Başarır, TBMM`de düzenlediği basın toplantısında, Çayırhan`daki maden sahasında meydana gelen kaza sonucu yaralanan işçilere şifa diledi.
İşçilerden ikisinin durumunun ağır olduğunu, partisinin süreci takip ettiğini belirten Başarır, "Maalesef özelleştirme konusunda çok mahir olan, acele davranan işçi ve doğayı hiçe sayan iktidar, işçi haklarında bu özeni göstermiyor. Özelleştirmeden daha çok, madende çalışan işçilerimizin insani koşullarda, iş hukuku bağlamında gerekli güvenliğin, önlemin alınması ivedi olarak gerekli ama maalesef ki iktidar, işçi ölümlerinin önüne geçmek için hiçbir önlem almıyor. Soma`dan, Amasra`dan hiçbir ders almadık" diye konuştu.
"Bir kişi tahliye ettik ama bugün iki kişi aldılar"
Başarır, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan`ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında "tehdit" ve "şantaj" suçlamasıyla gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi`nin terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük`ün de Gülen`in ikamet ettiği Pensilvanya`da çekilen fotoğraflarını gösteren Başarır, "Bunları niye almıyorsunuz?" diye sordu.
Başarır`ın açıklamaları şöyle:
"Güne yine şafak baskınlarıyla uyandık. Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alındı. Dün çok zor şartlarda hepimiz mücadele ettik, Mahir Polat`ı hasta yatağında tahliye ettik. Bir kişi tahliye ettik ama bugün iki kişi aldılar. Şimdi öyle bir durumdayız ki gazetecileri, cezaevinde olan bir şüphelinin beyanlarıyla sabah 06.00`da gözaltına alıyorlar. Burada mağdur olarak gözüken kişi Erkan Kork. Mal varlığı değerlerini aklama suçundan, ABD`yle ciddi ilişkileri olan bir kişi, şu anda tutuklu ve şirketleri TMSF`ye devredildi. Bu kişinin verdiği ifade ve telefon tapelerine baktığımız zaman Murat Ağırel ve Timur Soykan`ın mağdur oluduğunu görüyoruz. Ağır tehditler var. Telefon dinlemelerinde bu iki gazetecilerimizin organlarının kesileceğini, bunun gereğini yapacağını söyleyen bir kişi tehdit mağduru olarak şikayette bulunuyor ve iki gazeteci sabah 06.00`da gözaltına alınıyor. Bu utanç verici bir meseledir.
Bugün demokrasi, hukuk adına algı yapan, suçsuz insanların, tutuklanacak olan insanların listesini veren Abdulkadir Selvi var. Kimin yanında Abdulkadir Selvi? Fetullah Gülen`in. Günün, ayın, yılın herhangi bir tarihinde Abdulkadir ifade verdi mi? Hayır. Çünkü iktidar için çok makbul bir gazeteci. En büyük algıcı kim? Cem Küçük. Pensilvanya`da, okyanus ötesinde bu görüntüyü veriyor. Cem Küçük`e sabah soruşturma yok mu? Bugün sabah aldığınız Murat Ağırel, Timur Soykan`ın böyle bir görüntüsü yok. Bunları niye almıyorsunuz? Bank Asya`nın önünden geçen, 1 lira para yatıran öğretmenler, öğrenciler tutuklanırken bu iki kişi neden hala algı yapıyor? Bugün aldığınız iki gazeteci, cezaevinde birçok suça bulaşmış, Flash TV`yi almış bir şahıs ve savcının dinlediği telefon kayıtlarında da bu iki gazetecinin organlarını keseceğini söylüyor. Ama maalesef ki ülke bu hale geldi."
"Et, ekmek, yumurta kuyruklarında değil, sandık kuyruklarında olalım ve bunları defedelim"
Türkiye`nin farklı noktalarından et ve yumurta kuyruklarının fotoğraflarını gösteren Başarır, şöyle konuştu:
"Ülke bu halde. Et kuyruğu, ekmek kuyruğu ve şimdi yumurta kuyruğu. Dün grupta konuşan Cumhurbaşkanı, bunlarla ilgili tek bir kelime söylemiyor. Yumurtanın 30`lu koli fiyatı 60 lirayken şimdi 285 liraya çıkmış ve insanlar ucuz bulduğu yumurtayı almak için sıraya giriyor. Sürekli savaş döneminden, kuyruklardan bahseden Cumhurbaşkanı, ülkeyi ekmek, et, yumurta, gıda kuyruğu haline getirdi. Öyle bir haldeyiz ki açlık sınırı 23 bin 615 lira olmuş ama asgari ücret 22 bin lira, en düşük emekli maaşı 14 bin lira. Ülkenin hali bu ama ekonomiyi gayet iyi okuyor. Çünkü bugün Resmi Gazete`de bir şeyi daha gördük. `Dolar 3 lira olursa yüzüme tükürün` diyen Yiğit Bulut`u Ekonomi Politikaları Kurulu`na getirdi. Ne zaman? Dolar 38 lira olmuşken... Yiğit Bulut örneği Türkiye`nin nasıl yönetildiğini, yönetileceğini, Türkiye`nin birçok kuyruğa gebe olduğunu gösteriyor. Seçim olmazsa ekonomide de adalette de dış politikada da Türkiye`yi çok daha büyük felaketler bekliyor. Türkiye`yi Yiğit Bulut`lara, bu akla artık teslim etmeyelim. Et, ekmek, yumurta kuyruklarında değil, bir pazar sandık kuyruklarında olalım ve bunları defedelim."