CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, AK Parti ve MHP`li milletvekillerinin oylarıyla TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda kabul edilen Ticaret Bakanlığı`nın 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi`ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat`a yönelik eleştirilerini sıralayan Karabat, ``Bu bütçe, yani Ticaret Bakanlığı yönetimi Türkiye`nin ekonomisine, sanayicisine, ihracatçısına bir katkı sağlamaktan uzaktır`` dedi.
Ticaret Bakanlığı`nın bütçesinde Türkiye ekonomisini kalkındıracak net bir içerik ve vizyon olmadığını söyleyen Karabat, şu değerlendirmelerde bulundu:
``Ticaret Bakanlığı bütçesi yüzde 46,1 artırıldı ancak genel bütçeden aldığı pay hemen hemen aynı. Bütçenin yaklaşık üçte biri personel ve SGK ödemelerine gidiyor. Ar-Ge`ye, yüksek teknolojiye, kayıt dışılıkla mücadeleye yeterince kaynak aktarılmıyor. Ar-Ge`ye özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Ar-Ge harcamalarının milli gelir içindeki payı 2025 yılı için yüzde 1,57olarak belirlendi. Bu oran, AB ortalamasının oldukça altında yer alıyor. Yani Türkiye fason, düşük teknolojik üretime devam edecek vizyonu var. Bütçede daha pek çok dengesizlikler var. Ticaret Bakanlığı`na, ticari bir dille söyleyelim, ‘kalitesiz` bir bütçe oluşturulmuştur. Bu bütçe, yani Ticaret Bakanlığı yönetimi Türkiye`nin ekonomisine, sanayicisine, ihracatçısına bir katkı sağlamaktan uzaktır.
``Kapattığınız konfeksiyon atölyesindeki işçi gidip bilgisayar başında kod mu yazacak?``
Sayın Ömer Bolat, her ay başında Türkiye İhracatçılar Meclisi`nin toplantısına gider, `ihracat şu kadar rekor kırdı` diye havasını atar. Ama geldiğimiz noktada rekor gibi görünen ihracat verileri gerçeği yansıtmamaktadır. Övündüğünüz konu nedir Sayın Bolat? 2002`de ihracat 35 milyar dolardı diyorsunuz, şimdi 260 milyar dolar. Peki, ihracatımızın dünya ticaretinden altığı pay arttı mı? Hayır. Toplam ihracatın içindeki yüksek katma değerli mal ihracatının payı artıyor mu? Hayır. Yüksek teknolojili ihracatın payı 22 yıldır yüzde 3-4 civarından dönüp duruyor. İhracat birim değeri artıyor mu? Hayır. Pek çok ihracatçı ülkenin ihracat birim fiyatı kilogram başına 2,5-3 dolar, Türkiye`nin ise 1,5 dolardır. Ucuz işçilik, fasonculuk yapıyoruz ve siz bununla sürekli rekor diyerek övünüyorsunuz. Sanayicimizin, ihracatçımızın kronik hale gelen sorunları var. Finansman, insan kaynağı, OSB, altyapı gibi problemler çözülemiyor. Stratejik sektörler belirlenip bu alanlara yoğunlaşma yok. Emek yoğun sektörler suçlu ilan edilmiş durumda. Kapattığınız konfeksiyon atölyesindeki işçi gidip bilgisayar başında kod mu yazacak? Eğitim, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmemişsiniz.
``Sorunları halı altına süpürüyorsunuz``
10-15 yıl sonra hangi sanayi kolunda hangi insan gücü çalışacak bir planınız bulunmuyor. İhracatı kağıt üzerinde rekor gösteren belirli sektörler var. Bunlar neredeyse karsız ürün satıyorlar. Küçülemiyorlar. Otomotiv, demir çelik, hububat, bakliyat, mobilya, kimyevi mamuller sektörlerinin hepsinde kârlılık yerlerde. Dünyaya bedava işçilik yapıyoruz. Ama bakıyorsunuz Ticaret Bakanı Ömer Bolat her ayın 1`inde ihracat rakamları açıklanırken kameraların karşısına geçip rekor kırdık diye şov yapıyor. Günü kurtaran politikalar uyguluyor, rekor söylemleri ile sorunları halı altına süpürüyorsunuz. Sayın Ömer Bolat hamaseti bırakın, gerçeklerle yüzleşin. Biraz iş yapın. İhracatçı birlikleri tüm dünyayı dolaşıp, ülkeye döviz kazandırmak için gecesini gündüzüne katarken, tasarruf tedbiri diye bütçeleri kıstınız. ‘Kuru pastadan başka ikram yapmayın` diye genelge yayınladınız. Hiç utanmadınız mı bunu yaparken? Tasarruf yapacaksanız bakanlığa doldurduğunuz kadrolara bakın, lüks arabalarınızdan taviz verin. Bırakın ihracatçı işini yapsın.``