CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, TÜRASAŞ Eskişehir Bölge Müdürlüğü`nde usülsüzlüklerle yüz milyonlarca lira kamu zararı oluştuğu iddialarıyla ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu`nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı`na soru önergesi vermişti. Soru önergesine yanıt veren Uraloğlu, “TÜRASAŞ Genel Müdürlüğü alımlarının mer`i mevzuat kapsamında yerine getirmektedir. TÜRASAŞ Genel Müdürlüğü hesapları T.C. Sayıştay Başkanlığı ve bağımsız denetim kuruluşu tarafından her yıl denetlenmektedir. Bununla birlikte TÜRASAŞ Genel Müdürlüğü`nün birimleri her yıl Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından planlı olarak teftiş edilmektedir. Bu teftişler, ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanmasının denetlenmesi amacıyla gerçekleştirilen teftişlerdir” dedi.
Uraloğlu`nun yanıtıyla ilgili yazılı açıklama yapan Süllü, bakanlığın yanıtlarının gerçekleri gizleyerek üstünü örtmeye yönelik olduğunu ileri sürdü. TÜRASAŞ Teftiş Kurulu Başkanlığı`nca yürütülen soruşturmalardaki işleyişin bakanlığın tutumuna da yansıdığını belirten Süllü, “TÜRASAŞ`ta sular durulmuyor, sürekli yeni iddialar ortaya çıkıyor. Şimdi de bazı personellerin usulsüzce aldığı aile yardımlarının, inceleyen müfettişlerce sümen altı edildiği, dosyanın kapatıldığı konuşuluyor. Tüm bunlar olup biterken görevde olan Bölge Müdür Vekili görevden alındı, bir duyduk ki Ankara`da Genel Müdür Danışmanı olarak atanmış” dedi.
Eskişehir Bölge Müdürlüğü`nde milyonlarca lira kamu zararı oluşurken gerekli denetim ve soruşturmaların yapılmadığını ileri süren Süllü, hangi mevzuata göre alım yapıldığı bilinmeyen satın almaların belirli firmalardan fatura karşılığında temin edildiği iddialarının da yanıtsız bırakıldığını söyledi.
"Bölge Müdür Vekili önce görevden alındı sonra ödüllendirildi"
Tonlarca bakırın çaldırılması ve satın almalardaki usulsüzlük iddialarının ardından görevden alınan Eskişehir Bölge Müdür Vekili`nin genel müdür danışmanı olarak atanması ve bölge müdür yardımcısının emeklilik dilekçesi vermesine dikkat çeken Süllü, “Kim ya da kimler, neden ve nasıl bazı kişileri koruyor? Kamu zararının üstü neden kapatılıyor? Usulsüz işlerin yürütüldüğü firmalarla ne tür ilişkiler var? Nasıl bir düzen kurulmuş” sorularını yöneltti.
Süllü, çalışan eşlerini yıllarca kuruma beyan etmeyerek usulsüz aile yardımı aldıkları tespit edilen 73 personel hakkında soruşturma izni verilmemesi, inceleme için görevlendirilen müfettişlerin usulsüzlük saptamasına karşın idari soruşturmanın başlatılmadığı yönündeki iddiaların açıklığa kavuşturulması gerektiğini belirtti.