Haber: Buse ÖZBEY
(ANKARA)- Gebze`deki Erlau Metal`de işten çıkarılan Birleşik Metal-İş Sendikası`na üye 23 işçinin eylemi, 12`nci gününde devam ediyor. İşçilerden Abdullah Özkoç, “Sendika hakkımız anayasal haktır, biz bunun kabul edilmesini istiyoruz. Bir an önce Birleşik İş Metal-İş Sendikamızla toplu iş sözleşmesi masasına oturulmasını istiyoruz. İşimizi seviyoruz, kapıdayız, direniyoruz. Sonuna kadar direneceğiz” dedi.
Gebze`deki Erlau Metal`de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nın Birleşik Metal-İş Sendikası`na toplu sözleşme için verdiği yetkiye itiraz eden işveren, sendika üyesi Abdullah Özkoç`u 14 Nisan`da işten çıkarmıştı. Abdullah Özkoç`un işten çıkarılmasına tepki gösterip işe alınması talebiyle eylem başlatan sendika üyesi 22 işçinin de 18 Nisan`da işlerine son verilmişti. İşçilerin, işten çıkarmalara karşı başlattığı eylem, 12`nci gününde devam ediyor.
Süreci ANKA Haber Ajansı`na değerlendiren Özkoç, şunları söyledi:
“Bizler Erlau Metal çalışanları olarak, bazılarımız 1,5 yıl bazılarımız da 7 yıl çalıştı. Bunca yılda kimi arkadaşlarımız baskı, mobbing, aşağılama, hakaret, küçümseme, küçük görme gibi şeylere maruz kaldık. Bunlara maruz kaldığımız için örgütlendik ve Çalışma Bakanlığı`na yetki başvurusunda bulunduk, başvurduktan sonra yetki belgemiz 1 hafta sonra geldi. 1 haftanın sonunda işveren vekilimiz beni haksızca, hukuksuzca işten çıkardı. Benim haksızca çıkarılmamı kabul etmeyip itiraz eden arkadaşlarımız da 1 hafta sonra hukuksuzca kimisi Kod 49 kimisi Kod 45`le asılsız suçlamalarla işten çıkarıldı. Biz, sendikal hakkımızın tanınmasını istiyoruz. Sendika hakkımız anayasal haktır, biz bunun kabul edilmesini istiyoruz.
Çalışma Bakanlığı`na yetki başvurusunda bulunuyoruz. Bakanlık bizi biliyor, mevcudumuzu görüyor. Nasıl oluyor da işverene tekrar itiraz yolu veriyor bunu anlamış değiliz. Çalışma Bakanlığı işverene, ‘ben yetkiyi verdim ama sen de itiraz et` diyor. Bu haksızlıktır, adaletsizliktir. Bunu kabul etmiyoruz. Bir an önce Birleşik İş Metal İş Sendika`mızla toplu iş sözleşmesi masasına oturulmasını istiyoruz. İşimizi seviyoruz, kapıdayız, direniyoruz. Sonuna kadar direneceğiz.”