Haber: Esra TOKAT
(ANKARA) - Ezidi kız çocuğunu kaçırarak derin internette satışa çıkaran IŞİD terör örgütü üyesi sanık S.O`nun ``insan ticareti`` suçundan yargılandığı davada karar çıkmadı. Bir sonraki duruşma 30 Haziran`da görülecek. Avukatlar, izleyiciler ve gazeteciler dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle salona alınmadı. Avukatlar ve polisler arasında arbede yaşandı.
IŞİD terör örgütü tarafından kaçırıldığı tarih belli olmayan kaçırıldıktan sonra da kaçak yollarla başka bir IŞİD`li tarafından Türkiye`ye getirilen ve 7 yaşındayken derin internette satışa çıkarılmasının ardından operasyonla kurtarılan Ezidi kız çocuk ile ilgili IŞİD üyesi sanık S.O`nun "insan ticareti`` suçundan 2023 yılında yargılanmaya başlandığı davanın 9`uncu duruşması Ankara Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görüldü.
Duruşmaya alınmayan yetki belgeli avukatlar tepki gösterdi
Karar verilmesi beklenen duruşmaya yetki belgeli avukatlar, izleyiciler ve basın ``dosyada gizlilik kararı olduğu`` gerekçesiyle alınmadı. Ayrıca duruşmayı takip etmek isteyen DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk de salona alınmadı. Avukatlar, duruşmaya sadece vekaleti olan avukatların alınmasına tepki gösterdi. Avukatlar, duruşma salonu önünden mahkeme heyetine "Dosyaya vekalet sunduk. Nasıl almıyorsunuz" diye seslendi. Avukatlar ve polisler arasında arbede yaşandı. Gizlilik kararı ve yayın yasağı nedeniyle basına kapalı görülen duruşma 30 Haziran`a ertelendi.
"Bu suçun üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz"
Duruşmanın ardından konuya ilişkin basın açıklaması yapan Sevilay Çelenk, şunları söyledi:
"Savaşın ve insanlığın karanlık yüzünün görüldüğü bir dava. Bu dava o yüzden siyasi olarak da sembolik bir dava. Ezidi halkı bu coğrafyanın kadim halklarından biri. Tarihler boyunca sonsuz haksızlığa ve zulme uğramış buna rağmen barışçıl bir biçimde yaşamını sürdürmeye çalışmış; son olarak IŞİD zulmüyle baş başa kaldılar ve korkunç bir soykırıma maruz kaldılar. BM`nin yetkili organlarının soykırım olarak kabul ettiği bir suçtu bu. Bu suç çerçevesinde binlerce kadın ve çocuk hala mağduriyetler yaşıyor ancak bunun gerçek bir incelemesi ve cezalandırma mekanizması oluşturulamıyor. Buradaki davada böyle bir dava. Biz burada Ezidi kız çocuğunun şahsında bütün çocukların sessiz çığlığına da ses olmak zorundayız. Bugün gördüğünüz gibi burada engellenmesi en son akla gelecek kişiler hukukçular, yetki belgesine sahip avukatlar engellendi. Böyle bir direnç gösterilmesinin bir gerekçesi yok. Bir avuç hukukçu burada çocukların haklarını arıyor ve bu insanlık suçu karşısında ses yükseltiyor. Engellenmek istenen budur, buna razı olmayacağız. Bu davanın başından bu yana izliyoruz, izlemeye devam edeceğiz. Bu suçun üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz."