Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN/Kamera: Mehmet ÇALPAR

(İSTANBUL) 2 Nisan boykotuna destek verdikleri gerekçesiyle dün gece gözaltına alınan ünlü oyuncu Cem Yiğit Üzümcüoğlu ve doktor Enes Özel`in de aralarında bulunduğu 11 kişi, bu akşam saatlerinde yurt dışı çıkış yasağı ve imza yükümlülüğü ile serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlar Çağlayan`da, adliye önünde açıklama yaptı ve "Suç işlemedik, bir nefret söyleminde bulunmadık. Bu sebeple, susmayacağız, anayasal haklarımızı kullanmaya, özgürlüğümüz için uğraşmaya devam edeceğiz... Haklarımız doğrultusunda, sözümüzü, fikrimizi beyan etmekte özgürüz, özgür olmaya da devam edeceğiz. Bunun önünde bir engel varsa da, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

2 Nisan boykotuna yönelik çağrı yaptıkları gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatılan 11 kişi öğle saatlerinde Vatan Caddesi`ndeki Emniyet Müdürlüğü binasından Çağlayan`daki İstanbul Adliyesi`ne getirildi. Aralarında ünlü oyuncu Cem Yiğit Üzümcüoğlu ile doktor Enes Özel`in de bulunduğu isimler hakkında `halkı kin ve düşmanlığa tahrik`, `nefret ve ayrımcılık` suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında işlem yapıldı. Sulh Ceza Hakimliği, Üzümcüoğlu ve diğer isimler hakkında yurt dışı çıkış yasağı koydu ve ayda iki kez karakola imza yükümlülüğü şeklinde adli kontrollle serbest bırakılmalarına karar verdi.

Adliye önünde sevinç yumağı

Karar adliye önünde bekleyen oyuncular, doktorlar ve diğer yakınları arasında sevinç yarattı. Habercilere ilk açıklamayı yapan doktor Enes Özel, "Ben özgür ve barışçıl bir şekilde, kimseyi de hedef göstermeden bir düşüncemi ifade ettim. Bir sorun olduğunu, bir suç teşkil ettiğini düşünmüyorum. Kelimelerle aram iyidir normalde ama şimdi heyecadan çok da konuşamıyorum. Buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Umarım düşüncelerimizi özgürce ifade edebildiğimiz pek çok günde, daha sakin, daha güzel yerlerde bir araya gelebiliriz" dedi.

"Sadece, barışçıl yolla kendimizi ifade ettik"

Serbest bırakılan bir genç ise görüşünü şöyle dile getirdi:

"Bizim bir suç işlediğimizi düşünmüyorum. Sadece, barışçıl yolla kendimizi ifade ettik. Erdoğan`ın veya Varank`ın dediklerine benzer şeyleri yaptık biz de. Biz de kendi protestomuzu yaptık. Bu işin sonunda, Cumhuriyet tarihinde ilk defa boykot yüzünden birileri gözaltında kaldı, birileri adli kontrolle serbest bırakıldı denildi. Bu bizim için aslında bir sevinç kaynağı değil, aslen hukukun katledilmesidir. Çünkü, biz hiç birşey yapmadık. Boykot suç değildi. Biz herhangi bir sınıfı, dini ya da bir ırkı hedef almadık. Biz sadece halkız ve halk olarak kendi alışveriş yapma özgürlüğümüzü kullandık ve alışveriş yapmamayı tercih ettik. Bizi gözaltına aldılar evimizden, ifadeye çağırsalar gelirdik, kaçacak bir durum içinde değildik. Ama, bizi düşmanlaştırmaya çalışanlara rağmen, biz hala burada dimdik ayakta duruyoruz"

Üzümcüoğlu: Özgür olmaya devam edeceğiz

Oyuncu Cem Yiğit Üzümcüoğlu da "Anayasal hakları hatırlatmak dışında yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Haklarımız doğrultusunda da, protesto etmekte, yürüyüş yapmakta, sözümüzü, fikrimizi beyan etmekte özgürüz, özgür olmaya da devam edeceğiz. Bunun önünde bir engel varsa da, bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

Açıklamada söz alan diğer gençler ise şu görüşleri dile getirdi:

"Hepimiz burada ülkemizin geleceği için çalışıyoruz ve suç teşkil eden herhangi bir eylemde bulunmadık. Anayasal hakkımızı kullanarak herkesi ülkemizin geleceği için çalışmaya davet ediyorum sadece. Bu baskılamalar bizi yıldırmayacak"

