon yurttaşın da adaletini, demokrasisini koruyor. Onun için biz çok asaletli bir mücadele yürütüyoruz. Ne olursa olsun bu kayyum gasplarına hırsızlık ve yolsuzluk düzeni olduğunu 31 Mart`ta dünyaya ilan ettiler. Fakat ısrar da halen bu halkın kalan üç beş kuruşuna da çökme adına utanmadan gelip bu halkın iradesini gasp ediyorlar. Bizler adaleti hukuku savunmaya devam edeceğiz. Bizlerle demokrasiyle, adaletle hukukla dayanışma gösteren başta hukukçulara ve bütün vicdanlı, adaletli birlikte onurlu, özgür yaşamı isteyen milyonlara buradan sevgili eş başkanımız Neslihan Şedal ile birlikte tekrar teşekkür ediyoruz."