Taşcıer, yaptığı yazılı açıklamada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan`ın asgari ücrete yönelik "Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyecek bir tutar ile işçilerimiz ve işverenlerimizin maksimum faydasına olacak ortak bir rakam olması için gayret edeceğiz" açıklamasına tepki gösterdi.
Vedat Işıkhan`ı "Süslü sözlerle gerçekleri örtbas etmeye, yükselen tansiyonu düşürmeye çalışıyor ama halkın gerçek enflasyonu katlanarak artıyor. Unutmasınlar, halk bu adaletsizlikleri unutmaz. Sandık günü geldiğinde, işçinin hakkını gasp edenlerden, milyonları yoksulluğa mahkum edenlerden hesap sorulacak" sözleriyle eleştiren Taşcıer, yılbaşındaki satın alma gücünü çoktan kaybetmesine rağmen asgari ücrete ara zam yapılmadığını belirtti. Taşcıer, şunları kaydetti:
"Bakan Işıkhan, vatandaşları enflasyona ezdirmeyecek bir tutardan bahsediyor. Bu rakam nedir? Eğer TÜİK`in manipüle ettiği enflasyonsa, 2024 yılının ilk on ayında tüketici fiyatları yüzde 42,77 oranında arttı. Buna karşılık, yılbaşında belirlenen net asgari ücretin satın alma gücü, Kasım ayı itibarıyla 11.955 lira seviyesine geriledi. Diğer bir ifadeyle asgari ücret yılbaşına göre yüzde 29,7 oranında reel olarak değer kaybetti. Asgari ücretli, iktidarı yarattığı ekonomik enkazın altında kalmış. Daha nasıl ezilecekler? Sayın Bakan`ın `maksimum fayda` dediği şey, milyonlarca çalışanın ultra yoksullukla sefalet ücretine mahkum edilmesidir. İbretle izliyoruz. Çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, kirasını ödeyemeyen, markete gidip eli boş dönen milyonlarca emekçi için hangi faydadan söz ediyorlar? Bu hükümetin `maksimum fayda anlayışı`; IMF soslu Orta Vadeli Program ile hedeflenen enflasyona göre maaşları üç kuruş artırıp, yüzde 44`lere ulaşan yeniden değerlendirme oranlarını dikkate alıp erdiğini geri almaktır. Zengini daha zengin, fakiri daha da yoksullaştırmaktır.
"Bu yönetim anlayışı, işçinin emeğini pazarlık malzemesi yapmaktan başka bir şey değildir"
Bakan Işıkhan`ın tek yaptığı, hayali bir adalet tablosu çizip insanlara umut satmak. Ancak halkın gerçek enflasyonu ortada. `Enflasyona ezdirmeyeceğiz` dedikleri asgari ücretlinin sofrasından sadece bir ayda 2 kilo tavuk eti, 14 litre süt, 51 adet yumurta, 4 kilo yoğurt ve 21 adet ekmek eksildi. Asgari ücretlinin cüzdanındaki para her geçen gün eriyor. Bu yönetim anlayışı, işçinin emeğini pazarlık malzemesi yapmaktan başka bir şey değildir. Üstelik bu açıklamalar, iktidarın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bugün bir asgari ücretli, yılbaşındaki maaşıyla alabildiği temel ihtiyaçların yüzde 30`unu kaybetmiş durumda. Bu kaybı telafi edecek bir planları da yok."