"Siz de korkmayın"

"Susmuyoruz, susmayacağız. Biz yanlış birşey yapmadık, suç işlemedik, bir nefret söyleminde bulunmadık. Bu sebeple, susmayacağız, anayasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ve en önemlisi, korkmuyoruz bu baskılardan. Bizi bastırmaya çalışmalarından korkmuyoruz. Özgürlüğümüz için uğraşmaya devam edeceğiz. Siz de korkmayın"

"Bu ülke için çalışmaya devam edeceğim"

"Ben de, sadece anayasal hakkımı kullandığım için buradayım, sadece tivit attığım ya da hikaye paylaştığım için. Bunlar için özür dilemiyorum ama gerçekten üzgünüm bunları yaşadığımız için, milletimiz için üzgünüm, sizin için, bizim için üzgünüm. Ama, herkes yanımızda biliyorum ve destek verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu ülke için çalışmaya devam edeceğim, bunun sözünü burada veriyorum"

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, serbest bırakılanların beklendiği dakikalarda demir parmaklıkların ardından soruları yanıtladı. İstanbul Adliyesi`nde yaşanan uygulamaları eleştirip, Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulu`nu göreve çağırdı. Ortak açıklama sırasında da söz alan Tanal aynı konuya vurgu yaptı. Tanal şunları söyledi:

"Suçu arkadaşlarımız işlemedi, bu soruşturmayı, sorguyu yapanlar işledi"

"Türkiye`de Anayasa Mahkemesi`nin, boykotun bir insan hakkı olduğuna ilişkin kararı var. Yargıtay Hukuk Dairesi`nin gerek cezayle gerek tazminatla ilişkin, boykot hakkını kullanan vatandaşların suç oluşturmayacağına ilişkin kararları var. Ama, bu suç olmayan eylemleri, suçmuş gibi göstererek işlem yapan Cumhuriyet Savcıları, Türk Ceza Kanunu 271`e göre suç işlemiş durumda. Ceza Kanunu burada arkadaşlar, 271`inci maddesi, suç olayan bir eylemi suçmuş gibi işlem yapan kişi, esasen suçu o işlemiş durumda. Suçu arkadaşlarımız işlemedi, şu anda suç işleyen, buradaki sorguyu yapan, bu soruşturmayı yapan, arkadaşları gözaltına alan insanlar; bir, Türk Ceza Kanunu 257`nci maddesi uyarınca görevi kötüye kullandılar, iki, suç olmayan bir eylemi suçmuş gibi insanları lekeleyerek ve gözaltına alarak hukuka aykırı işlem yaptıkları için Adalet Bakanlığı`nı, Hakim ve Savcılar Kurulu`nu göreve davet ediyorum. Duruşma salonuna avukatları almadan, kapalı kapılar arkasında bu duruşma yapıldı. Kimlik tespitleri avukatların huzurunda yapılmadı, avukatlar baypas edildi. Avukat, yargılamanın kurucu unsurudur. Eğer avukatı duruşmalardan atarsanız, orada adalet olmaz, orada despotluk olur."

"Akşam 18:00`e kadar ne bekledi bu insanlar?"

Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de gözaltına alınanların uzun süre işlem yapılmadan adliyede bekletilmesini eleştirdi. Kadıgil şöyle konuştu:

"Sabah 10:00`dan beri buradayız. İki hususun altını kalın kalın çizeceğim. Her şeyden önemlisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını taşıdığı sıfatın ciddiyetine uygun davranmaya davet ediyorum. Sabahtan beri burada bize, ailelere, avukatlara, gözaltına aldıkları insanlara yeni yeni işkence biçimleri geliştirildi. Dün gece kimisini 01:00`de, kimisini 03:00`te, kimisini sabah 05:00`te bir şafak operasyonuyla kıskıvrak ele geçirdiler. Bir tanesi bir boykot tweetini gülen surat koyarak repost etmiş. Bir başkası da boykot tweeti paylaşmış. Sabah 11:00`de avukatlara bilgi verildi. Emniyette işlerinin bittiği ve adliyede ifadelerine başlandığı söylendi. Sabahtan beri bekletiliyoruz. Akşam 18:00`e kadar ne bekledi bu insanlar? Savcının önüne çıkıp ifade vermediler, hakim karşısına çıkmadılar. Haklarında adli kontrol ve yurt dışı yasağı kararı verildi. Ortada sebep yok. Ciddiyete davet ediyoruz.

