Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kadın işletmecilere yönelik pozitif ayrımcılık yaptıklarını ve bu doğrultuda destekler sağladıklarını söyledi. Nebati, "Kadın kooperatiflerimiz için belirlediğimiz yol, öncelikle 2022`de, 81 ilde 81 marka kooperatifi istediği seviyeye çıkarmak olacaktır. Daha sonra bu heyecanı ülkemizdeki 973 ilçenin her birine taşıyarak, 2023 yılında bin marka kooperatifimizi 1 milyar doları aşan ihracat yapabilen bir konuma getirmeyi hedefliyoruz" dedi.
Nureddin Nebati, bugün Adana`daki ‘Üreten Kadınlar Buluşması`nda konuştu. Nebati, ‘Kadın İşletmelerine Finansman ve Danışmanlık Desteği`ne yönelik uygulanan program kapsamında öncelikli hedeflerinin, 2022`de 81 ilde 81 marka kooperatifi istediği seviyeye çıkarmak olacağını söyledi. Nebati, "Daha sonra bu heyecanı ülkemizdeki 973 ilçenin her birine taşıyarak 2023 yılında 1000 marka kooperatifimizi 1 milyar doları aşan ihracat yapabilen bir konuma getirmeyi hedefliyoruz” dedi.
Bakan Netabi, şunları söyledi:
"HALKBANK DESTEK PAKETİ UYGULAMALARIYLA KADINLARIMIZI DESTEKLİYOR: Pozitif ayrımcılık devam. Kadınlar başımızın tacı, gönlümüzün ilacı. Üretecekler, ticaret yapacaklar. Kazanacaklar, vergi ödeyecekler. Biz, onlarsız yapamayız. Hep beraber sizlerle yolculuk her zaman çok daha iyi oluyor. Gerek kamu bankalarımızın kredi programları gerekse Küçük ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme ve Destekleme İdaresi ve Başkanlığı (KOSGEB) istihdamın teşvik edilmesi amacıyla 18 yaş ve üzeri kadınları istihdam eden işverenlere, 24 ila 54 ay süresince Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) desteği sağlıyoruz. Kredi Garanti Fonu (KGF) yatırım destek paketinden de kadın girişimcilerimizi ve kadın yöneticisi bulunan işletmeleri yüzde 90 kefalet oranıyla faydalandırıyoruz. Kadın işletmelerine finansman ve danışmanlık desteğine yönelik uygulanan program kapsamında, kadın yöneticisi bulunan işletmelerimize KGF kefaleti sağlarken bu işletmelerin imalatçı ve ihracatçı olmaları halinde kefaret limitlerini daha da yükseltiyoruz. Bugün burada bizleri ağırlayan Halkbank, gerçekten çok kıymetli bir iş yapıyor. Girişimci kadınlarımıza destek olmak amacıyla çeşitli fırsatlar sunuyor. Kadın girişimcilere sıfır faizli esnaf kredisi ve kadın kooperatifleri destek paketi uygulamalarıyla kadınlarımızı destekliyor.
KOOPERATİFLERİMİZİN YOLUNU AÇACAK ÇALIŞMALAR YAPMAMIZ GEREKİYOR: En değerli parçalarından biri de kadın kooperatifleridir. Öncü kamu bankalarımızdan Halk Bank`ın çok önemsediği projesi, üreten kadınlar toplantıları ve zirvesi kapsamında, geçen yıl 7 bölgeden 81 ilimizin kadın temsilcileriyle buluştuk. Bireysel girişimci, sanayici, akademisyen kadınlarımızla, kooperatif temsilcileriyle birebir konuştuk ve ihtiyaçları yerinde tespit ettik. Kıymetli hanımefendiler, Türkiye`de toplam bin 30 adet kadın kooperatifi var. Aktif olarak da 809 kadın kooperatifi faaliyet halinde. Tüm bu kooperatifler, muazzam bir ekosistemi ve beraberinde çok ciddi bir potansiyeli oluşturuyor. Ancak sahadaki tespitlerimiz bize gösteriyor ki bu potansiyel enerjiyi ortaya çıkarabilmek için kooperatiflerimizin yolunu açacak çalışmalar yapmamız ve bunu sıkı bir şekilde takip etmemiz gerekiyor.
