(İSTANBUL) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, bazı emniyet mensuplarının protestolara katılan gençlerin ailelerine telefon açtığını belirterek, "Buradan uyarıyorum, hukuka ve yasalara uymak herkesin görevidir. Kanunsuz emir de, kanunsuz emirleri uygulamak da suçtur. Böyle kendi kendine hukuk icat edip güya dostça uyarılarla insanımızı tehdit etmek de suçtur. Hem emniyet mensuplarını, hem gencecik insanların gözüne bile bakmadan tutukluluk kararı veren hakimleri uyarıyorum. Darp izlerini tek tek gördüğümüz tutuklular oldu. Ters kelepçe taktığınızı da biliyoruz. Bunların hepsini de raporluyoruz" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Bakırköy Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, Çağlayan Adliyesi`nde gençlerin, gazetecilerin ve avukatların yargılandığı duruşmayı takip ettiğini ardından Silivri ve Bakırköy Cezaevlerinde tutukluları ziyaret ettiğini belirtti. Gökçen, Çağlayan Adliyesi`ndeki yargılamada ailelerin adliyenin içine sokulmadığını ifade etti. Gökçen, şunları kaydetti:
"Esila Ayık`ın herkese bir mesajı var: `Bizlerden desteğinizi esirgemediğiniz için çok teşekkür ederiz. Eğer tahliye olacağımıza dair en ufak bir ümidim varsa, dışarıda bizler için uğraşan, çabalayan sizler, halk sayesinde.` Esila, son derece güçlü. Belçika`da yaşayan bir üniversite öğrencisi. Fotoğrafçılık okuyor, hem protestolara katılmış hem yaşananları fotoğraflamış. Kendisi şunu anlattı: `Ben sadece kendimi düşünüyor olsaydım, ülkemin geleceğini düşünmüyor olsaydım, ülkeme dönmezdim ki. Ben zaten Belçika`da yaşıyorum.` Belçika`da yaşayan, orada üniversite okuyan bir genç ülkesini, geleceği düşündüğü için bu ülkeye geliyor, sesini yükseltiyor. Elinde tuttuğu bir döviz nedeniyle cumhurbaşkanına hakaretten tutuklu kendisi. O dövizde `Diktatör Erdoğan` yazıyordu. `Eğer diktatör olsaydı, sen bunu söyleyebilir miydin` diyor troller. Bu dövizi taşıdığı için bir insan cezaevine konulursa, kalp ve böbrek rahatsızlığı varken ilaçları geciktiriliyosa, öğrenim hayatı sekteye uğratılıyorsa, Erdoğan diktatör müdür, değil midir? Bunun cevabı çok ortada.
"Sağlığı iyi fakat bazı tahlillerin yapılması gerekiyor"
Esila`nın sağlığı iyi fakat bazı tahlillerin yapılması gerekiyor. Onlar için birkaç gün geçmesi gerekiyor. Doktor tavsiyeleri doğrultusunda sevklerinin yapılacağına dair beklentimiz var. Cezaevi yönetimiyle görüştük, takip etmeye devam edeceğiz. Morali son derece iyiydi, ilaçların geciktiği günlerde ödemlerinin arttığını söyledi. Bugün daha iyi olduğunu, tahliller sonucunda durumunun netleşeceğini ifade etti.
"Numan Kurtulmuş, milletvekillerimizi tehdit ediyor"
Can Atalay ile görüştük. Can Atalay, bir mesaj paylaştı: `Merhaba, mesele bir milletvekilinin anayasaya aykırı olarak Silivri`de tutulmasının çok ötesinde TBMM`nin anayasal düzeni askıya almaktan vazgeçmesidir. TBMM Başkanı`nın tek görevi anayasaya uymaktır.` Can Atalay, seçilmiş Hatay Milletvekili. Geçtiğimiz günlerde tartışma konusu edilen şey, TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca ve Trabzon Milletvekilimiz Sibel Suiçmez`in yaptığı anayasaya sahip çıkmaktır. Anayasaya saygı duymak ve anayasadan gelen görevlerini yapmalarıdır. Numan Kurtulmuş, kendisi anayasadan kaynaklanan görevini yapmak, yeminine sadık kalmak yerine milletvekillerimizi suçlayarak tehdit etmektedir. Biz kendisine yetkisini hatırlatıyoruz. Milletvekilliğinin düşürülmesine dair işlem yok hükmünde olduğuna göre birtakım usuli işlerin yapılması gerekir.
"Kanunsuz emirleri uygulamak suçtur"
Ekrem Başkanımızla görüştük. Başkanımızın morali yüksek, herkese selamı var. Ekrem Başkanımız gözaltına alındığından beri gençler sokağa çıktı, insanlarımız hak aradı. Bu sırada yasadışı ve söylemekten utanç duyduğum bazı olaylar meydana geldi. Gözaltıları, haksız tutuklamaları biliyoruz. Bazı emniyet mensupları, reşit olmuş gençlerin ailelerine, `Kızın şu eylemdeydi, kızına sahip çık, seni dostça uyarıyoruz` diye birtakım telefonlar açtı. Buradan uyarıyorum, hukuka ve yasalara uymak herkesin görevidir. Kanunsuz emir de, kanunsuz emirleri uygulamak da suçtur. Böyle kendi kendine hukuk icat edip de güya dostça uyarılarla insanımızı tehdit etmek de suçtur. O yüzden gençleri susturacaklarını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar. Çünkü tutuklandıklarında, gözaltına alındıklarında, hukuksuz şekilde ailelerine şikayet edildiklerinde gençler daha da öfkeleniyor. O gençler daha büyük azimle demokrasiye sahip çıkmak istiyorlar. Bu yüzden hem emniyet mensuplarını, hem gencecik insanların gözüne bile bakmadan tutukluluk kararı veren hakimleri uyarıyorum. Darp izlerini tek tek gördüğümüz tutuklular oldu. Ters kelepçe taktığınızı da biliyoruz. Bunların hepsini de raporluyoruz."