"O makamlar çıplak aramaya maruz kalan kadınları sormamışlar"

İkinci olarak ise bu işin bir kadın düşmanı yüzü de var. Bunu herkesin duyması gerekiyor. Gözaltına alınan kadın arkadaşlarımıza sorulan soru ne biliyor musunuz? `Gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız` paylaşımları... Makamlar çağırmışlar, kadınlara bunu sormuşlar. O makamlar, saatlerce yere yatırılıp ters kelepçeli bekletilen kadınları sormamışlar. O makamlar çıplak aramaya maruz kalan kadınları sormamışlar. Bu iş başladığından beri kadın derneklerinin ve platformlarının hesapları kapatılıyor. Bütün arkadaşlarımıza geçmiş olsun. İçerde 301 tutuklu genci unutmadık. Biz kazanacağız, halk kazanacak."

"Önemli olan mücadelede geri planda kalmamak ya da sinmemektir"

Eski TİP Milletvekili, oyuncu Barış Atay, "Bu sadece Cem`in gözaltına alınması ile ilgili bir durum değil. Onunla birlikte alınan arkadaşlar da var ama sürecin başlangıcına geldiğimiz zaman on yıldan uzun süredir var olan bir hukuksuzluğun sınır tanımaz hale geldiğini görüyoruz.
İnsanların boykot çağrısını sosyal medyalarından paylaştığı için gözaltına alınması dünyanın neresine giderseniz gidin bir garabettir." dedi. Atay şunları söyledi:

"İktidarın kendini en zayıf hissettiği dönemlerde bu kadar saldırgan olması şaşılacak bir durum değil. Burada önemli olan, kendi anayasal haklarımızı, yurttaşlık haklarımızı bilip bu mücadelede geri planda kalmamak ya da sinmemektir. Buradan hem meslektaşım olan oyunculara, müzisyenlere, sanatla ilişkili herkese ve halkın tamamına seslenmek lazım; haklı olduğumuz bir konuda iktidarın baskısı nedeniyle geri adım atmamızı geciktirecek hiçbir şey yok.

"Biz sizin zengin ettiğiniz insanlardan alışveriş yapamayacağız"

Ona yakın bakanın büyük bir panikle dükkan dükkan dolaştığını düşünürsek boykot çağrısının etkili olacağı belliydi. Biz paramızı kendi dönemlerinde zenginlikleri sınır tanımaz hale gelen iş insanlarını daha da zengin etmek için kullanmak zorunda değiliz. Biz sizin zengin ettiğiniz insanlardan alışveriş yapamayacağız. Boykotla dalga geçiyorlardı işe yaramaz diye ama ne kadar işe yarayan bir protesto biçimi olduğunu gördük. Adli kontrol talebi ile sevke sevinir hale geldik. Burada dikkat çekmemiz gereken şey bu gözaltıların ne kadar hukuksuz olduğu. Elbette arkadaşlarımız özgür olduğu için seviniyoruz ama hiçbirimizin adli kontrol talebini sevinçle karşılayacak halimiz yok. Bu direnişi ne kadar büyütürsek saçma sapan sebeplerle insanların özgürlüklerinin alıkonulması da o kadar zor olur."

"Annemi gözlatına almaya geldiklerini öğrenince çok şaşırdık"

Annesi gözaltına alınan bir kadın ise, adliyedeki işlemlerin bitmesini beklerken ANKA`ya konuştu ve "Dün gece evden aldılar. Hatta annem ilk beni almaya geldiklerini düşündü. Açık bir suçlama yok maalesef. X`teki birkaç reposttan dolayı böyle oldu. Dün geceden beri buradayız. Daha yeni adli kontrolle serbest kararı geldi. Hala çıkmasını bekliyoruz. Ben yine kendim için korkmuştum. Hepimiz beni alacaklarını sandık. O yüzden panik olduk. Annemi gözlatına almaya geldiklerini öğrenince çok şaşırdık. Ben şoku atlatamadım zaten. Bir de eve bir kişi için 4 polis geldi. Ne olduğunu da anlamadık. Avukatlarla konuştuğumuza göre durumu iyi. İçerde bir problem yaşanmamış, eminiyette çok güzel ağırlamışlar. Bir problemi yok şu an için." dedi.