CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, Adalet Bakanlığı ve DEM Parti heyetinin görüşmesine ilişkin şöyle konuştu:
"Bir süredir Kürt meselesinde, Kürt sorununda yeni bir süreç yürüyor, adını koymaya korktukları. Ne yapmayı istediklerini gizledikleri bir süreç yürüyor. Bize diyorlar ki; bir şeyler olacak buna destek verin. Biz de diyoruz ki; `Şeffaf olun. Açık olun. Meclis`e gelin, getirin. Meclis`i çalıştırın. Milletin rızasını, milletin vekilinin rızasını alın. STK`ların, şehit ailelerinin, gazilerin, terörö mağdurlarının bu süreçte yıllardır mağduriyet çekmiş herkesin rızasını alın` diyoruz. Tarihsel tutarlılığımızı sürdürüyoruz. Şimdi Adalet Bakanlığı`yla DEM heyetinin atılacak yasal adımlar için bir araya geleceği duyuruldu. Elbette sadece heyetler ve bakanlıklar üzerinden gitmemelidir. Ancak bu görüşmede eğer Meclis zeminine, Meclis`e bir zemin yaratacaksa yapılmalıdır. Biz yasal düzenleme, biz Meclis, biz kanun dediğimizde bize `Terörsüz Türkiye niye demiyorsun?` Biz Kürt meselesi demokratik yollardan çözülmelidir dediğimizde `Kürt meselesi yoktur sadece terör sorunu avrdır` diyorsun diyenlerin şimdi işin ayakları suya girdiğinde artık yavaş yavaş yasal düzenlemeleri, kanuni değişiklikleri konuşmaya başladıklaırnı görüyoruz. O gün bol keseden atanlar, o gün CHP`yi suçlayanların bugün nereye geldiği ortada.
``Bize `terörist` yaftası yapıştırmaya çalışanların milletimiz iki yüzlülüğünü görsün``
Bu iktidarın demokrasiden, kardeşlikten, birlikten, haktan hukuktan, adaletten alacak bir nasibi olmadığını, kalmadığını hiç özünde olmadığını bildiğimiz halde MHP`nin tarif edilmesi zor tutumunu bir kenara koyarak ve her şeye rağmen CHP geçmişte nerede duruyorsa biraz önce özetlediğim şekilde aynı yerde durmaktadır. Şehitlerin gelmeyeceği, Kürt`ün Türk`ün anasının gözünden yaş akmayacağı, artık kan akmayacağı, oluk oluk bu işlere para akmayacağı, Türkiye`nin yarınlarına katkı sağlayacak her türlü barışın, müzakerenin, bu konudaki samimi gayretin yanında oluruz. Ancak Batı`daki Kürtler belediye meclislerine alınarak teörör örgütüne destek sağladı İmamoğlu diyenlerin düne kadar birbirine ip atanların ya da düne kadar sadece DEM Parti`yle diğerleri gibi siyasi parti olarak ilişki kurduk diye bize terörist yaftası yapıştırmaya çalışanların milletimiz iki yüzlülüğünü görsün CHP`nin de tarihsel tutarlılığını görsün bunun dışında CHP`de hiç ama hiç başka bir şey kimse aramasın. Biz `Terörsüz Türkiye`ye destek oluruz ama soruyorum Sayın Bahçeli; sen sandıksız Türkiye istiyorlar, ona destek mi oluyorsun? Yoksa gelip demokrasinin yanında mı duruyorsun? Bunu bir bana söyle bir görelim bakalım.
"Hani `Turpun büyüğü` diyor ya neredeyse Kıbrıs kadar turp var"
Bir yandan tabii ben 28 gündür burada olmayınca otobüsün üstünde ki olmaya devam edeceğim, hep birlikte Türkiye2de olmaya devam edeceğiz. Fikri takipten vazgeçtiğimi sanmasınlar. Her şey otobüsün üstünde o kadar rahat konuşulmuyor. Erdoğan`a gitmeden evvel sormuştum KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim`in organize suç örgütü lideri Halil Falyalı`yla ilişkisini. Sustu, hiçbir şey söylemedi Halen susuyor. Kim bu Ekrem Serim? Erdoğan`ın İBB Başkanlığı döneminden beri yanındaki kasası. Maksut Serim. Başbakan olduğundan beri ve Cumhurbaşkanlığında örtülü ödeneği yöneten kişi. Oğlu Dışişleri Bakan Yardımcısı oldu sonrada Kıbrıs`a Büüykelçi oldu. Sonra o söylediğim gün apar topar Büyükelçilik görevinden alındı. Erdoğan yanıt vermiyor ama 2014-2021 yılları arasında Halil Falyalı`nın finans müdürü Cemil Önal teker teker her şeyi anlattı. Benim anlattıklarımı doğruladı ve çok daha fazlalarını anlattı. Öyle bir şey ortaya çıkıyor ki bu işin içinde Hakan Fidan var, Binali Yıldırım var, bu arkadaşların bu siyasetçilerin bu önceki başbakanın şimdiki bakanın çocukları var. Bu işin içinde 45 tane kayıt var. Bunların 40`ının ele geçirilmişliği, beşinin ortada durmuşluğu var. Bunun içinde Dışişleri Bakan Yardımcısıyken ve Büyükelçiyken İngiltere`deki hesaba giden gelen büyük büyük paralar var. Bu işin içinde hem yüzen gemiler, yakalanan gemiler var ayrı ama Kıbrıs`ta bütün hepsi döküldü ortaya inanılmaz ortaya dökülen hani `Turpun büyüğü` diyor ya böyle neredeyse Kıbrıs kadar turp var. Ve içinde İbrahim Kalın`ın da bildiği 45 kayıtlı kaset, 40`ı elde beşi bir yerde onun peşinde atanan Büyükelçi, ortaya dökülünce bunlar alınan Büyükelçi...
"Bin 300 cep telefonu yalanı nasıl patladıysa, bütün iddialar teker teker çürüyecektir, çürümektedir"
Sayın Erdoğan meslekten gelmeyen, tecrübesi olmayan birini, Dışişleri Bakan Özel Kalemi, sonra Dışişleri Bakan Yardımcısı, Kıbrıs gibi göz bebeğimize Büyükelçi yapıp da bu teker teker okusam utanırım, masumiyet karinesi var, Hakan Fidan`ın oğlu `şuna şunu` diyor, Binali Bey`in oğlu `buna bunu` diyor, bunları buradan söylemeye utanırım. Ben Erdoğan değilim. Suçlamalar kesinleşmeden kimseye hırsız diyecek, yalancı şahitlerin iftiraları üzerinden bir şeyler söyleyecek kişinin adı Erdoğan`dır. Burada bütün pislikler ortaya döküldü. Şimdi bu adı geçenler üzerinden bir tane her şeyi göze alan savcı arıyoruz. Örneğin, bugün altyazı geçiyor. `CHP`nin kongresinde 86 kişiye Ekrem İmamoğlu dahil ifadelerine başvuruluyor.` Hepsi orada yazıyor. Şunu söyleyeyim; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevinin gereği olarak kendisine gelen her türlü başvuruyu aldı, dinledi. Adı geçen herkesi atılan iftira da olsa söylenen sözde adı geçen herkesi de dinliyor. Bu da açık yani gizli tanık olmak istediler. Örneğin, bir delegemizi getirdiler, `adını verirsen seni dinlerim` dediler. Biz buradaki tutumu doğru buluyoruz. Yakından da takip ediyoruz. Adı geçen herkesin dinlenmesi gerekir. Öyle takdir edilmiş, dinlenecektir. Sorulan her soruya cevap verilecektir. Atılan her iftira zaten süreç içinde tamamen ortaya dökülmüştür. Bin 300 cep telefonu yalanı nasıl patladıysa, bütün iddialar teker teker çürüyecektir, çürümektedir.
"CHP kol kola omuz omuza iktidara yürüyen bir partidir"
Şu anda ifadesine başvurulan Ekrem İmamoğlu içerideyken, ifadesine başvurulan birçok kişi içerideyken ya da salondayken o kara çalınan o kişisel namuslarına dil uzatılan bin 300 aslan gibi CHP`li, o CHP`liler geldiler bir kez daha perdeyi çektiler vicdanlarıyla baş başa kaldılar ve iradelerini tazelediler. O kurultaya `şaibeli` diyenlerin başta iktidar ve medyası olmak üzere alınlarını karışladılar, hepsinin alnından öpüyorum. Geçmişte başlatılan partiye kayyum atanmak için algı yönetimi için üç beş meczupla 80 kişinin isminin ortaya atıldığı süreçte soruşturmayı takip ediyoruz. Şu kadar endişe edeceğimiz bir şey yoktur. Ancak CHP geçtiğimiz kurultaydan sonra birilerinin, yandaş medyanın köpürtmeye çalıştığının aksine ayrısı gayrısı olmayan, ötekisi olmayan kol kola omuz omuza iktidara yürüyen bir partidir. Hepsini tüm üyelerimizi saygıyla selamlıyorum."