KUVVETLİ KADIN KOOPERATİFLERİNE İHTİYACIMIZ VAR: Birbirini tekrarlayan, üretim konularında yeterli olmayan kooperatifler yerine yerel ürün ve imkanlarını iyi tanıyan, temsil kapasitesi yüksek, üretim ve pazarlama ağları kuvvetli kadın kooperatiflerine ihtiyacımız var. İşte bu hedefle çıktığımız yolda Halkbank bir yandan yeni kurulan kooperatiflere finansman desteği sağlarken mevcut kooperatiflere de en uygun faiz oranıyla kredi imkânı kullandırıyor. Ayrıca kooperatiflerimizin gelişmesi amacıyla ihtiyaçları olan eğitimleri düzenliyor ve ürünü tanıtıp satabilmeleri için iş ağlarını da genişletmek üzere çeşitli destekler sağlanıyor. Tüm bu eforun amacı, öncelikle 81 ilde marka kooperatifi çıkarmaktır. Anadolu`yu karış karış gezdiriyorum. Görüyoruz ki her yöremizin her ilimizin muazzam bir çeşitliliği var. Allah bize inanılmaz bir zenginlik nasip etmiş. Kadın kooperatiflerimiz, bu zenginlikten doğan ürünleri öncelikle ülke içerisine, sonra da tüm dünyaya tanıtılması ve satılması konusunda çok önemli bir rol üstleniyor.
KATMA DEĞERLİ ÜRÜN ÜRETİP SATABİLEN MARKA KOOPERATİFLERE İHTİYACIMIZ VAR: Türkiye`nin ulusal ve organik iş birliği ağının çok önemli bir parçasını oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda ihracatçı olmanın özellikleri sayesinde ülke ihracatımıza da doğrudan katkı sağlamak konusunda büyük bir potansiyel barındırıyor. Tüm bu sürecin anlamlı bir değere dönüşmesi için katma değerli ürün üretip satabilen marka kooperatiflere ihtiyacımız var. Marka kooperatifleri kim yapacak? Sloganımız burada, ‘Cesaret et, kendi başarını, hikayeni yaz`. Siz yazacaksınız. Kooperatif marka olacak, siz kazanacaksınız. Kadınlarımız öne çıkacak, Türkiye kazanmaya devam edecek.
BİN MARKA KOOPERATİFİMİZİ 1 MİLYAR DOLARI AŞAN İHRACAT YAPABİLEN KONUMA GETİRMEYİ HEDEFLİYORUZ: Bugün burada müjdesini vermek isterim ki kadın kooperatiflerimiz için belirlediğimiz bu yol, öncelikle 2022`de, 81 ilde 81 marka kooperatifi istediği seviyeye çıkarmak olacaktır. Daha sonra bu heyecanı ülkemizdeki 973 ilçenin her birine taşıyarak 2023 yılında bin marka kooperatifimizi 1 milyar doları aşan ihracat yapabilen bir konuma getirmeyi hedefliyoruz. Osman Bey, kadınlar bunu yapar mı? Bence yapar. Buradan Ticaret Bakanı`ma müjdeyi vermek isterim. Önümüzdeki yıla artı bir milyar dolar bizden.
KÜRESEL DEĞER ZİNCİRLERİNDE YÜKSELMEYİ PLANLIYORUZ: Önemimizdeki yeni dönemde küresel fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak amacıyla kurguladığımız Türkiye Ekonomi Modeli`mizi başarılı bir şekilde uygulamaya devam ediyoruz. Modelimizin odağında, ihracatı, üretimi, istihdamı ve yatırımları artırırken cari dengeyi de kalıcı olarak tesis etmek yer alıyor. Bu sayede makro ekonomik ve finansal istikrarı güçlendirerek küresel değer zincirlerinde yükselmeyi planlıyoruz. Uygulamaya aldığımız kur korumalı TL mevduat ve katılma hesabı ve YUVAM hesabı gibi destekleyici alternatif enstrümanlarla finansal istikrarı sağlamlaştırdık. 2021 Aralık ayında devreye aldığımız bu yöntemle döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki payı 10 puanın üzerinde azalmış, mevduatın vadesi ise iki katına çıkmıştır. KKM, ayrıca döviz kuru istikrarına da katkı sağlamıştır. Bununla beraber kamuoyunda bazı spekülatif tartışmaların aksine bütçeye oluşturduğu maliyet de sınırlı kalmıştır. Nitekim bütçeden mart ayında 11,7 milyar lira. Nisan ayında 4,6 milyar lira ve mayıs ayında da 4,8 lira olmak üzere toplam 21,1 milyar lira tutarında bir ödeme gerçekleşmiştir. Ayrıca KKM uygulamasının bütçeye olası maliyeti, bakanlığımız tarafından farklı senaryolar dahilinde yakinen takip ediliyor. Çeşitli mecralarda her zaman olduğu gibi gündeme getirilen şişirilmiş bazı rakamlar ise gerçeği yansıtmıyor. Öyle kafadan atmakla olmuyor. Maliyetlerimiz belli.
