Haber: Beril KALELİ/Kamera:Mehmet ÇALPAR
(İSTANBUL) 19 Mart Operasyonu`nu protesto amaçlı düzenlenen Saraçhane mitingleri sonrasında gözaltına alınarak tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde tahliye olan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Tuna Boylu yaşadıklarını ANKA`ya anlattı. Boylu, gözaltına alınışını, “Polis beni yanına çağırdı. Gittim,‘Buyur abi`dedim. Girdi koluma, ‘Bunu da alın` dedi ve ters kelepçeli bir şekilde yüz üstü yere yatırdılar. Emniyet`in önünde bizi 6-7 saat ters kelepçeyle beklettiler otobüs içerisinde. Kollarımızı hissetmemeye başladık” ifadeleriyle anlattı. Yaklaşık 20 gün tutuklu kalan Boylu, Silivri`deki Marmara Cezaevi`nde sağlık hizmetine ilişkinse “5 dakikalık hastane gidiş gelişi, oluyor 10 saat. Hastane zaten hijyen olarak çok kötü, pislik içinde. Gidiyoruz doktor ilaç yazıyor. Bize verdikleri cevap, ‘İlacınız 1 hafta içinde gelir`” dedi..
Zafer Partili gençler hafta sonu, partinin genel başkanı Ümit Özdağ`a destek vermek amacıyla Silivri Marmara Cezaevi karşısında partililerin oluşturduğu nöbet alanında bir araya geldi. Buluşmaya katılanlardan biri de, 19 Mart Operasyonu sonrası gerçekleştirilen protesto eylemleri gerekçesiyle tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde tahliye olan üniversite öğrencisi Tuna Boylu`ydu.
"Kendimi gözaltına alınmış olarak buldum”
ANKA`ya konuşan 20 yaşındaki Boylu, anayasal protesto hakkını kullanarak Saraçhane`deki mitinge katıldığını belirtti, “Miting sonrasında evime gidecektim. Tramvay seferleri durdurulmuştu, son tramvayı da kaçırdım. Mecbur orada kalmak zorunda kaldım. Daha sonra bir kargaşa oldu, insanlar kaçışmaya başladı bir anda. Ben de arada kaldım, köşeye çekildim. Polis gördü beni, yanına çağırdı. Yanına gittim, ‘Buyur abi` dedim. Kendisi, girdi koluma, ‘Bunu da alın` dediler ve ters kelepçeli bir şekilde yüz üstü yere yatırdılar. Sonra tek tek otobüse doldurdular bizi. Kendimi gözaltına alınmış olarak buldum” dedi.
"6-7 saat ters kelepçeyle beklettiler otobüs içerisinde, kollarımızı hissetmemeye başladık"
Gözaltına alındıktan sonra Vatan Caddesi`ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde saatlerce otobüste beklediklerini söyleyen Boylu, Emniyet Müdürlüğü`nde nezarethanede ise yemek olarak kuru ekmek ve su verildiğini, tuvalet konusunda büyük sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Boylu şöyle konuştu:
“Vatan Emniyet`in önünde bizi 6-7 saat ters kelepçeyle beklettiler otobüs içerisinde. Kollarımızı hissetmemeye başladık. Nezarethane çok kötüydü. Yemekleri aşırı kötüydü. Sadece kuru ekmek ve su. Tuvalet sıkıntıydı, çıkarmıyorlardı. Kimisi ihtiyacını şişelerle karşılamak zorunda kaldı”
"Koğuşta 47 kişiydik, yerde yatan arkadaşlarımız da vardı"
Gözaltına alınıp tutuklandıktan sonra, önce Metris Cezaevine götürüldüğünü daha sonra ise Silivri Cezaevi`ne nakledildiğini aktaran Boylu, “Metris, nezarethaneden biraz daha iyiydi ama yine, yemek olsun hijyen olsun, koşullar pek de iç açıcı değildi. Silivri nispeten iyiydi ama Silivri`nin de bir sorunu kalabalık. Koğuşta 47 kişiydik, yerde yatan arkadaşlarımız da vardı. Ortak alanlarda ranzalarda yatan arkadaşlar da vardı. Normalde bizi dağıtacaklardı diye duyduk diğer adlilerle beraber, buna mani olmak için sesimizi çıkarttık. O yüzden bizim için ayrı bir koğuş açtılar, sadece Saraçhane`den tutuklananlarla kaldık” şeklinde konuştu.
"Sağlık hizmetleri çok sıkıntılıydı"
Boylu, cezaevi sürecinde, her gün kullanması gerektiğini belirttiği ilacının temin edilmesinde yaşadığı zorluğu ve cezaevindeki sağlık hizmetlerinde yaşadığı sıkıntıları, “İlacımı temin edemedim. Yaklaşık 2 hafta boyunca, ilacımızı temin etmediler. Zaten sağlık hizmetleri çok sıkıntılıydı. Hastane koşulları berbattı. Hastaneye gidecek oluyoruz, 3 saat bekletiyorlar nezarethanede. Hastane zaten hijyen olarak çok kötü, pislik içinde. Orada bir de nezarethanede sıra bekletiliyoruz. Gidiyoruz doktor ilaç yazıyor. Bize verdikleri cevap, ‘İlacınız 1 hafta içinde gelir`. Hastayız, acil ilaç lazım. Ben 1 hafta sonraki ilacı ne yapayım? Yok ihale açılacak da, hastaneden temin edilecek. Götürülürken yine nezarethaneye, cezaevine gidiyoruz orada da nezarethaneye. 5 dakikalık hastane gidiş gelişi, oluyor 10 saat. Bu tarz süreçlerle uğraştık” şeklinde aktardı.
“Anayasal haklarımı kullanmaya gittim; boş yere 20 günümü çaldılar”
Bu süreçte sınavları kaçırdığını ve proje ödevlerini teslim edemediğini aktaran Boylu, “Öncelikle, kesinlikle bir provokatör değilim. Türk polisime de bir yanlış yapmadım, devletime de baş kaldırmadım. Anayasal haklarımı kullanmaya gittim. Suçsuz yere içerde yattığımı düşünüyorum. Boş yere 20 günümü çaldılar. Adale geç de olsa yerini buldu, darısı diğer gençlerin ve Ümit hocamızın başına. Sınavlarımız başladı, onları kaçırdım. Telafi sınavları için dilekçe vereceğiz” diye konuştu.