Önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için TBMM`de tören düzenlendi. Kızı Aslı Baykal, törende yaptığı konuşmada; “Mücadeleci, teslim olmayan, olayları her zaman doğru bildiği şekilde yönlendirmeyi hedef edinmiş, mükemmeliyetçi, sözünün eri, zeki, bilgili, entelektüel bir insandı” dedi.
Önceki CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için TBMM`de tören düzenlendi.
Törene; Deniz Baykal`ın eşi Olcay Baykal, oğlu Ataç Baykal, kızı Aslı Baykal ve yakınları; TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP yöneticileri ve milletvekilleri, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce; AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım, AKP Grup Başkanvekilleri, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, eski Başbakan Tansu Çiller, önceki TBMM Başkanları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar katıldı.
TBMM`deki tören, Baykal`ın özgeçmişinin okunması ile başladı. Ardından saygı duruşunda bulunuldu.
ATAÇ BAYKAL: “HAYATIM BOYUNCA BABAMIN HİÇBİR SİYASETÇİ İÇİN KIZIP KÖTÜ SÖZ SÖYLEDİĞİNİ DUYMADIM”
Deniz Baykal`ın oğlu Prof. Dr. Ataç Baykal, şunları söyledi:
“Siyasetçi kendisi için yaşamaz. Ancak tüm yaşantısı başkalarının sorunları etrafında şekillenmiştir. Siyasetçi olmak olağanüstü fedakar olmak, insanların ve toplumun sorunlarına öncelikli olarak odaklanarak çözümü için yaşam boyunca mücadele etmektir. Siyasetçi olmak çok zor bir yaşam biçimidir. Babam Deniz Baykal doğuştan bir siyasetçiydi. Başka hiçbir işi bu kadar aşkla yapamazdı. Hayatım boyunca babamın hiçbir siyasetçi için kızıp kötü söz söylediğini duymadım. Arada zorunlu tatile gönderildiği dönemler de olmuştur. Ancak babam işini çok sevdiği için tatil dönemlerinde de çalışmayı hiç bırakmamıştır. Sizlerle birlikte son anına kadar Türkiye için çalıştı, elinden geleni yaptı.”
ASLI BAYKAL: “DOĞRU YOLDA MÜCADELEDEN BİR SANİYE VAZGEÇMEDİ”
Deniz Baykal`ın kızı Aslı Baykal ise şöyle konuştu:
“Herkes siyasi kimliğini bilir. Ben size babamdan söz etmek istiyorum. Çok renkli ve hayata bağlı bir insandı. Mücadeleci, teslim olmayan, olayları her zaman doğru bildiği şekilde yönlendirmeyi hedef edinmiş, mükemmeliyetçi, sözünün eri, zeki, bilgili, entelektüel bir insandı. Hangi kitap adından söz ederseniz, onu mutlaka okumuştur. Bir filmden söz ederseniz, mutlaka izlemiştir… Romantik ve hayalciydi. Her şey önce hayal etmekle başlar düşüncesindeydi. Çok hayal edip bizle paylaşıp sonra gerçekleştirirdi. Korumasız gezerdi. En yoğun tehdit altında olduğu zamanlarda bile arabasına atlar kendisi sürerek her yere giderdi. Yanında olmak başlı başına lütuftu… Çok kendinden emin bir kişiliği, sizi etkisi altına alıveren bir yapısı vardı. Evde kendini tamamen siyaseten soyutlamış olarak bulunurdu. Siyasi hayatında olduğu gibi özel yaşamında da laikti. Aile yaşamı ile siyasi yaşamını birbirinden ayrı tutardı… Çocukluğumdan beri babamı görmek mutluluk olmuştur benim için. Yoğun siyasi yaşamı dolayısıyla, her zaman yanımda değildi. Ama sevgisi her zaman yanımdaydı. Çok yorucu temposuna rağmen, bir aile ortamı yaşamamızı, annemle birlikte başardılar. Sorumluluk duygusu çok yüksek bir insandı… Bakan olduğu, el üstünde tutulduğu dönemler de vardı; hapiste olduğu dönemler de oldu. Çevresi çok kalabalık oldu, yanına yaklaşamadık bazen. Bazen de yalnızca biz vardık. Hiçbir makam onun için vazgeçilmez değildi. İstifa edip makamlardan ayrılmaktan hiç çekinmediği gibi, doğru yolda mücadeleden de bir saniye vazgeçmedi… Çok sağlıklıyken, bir gecede hasta oldu. Her zaman hatırladığım sözü, çok yoğun siyaset yapar ve çok yoğun eleştirilerken; ‘Nasıl durabiliyorsun` dediğimde, ‘Bu bir oyun` demesidir. Çok ciddi ve ağır yükünü böyle taşınır kılıyordu ve bir oyun gibi zevk alarak ve galip gelmeye çalışarak yapıyordu… Onu her zaman içimi delip geçen gözleri ile yanımda hissedeceğim.”
TBMM Camii İmam Hatibi Ahmet Yedekçi, dua okudu.