CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, TBMM Genel Kurulu`nda; “Üniversite öğrencileri yeteri kadar barınamıyor, yeteri kadar beslenemiyor. Tiyatroya, sinemaya, konsere dahi gidemiyorlar. Geçen hafta Ankara Kitap Fuarı`ndaydım. Binlerce genç oradaydı ama ne yazık ki o gençlerin kitaplara baktığını ve kitap alamadığını üzüntü ile gördüm. Bu böyle olmamalıydı. Gençlerin kaçmak istediği değil, kalmak istediği bir Türkiye`yi hep birlikte yapmalıyız ve planlamalıyız. Bu evlatların yurt dışı merakı ülkemizi ileride çok büyük sıkıntıya sokar. Gençlere; `tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetim` demeliyiz” dedi.
TBMM Genel Kurulu`nda, bugün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, şunları söyledi:
“ÖĞRENCİLER BİR ASANSÖRE 8 KİŞİ BİNMESİ GEREKİRKEN 10 KİŞİ BİNERSE O ANDA ASANSÖRÜN HAREKET ETMEMESI LAZIM”
“Sayın Bakanım sporun içinden geliyorsunuz, gayretli çalışkan bir bakanımızsınız ama bütçeden bakanlığa düşen payın son derece az olduğunu görüyorum. Bakanlığınızın biraz sonra anlatacağım çok değerli çalışmaları var ama bazı ufak tefek sorunları da paylaşmak istiyorum. Öncelikle KYK yurtlarında asansör kazalarını duymak istemiyorum. Şunu bilmenizi istiyorum, bakanlık bu yurtlardaki asansörlerin periyodik bakımlarını ve denetimlerini mutlaka yaptırdığına eminim. Ancak, sorun asansörün bakımında değil. Uzun yıllar belediye başkanlığı yaptım. Bu çalışmaların ne olduğunu çok iyi bir şekilde denetledim. Bu asansörleri kimin yaptığı, kimin monte ettiği ve asansör parçalarının kimin ürettiği son derecede önemli. Çünkü bu alanda diplomalar satılıyor, kiralanıyor ve öğrencilerimizin hayatı risk ediliyor. Aynı zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerini göreve çağırıyorum ve önlem almalarını arzu ediyorum. Öğrenciler bir asansöre 8 kişi binmesi gerekirken 10 kişi binerse o anda asansörün hareket etmemesi lazım. Bunun için bu kazaların önlenmesini beklemekteyiz.
“FAİZLERİNİ TAMAMINI SİLMESI LAZIM”
Öğrenci kredi faizleri silindi ama yeterli değil. Bir öğrenci KYK kredisi aldıysa eğitim masraflarını karşılayamayacağı için aldı. Devletimizin bu borçları ve faizlerini tamamını silmesi lazım. Binlerce öğrencimiz bu hayırlı haberleri bekliyor.
“ÜNIVERSITE ÖĞRENCİLERİMİZ YETERİ KADAR BARINAMIYOR, YETERİ KADAR BESLENEMİYOR”
Üniversite öğrencileri yeteri kadar barınamıyor, yeteri kadar beslenemiyor. Tiyatroya, sinemaya, konsere dahi gidemiyorlar. Geçen hafta Ankara Kitap Fuarı`ndaydım. Binlerce genç oradaydı ama ne yazık ki o gençlerin kitaplara baktığını ve kitap alamadığını üzüntü ile gördüm. Bu böyle olmamalıydı. Gençlerin kaçmak istediği değil, kalmak istediği bir Türkiye`yi hep birlikte yapmalıyız ve planlamalıyız. Bu evlatların yurt dışı merakı ülkemizi ileride çok büyük sıkıntıya sokar. Gençlere; `tarlada, fabrikada üretim, kamuda dürüst yönetim` demeliyiz. Gençlerimizi mutlaka ekonomik milliyetçiliğe alıştırmalıyız. Gençlerimizi ancak bu şekilde ülkemizde tutarız. Ekonomik milliyetçilik, yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı.
“SPOR; YARIŞ DEĞIL BARIŞTIR”
Spor; yarış değil barıştır. Spor; müsabaka değil aynı zamanda müsamahadır. Spor; rekabettir ama aynı zamanda centilmenliktir. Hakem Halil Umut Meler`in uğradığı saldırı nedeniyle ara verilen ligler tekrar başlayacaklar. Büyük Ankaragücü taraftarının ne kadar üzüldüğünü biliyorum. Buradan Futbol Federasyonu`na bir çağrıda bulunuyorum. Bütün takımlar bugün sadece hakem formasıyla çıksın, hepimiz hakem olalım ve şiddeti mutlaka kınayalım. Hakemleri baskı altına almaktan vazgeçelim. Türk futbolumun sorunu maçların kötü yönetilmesi değil, inanın ki kulüplerin kötü yönetilmesidir. Avrupa kulüpleri parayı, alt yapıya harcıyor. Bizim kulüplerimiz parayı transfere harcıyor. Avrupa kulüpleri 100 lira harcıyorsa 50 lirasını inanın ki alt yapıya ayırıyor. 10 milyon nüfuslu Portekiz`de bir Ronaldo çıkıyor, 85 milyon nüfuslu Türkiye`mizde Ronaldoların sayısını çoğaltmamız lazım.
Ülkemizde büyük bir döviz sıkıntısı var ama bakıyorsunuz ki kulüpler dışarıdan oyuncu alıyor ve milyon dolarları buralara harcıyorlar. 8 tane kulüpte yabancı oynayacağına 3 tane yabancı, 8 tane Türk mutlaka oynamalıdır.”