CHP Grup Başkanvekili Murat Emir TBMM`de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Emir, konuşmasının ardından CHP Kadın Kolları Gehnel Başkanı Asu Kaya ve beraberindeki kadın milletvekillerini kürsüye davet etti.
Narin Güran cinayeti ve çocuk cinayetleri üzerinde açıklamalarda bulunan Kaya, yeni yasama döneminde Çocuk Hakkı İzleme Komisyonu kurulması için dilekçe verdiklerini ve takipçisi olacaklarını söyledi. Asu Kaya, şunları söyledi:
"Sekiz yaşındaki Narin`imizi hunharca işlenmiş, planlanmış bir cinayet sonucu kaybettik. Biz bu vahşetin gelişinin nasıl olduğunu maalesef biliyoruz. `Bir kereden bir şey olmaz`, `küçüğün rızası var`, `bağırsaydı sesi duyulurdu` diyen bu cinayetin mimarlarına, belli güç ve siyaset odaklarına buradan seslenmek istiyorum. Dün çocuklara yönelik istismarı araştırmayı redderken utanmıyordunuz. Narin Güran, Leyla Aydemir, Gizem Akdeniz, Eylül Yağlıkara, Rabia Naz... Cinayetler ve şüpheli ölümler sonucu yaşatamadığınız çocuklar için utanmıyor musunuz? 2016 yılından bu yana kaybolan çocuklara ilişkin verilerin olmayışından, bu verileri gizlemekten utanmıyor musunuz? Biz sizin yerinize çocuklarımızdan utanıyoruz. 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu çocuk cinayeti veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. 2024 yılının ilk 6 ayında 343 çocuk, son iki buçuk yılda ise toplam 3 bin 364 çocuk önlenebilir sebeplerle hayatını kaybetti. Tüm bunlar rakam değil canken siz ne yapıyordunuz? Görüldüğü üzere ülkemizde kayıp çocuklar sır gibi saklanmış.
"Çocuk Hakkı İzleme Komisyonu kurulması için başvurduk"
Bu yasama döneminde bizler Meclis gurubumuzun 13 Eylül`de TBMM Başkanlığı`na sunduğu Çocuk Hakkı İzleme Komisyonu adı altında daimi bir ihtisas komisyonu kurulmasına dair verdiğimiz kanun teklifinin takipçisi olacağız. Çocuklarımıza ilişkin sağlıklı veri toplanması çocuk hakları ihlallerinin önüne geçecek tüm kanunların harfiyen uygulanması ve ilgili bakanlıkları ısrarlı takibimiz devam edecektir. Narin tüm kamuoyunun baskısıyla ancak 19 gün sonra bulunabildi. Soruyoruz; kamuoyu baskısı olmasaydı adeta yok olmasına sebep olduğunuz deliller diğer çocuk cinayetlerinde olduğu gibi Narin cinayetinde de yok olup gidecek miydi? 120 haneli köyde üç savcı ile Narin`e ne olduğunu açıklamayan, her şeyi halktan saklamayı düşünenlere soruyoruz; neden sustunuz?
"Küçücük çocuklarımızın sayenizde kabusu bitmiyor"
Eril, baskıcı ve çıkarcı siyasetin verdiği cesaret sizi susturabiliyor. 40 yıldır dostunuz olan ailelerin oyunu kaybetmek istemediğiniz için mi sustunuz? 40 yıllık dostluğa 8 yaşındaki bir çocuğu feda edenelerin bu Meclis`te işi yoktur. Bu sözümüz Ensarioğlu`nadır, umarım bu sesi duyar. Burası susanların değil, halk için sesini çıkaranların yeridir. Canın siyaseti olmaz. Biz kimseye bu saatten sonra vicdanıyla, merhametiyle siyaset yapmayı öğretecek hiç değiliz. Sizlere ağır gelen o koltuklardan sizleri kaldırıncaya kadar, kayıp, öldürülen çocuklarımızın tek tek hesabını soruncaya kadar, çocuk istismarlarının önüne geçinceye kadar burada olacağız. Küçücük çocuklarımızın sayenizde kabusu bitmiyor. Çocuk cinayetlerinin de kadın cinayetleri gibi politik olduğunu biliyoruz. İktidara geldiğimizde ilk işimiz İstanbul Sözleşmesini tekrar yürürlüğe sokmak ve 6284`ü eksiksiz uygulamak ve hatta yasal olarak daha da güçlendirmek olacaktır."