60 MİLYAR LİRA TUTARINDA HAZİNE DESTEKLİ KGF PAKETLERİNİ UYGULAMAYA ALDIK: İhracatçı şirketlerimizle sanayi şirketlerimiz için kurumlar vergisini 1 puan indirerek uluslararası rekabetçilik düzeyini artırıyoruz. Kredilerdeki selektif yaklaşımlarımızla yatırımları desteklemeye yönelik kredileri önceliklendiriyoruz. Bu çerçevede 60 milyar lira tutarında Hazine destekli KGF paketlerini uygulamaya aldık. Şimdi bu paket tamamlandıktan sonra yeni paketleri de devreye alma zamanı geliyor. Benzer şekilde ihracatçılara ve turizm sektöründe faaliyet gösteren girişimcilere uzun vadeli finansman sağlamak üzere 150 milyar liralık bir imkânı da hayata geçirdik. Bu adımlara ilave olarak, tüketici kredilerinde yüzde 5 olarak uygulanan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) oranını yüzde 10 çıkartarak kredilerin sadece üretime yönlendirilmesini, selektif kredi politikamızı daha da pekiştirerek yolumuzda ilerliyoruz.
TÜKETİCİ KREDİLERİNE YÖNELİK MAKRO İHTİYAÇ POLİTİKA ÇERÇEVESİNİ SIKILAŞTIRDIK: Diğer yandan vatandaşlarımızın gelirlerine kıyasla aşırı borçlanmasının önüne geçmek ve kredi piyasasındaki ısınmanın makro dengeleri olumsuz etkilemesini önlemek amacıyla tüketici kredilerine yönelik makro ihtiyaç politika çerçevesini sıkılaştırdık. Dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik pozitif ayrımcılık anlayışıyla da hareket ediyoruz. Nitekim 50 bin liraya kadar olan krediler de vade sürelerini azaltmadık. Önümüzdeki dönemde de mali disiplinden vazgeçmeden makro ekonomik ve finansal, vatandaşlarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Tasarruflarını milli paramız olan Türk lirasında değerlendirmek isteyen vatandaşlarımıza yeni bazı enstrümanları hazırladık ve ilan ettik. Bu kapsamda tasarladığımız gelire endeksli senetleri bireysel yatırımcılarımıza sunuyoruz. Bireysel yatırımcılarımız bundan faydalanabilir. Buna yönelik talepleri 15 Haziran`dan almaya başladık ve önümüzdeki hafta, 22 Haziran tarihine kadar talep süreci devam edecek. Şu anda talepler çok iyi geliyor.
MALİ DİSİPLİNDEN VAZGEÇMEDEN DESTEKLEMELER SÜRECEK: GES`lerin getirisi yıllık minimum yüzde 23,04 olacak ve kupon getirileri vatandaşlarımıza 3 ayda bir ödenecek. Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü`nden bütçeye aktarılan hasılat paylarına göre bu getiri miktarının artma potansiyeli de söz konusudur. Bir yandan da ülkemizde sermaye piyasalarının gelişimi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. SPK, geçen hafta aldığı kararla halka arzlarda yurt dışından fon teminini özendirmek, şirketlerin yurt dışında sermaye piyasası aracı ihracı yoluyla fon temin etmelerini teşvik etmek amacıyla ilgili ihraçlarda tahsil edilen ücretlerde indirime gidildi. Ayrıca Borsa İstanbul nezdinde `Emtia Pazarı` da kurulmuş olup, altın sertifikası ihracına ilişkin çalışmalara ivedilikle başlandı.”