CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. TRT`ye ilişkin eleştirilerini sıralayan CHP Genel Başkanı Özel`in konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Milletin iradesine baskı yapmaya, yön vermeye vesayetçilik denir. Gücünü milletten almayıp cuntaya soyunanlara vesayetçi denir. Vesayet, postal giydiğinde de tanınır, kravat taktığında da. Birine kravat taktırmakla devlet adamı yapamadığınız gibi, devletin başındaki yıllardır kravat takan biri darbeye giriştiğinde, o kravat onu darbeci olmaktan, vesayetçi olmaktan kurtarmaz. Vesayet, asker eliyle de kurulur, yargı sopasıyla da. Bu millet vesayetin her türlüsünü tanır, bilir, reddeder. Bu millet her şeyi affeder; bazen yoksulluğa katlanır, bazen kendine yapılan başka türlü haksızlıklara katlanır, susar. Ama seçme hakkının sandığa eli uzandığında, çıkıp da koca koca generaller `Bunu seçeceksin` dediğinde ya da bir başkası iki satırla kimin cumhurbaşkanı olup olamayacağına, e-muhtıra ile bir şey söylediğinde ya da milletin evlatlarına orada, evinin kapısında `Senin giyimini beğendim, gir`, `Sen torununun nişanına giremezsin` dendiğinde, o vakitten sonra o vesayet odağı korksun. Onun için söylüyorum ki, Kenan Evren`e haddini bildirenden, e-muhtırada doğru yerde duranlar, 15 Temmuz`da çıplak elle tankları durduranlar, 19 Mart cuntasını darmadağın edecekler.
"Ekrem İmamoğlu, Silivri`de hücresinde kanaldan kanala geçerken TRT`nin bir kanalına yakalanmış. Gördüklerine inanamamış"
Dedim ya, Abdullah amca gibi güzel hiçbirimiz anlatamaz, tanımlayamaz ama naçizane, her darbe gibi bu darbenin de bir karargâhı var; karargâh Beştepe`deki Saray`dır. Her darbecinin olduğu gibi bu darbenin de bir silahı var; maalesef ele geçirdiği yargıdır. Her silahın olduğu gibi yargıdaki silahın da bir mühimmatı var, o da maalesef iftiradır, yalandır. Bu iftira ve yalanların bir mühimmat deposu, cephaneliği var. Üzülerek söylüyorum ki, o da vergilerimizle ayakta duran TRT`dir. Bakın o TRT, hangi TRT? 31 Mart seçimlerinden önce Erdoğan ve AK Parti`ye bin 945 dakika, o gece seçimin 1. partisi olacak, yüzde 65`ini, belediyelerini alacak Cumhuriyet Halk Partisi`ne 25 dakika yer ayırmış. Seçim takvimi boyunca bin 945 dakika AK Parti`ye, 25 dakika Cumhuriyet Halk Partisi`ne yer ayıran TRT`nin 2003`ten 2024`e, 21 yıllık dönemindeki toplam geliri 13.3 milyar dolardır. Bu gelirin yüzde 16`sı, 2.3 milyarı reklamlardan; yüzde 84`ü ise, 11 milyar doları bandrollerimizden, 2021 yılına kadar alınan elektrik payından oluşmaktadır. Kanuna göre tarafsız yayıncılık yapması gereken TRT, bugün 86 milyona değil, bir avuç cuntacıya hizmet etmektedir. Ekrem İmamoğlu, sevgili başkanımız, şimdi olduğu gibi Silivri`de hücresinde kanaldan kanala geçerken TRT`nin bir kanalına yakalanmış. Gördüklerine inanamamış. Buna isyan eden bir paylaşım yaptı. Bunun üzerine utanmak, sıkılmak nedir bilmeden RTÜK Başkanı ve İletişim Başkanlığı`ndan sert tepkiler geldi. Diyorlar ki `bir siyasetçinin tutukluyken TRT`yi hedef alması, kamuoyunun haber alma hakkına saldırıymış.`
"Ebubekir Şahin, TRT`ye kalkan olmaya çalışıyor"
RTÜK üyesi Tuncay Keser`in 22 Mart ve 10 Nisan tarihlerinde TRT`nin taraflı yayınları hakkında yaptığı iki başvuruyu sümen altı eden RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, TRT`ye kalkan olmaya çalışıyor. Bir hatırlatma yapayım: Bu yılın 4 ayında RTÜK, 7 kez muhalif kanallara masumiyet karinesini, yani yargılanan birinin yargılaması bitene kadar masum sayılması gerektiğini ihlal ettikleri gerekçesiyle ceza kesmiş. Sebep ne? Sinan Ateş davası bitmeden tetikçiye `katil` deniyor diye. Sebep ne? Kartalkaya yangınıyla ilgili `Buradakilerin katilleri` diye oradaki sanıkları söylediler diye ceza kesmişler. Çünkü yargılama bitmeden bunu yapmak suçmuş. Ebubekir Şahin, Allah aşkına, şu kadar haysiyet varsa, şu kadar vicdan, insaf varsa, yapmış olduğun görevin gereği, şu kadarcık, toplu iğne başı kadar adalet duygusu varsa. TRT`nin programı... İddiaları komik. Çatı yüksekliği, teras büyüklüğü, kent planı projeye aykırıymış, değiştirilmiş deniyor. İmamoğlu`nu çatı yüksekliğini 20 santim yüksek yapmakla, terası küçültüp yatak odasını büyütmekle suçluyorlar.
Bırak yargılamanın bitmesini, masumiyet karinesini. Daha iddianame yok, dosyada gizlilik var, dosya TRT`ye servis edilmiş. TRT de `usulsüzlük iddiası` bile demiyor. `Usulsüz yapıya kullanım izni, Beylikdüzü Belediyesi projeye aykırı yapıya izin belgesi düzenledi...` Güya dosya gizli, kimse bilmiyor, avukatlar zor görüyor. TRT bu ifadeleri kullanıyor. Aynı günlerde isyan eden öğrenciler için `polise saldıran provokatörler, camlarını kırdığı İBB binasına girdi...` evlatlarımızı provokatör olmakla suçluyor. Oysa polisten kaçarlarken İstanbul İl Başkanımız Özgür Başkan dedi ki, `Genel Başkanım, kapıları açtık, gazdan kaçıyor çocuklar, sonra da öbür kapıdan çıktılar.`
"Millet bizimledir"
Çıkmış bir beyefendi, almış önüne kocaman bir dijital ekranı. `Ekrem İmamoğlu suç örgütü kurma, ihaleye fesat karıştırma, iş adamlarıyla hareket etme, ihaleler, hizmet alımları, sözleşmelerde usulsüzlük yapma...` İddiası bile demiyor. Bütün gece, 4 saat bunu yayınlıyorlar. Bu ülkede hepimizin paralarıyla, vergileriyle maaşları ödenen TRT`nin yaptığı işlem bu. Her darbe TRT`yi hedef alır, her darbede TRT`den bir darbe okutuyorlar. Cuntanın ilk hedefidir. Ama 15 Temmuz`da nasıl cuntacılar gittiler, TRT`yi ele geçirdilerse ama en sonunda milletten şamar yediler; 19 Mart cuntası da TRT`yi ele geçirmiş olabilir ama millet bizimledir."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TRT`ye yönelik eleştirilerini dövizlerle anlattı.
(Sürecek)