AHBİB’in bin 622 üyesiyle Türkiye’nin hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ihracatının yüzde 17’sini gerçekleştirdiğini kaydeden Başkan Hüseyin Arslan, pandeminin etkilerine rağmen 2020’nin ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış yakalayıp 506,4 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini, söz konusu dönemde 2,9 milyar dolarlık sektör ihracatından yüzde 17,4 pay aldıklarını söyledi.
Koronavirüs salgınında bulaşıcı hastalıktan korunmak için evlerine kapanan milyarlarca insanın sağlıklı ve güvenilir gıda olarak hububat ve bakliyat tüketimine ağırlık verdiğini ifade eden Başkan Arslan “İç pazarda vatandaşlarımızın taleplerini fazlasıyla karşılayıp, tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılara karşı tüm imkânlarımızı seferber ederek, 182 ülkeye ihracatımızı devam ettirdik. Geleneksel tüketim alışkanlıklarının arttığı bu dönemde insanlar, evlerinde yiyecekleri ekmekleri kendileri üretirken, besin değeri yüksek, hazırlanması kolay ve ucuz olan bakliyat ürünleri ile makarnaya ağırlık verdi. “Dünyanın pek çok ülkesinde bu gıdaların satın alınmasında beş katına varan oranlarda artış yaşandı.” diye konuştu.
‘Bakliyatta yüzde 38, makarnada yüzde 19 artış yakaladık’
Pandeminin etkilerinin ağırlaştığı Ocak-Mayıs dönemi sektörün bakliyat ve makarnadaki ihracat performansını değerlendiren Başkan Arslan şunları söyledi: “Salgın sürecinde temassız ihracat modeliyle dış satımını sürdüren ülkemiz, bu dönemde bakliyat ihracatında yüzde 38 artış ile 173 milyon dolar, makarna ihracatında yüzde 19 artış ile 301 milyon dolar gelir sağladı. Yeni normalde de insanların restoranlar ve toplu beslenme alanlarını daha az tercih edip, evlerinde tüketimlerini sürdüreceğini düşünüyoruz. Bu alışkanlığın güçlenmesiyle özellikle makarna ve bulgur tüketiminde yüzde 10’luk artış öngörüyoruz. ”
‘Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu pazarlarında atılım içindeyiz’
AHBİB’in yılın ilk beş ayındaki ihracatını ele alan Başkan Arslan, en fazla ihracatı komşu ülkelere yaptıklarını, Afrika, Orta Doğu ve Uzak Doğu pazarlarında da atılım içinde olduklarını vurguladı. Başkan Arslan, “Ocak-mayıs aylarında en fazla ihracat yaptığımız ülkelerin başında 82,7 milyon dolar ile Irak yer aldı. Bu ülkeyi 44,5 milyon dolar ile Suriye ve 24,1 milyon dolar ile Suudi Arabistan takip etti. Bu dönemde ihracatımızı en çok artırdığımız ülkelere baktığımızda yüzde 751 artış ve 6,3 milyon dolar değer ile Umman, yüzde 495 artış ve 9,55 milyon dolar değer ile Cibuti, yüzde 488 artış ve 2,3 milyon dolar ile Tayland ilk üç sıra yer aldı.” dedi.
‘En fazla pastacılık ürünleri ve bakliyat ihraç ettik’
Başkan Arslan, söz konusu dönemde AHBİB’inyüzde 17 artış ve 128,7 milyon dolar değer ile en çok pastacılık ürünleri ihraç ettiğini, yüzde 42 artış ve 128,2 milyon dolar değer ile bakliyat ürünlerinin ikinci sırada geldiğini, 46,6 milyon dolar değer ile değirmencilik ürünlerinin ise üçüncü olduğunu ifade etti. Başkan Arslan, “İlk 5 aylık dilimde en fazla ihraç ettiğimiz ürünlerde yüzde 105 artış sağladığımız kırmızı mercimek, 95,6 milyon dolar değer ve yüzde 19 pay ile birinci sırada yer aldı. Yüzde 370 artış ve 1 milyon dolar değer ile diğer hububat unları, yüzde 113 artış ve 32,7 milyon dolar değer ile hububat esasla kabartılmış mamuller, yüzde 70 artış ve 30,2 milyon dolar değer ile ayçiçek tohumu yağı ihracat artışı sağladığımız ürünler arasında dikkat çekti.” diye değerlendirdi.
‘Bakliyat Atlası belgeselini dünya kültür hazinesine kazandırdık’
Başkan Arslan, AHBİB olarak uluslararası arenada “Sürdürülebilir Tarım İçin Bakliyat’ sloganıyla yürüttükleri farkındalık çalışmaları kapsamında bakliyatın Anadolu’daki 10 bin yıllık tarihini yansıtan “Bakliyat Atlası” belgesel filmini de dünya kültür hazinesine kazandırdıklarını söyledi.
Duayen Gazeteci Coşkun Aral’ın genel yönetmenliğinde çekilen Bakliyat Atlası belgeselinin özellikle kırmızı mercimek, nohut ve bezelyenin Anadolu topraklarında doğup, tüm dünyaya yayıldığını ortaya koyduğunu vurgulayan Başkan Arslan, şunları söyledi: “Bakliyat Atlası belgeselinde Verimli Hilal olarak adlandırılan ve Güneydoğu Anadolu’yu da içine alan bölgede günümüzden 10 bin yıl önce evcilleştirilen baklagil tohumlarının serüveni anlatıldı. Bakliyat Atlası’nın çekimleri, Çorum, Konya, Aksaray, Diyarbakır ve Malatya Arkeoloji Müzelerinde, Ankara’nın Gölbaşı ve Çorum’un Salbaşı köyündeki nohut, Ankara Şereflikoçhisar’da mercimek tarlalarında, Çorum Hattuşaş ve Konya Çatalhöyük, Diyarbakır Çayönü Höyük, Malatya Arslantepe,KırklareliAşağıpınar ve Mersin Yumuktepe’deki kazı alanlarında gerçekleştirildi. Bu süreçte, ilgili bakanlıklar, müze müdürlükleri, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları gibi yaklaşık 20 kurum ve 100’ün üzerinde kişi ile iletişim kurularak, koordineli çalışmalar yürütüldü. Almanya, İngiltere, İtalya, İsrail, Avustralya, Belçika, Fransa ve Türkiye’den toplam 17 akademisyen ile röportajlar yapıldı. Bakliyat Atlası, Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Arapça, İspanyolca ve Fransızca versiyonlarıyla son halini aldı. Anadolu’da medeniyetlere beşiklik eden bazı arkeolojik yerleşmelerden elde edilen arkeobotanik verilerden yola çıkarak bilimsel temelde bakliyatın Türkiye'den tüm dünyaya yayıldığını anlattık.”