(ANKARA) - CHP parti programı çalışmaları kapsamında Türkiye`nin dört bir yanında gençlerle bir araya gelerek sorunları doğrudan öznesi olan gençlerden dinleyebilecekleri odak grup görüşmeleri gerçekleştirmeye başladı. “Söz Bizde” kampanyası ile başlatılan görüşmelerin gençlik politikasını oluşturacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, "Bu buluşmalar yalnızca sorunları konuşmak için değil, çözüm önerilerini de gençlerle birlikte şekillendirmek için yapılıyor. Ülkemizi gençlerin büyük enerjisiyle kalkındırmak için, ülkemizi genç akıllarla yönetmek için başlıyoruz" dedi.
CHP parti programı çalışmaları kapsamında Türkiye`nin dört bir yanında gençlerle bir araya gelerek sorunları doğrudan öznesi olan gençlerden dinleyebilecekleri odak grup görüşmeleri gerçekleştirmeye başladı. “Söz Bizde” kampanyası ile başlatılan görüşmelerin gençlik politikasını oluşturacak. İlki İstanbul`da, “Beyin Göçü” temasıyla gerçekleşti. “Söz Bizde” kampanyası Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı çatısı altında, Gençlik Kolları ve genç PM`ler eşgüdümünde gerçekleştiriliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığından Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, ``Söz Bizde`` kampanyasını şöyle anlattı:
"Ülkemiz nitelikli gençlerini kaybediyor. ‘Giderlerse gitsinler` diyen duyarsız bir yaklaşım nedeniyle Türkiye, gençlerini elinde tutamıyor. Bugün hastanelerde randevu bulamıyoruz. Pek çok branşta uzman eksikliği yaşanıyor. Mühendislerimiz, akademisyenlerimiz, biyologlarımız, bilim insanlarımız, her alanda ülkenin yetişmiş insan kaynağı yurt dışına gidiyor. Çünkü Türkiye`de geleceğe dair umut göremiyorlar. Beyin göçü sadece ekonomik ve bilimsel kayıplarla sınırlı değil. Gençler, kendi ülkelerinde hayatta kalamayacaklarını düşündükleri için tehlikeli yollarla kaçıyorlar. Bu noktada artık şapkayı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor, Türkiye neden gençlerin kaçmak istediği bir ülke haline geldi?"
"Buz gibi bir kaygı, tüm gençleri esir aldı"
Kılıç, gençlerin ortak duygusunun "gelecek kaygısı" olduğunu belirterek, “Arkadaşlarımızla konuştuğumuzda öne çıkan, aslında konuşulan ama saray duvarlarının arkasında duyulmayan gerçek şu; kaygı. Buz gibi bir kaygı, tüm gençleri esir aldı. Mevcut sistem ve iktidar, her yönüyle kaygı üretiyor. Hangi görüşten olursa olsun, gençler gelecek kaygısı yaşıyor" dedi. Kılıç, farklı görüşten gençlerle yapılan görüşmelerde değişmeyen en büyük hissiyatın belirsizlik olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde gençlerin yüzde 65`i, imkânı olursa yurt dışında yaşamak istiyor. Üniversite mezunlarının ise yüzde 75`i. Bu rakamlar bize gençlerin ülkede gelecek göremediğini açıkça gösteriyor" diye konuştu.
"İktidar ise gençleri `daha çok para ve hazzın peşinde` olmakla suçluyor"
Genç işsizliğinin sosyal bir krize dönüştüğüne dikkati çeken Kılıç, şöyleddevam etti:
"Üniversite mezunlarının büyük bir bölümü ya işsiz ya da meslekleri dışında işlerde çalışıyor, çalışan gençler ise düşük maaşlarla, geçim sıkıntısı içinde hayatta kalmaya çalışıyor, Türkiye`de gençlerin büyük bir kısmı, ailelerinden aldığı harçlıkla geçimini sağlamak zorunda kalıyor, barınma krizi nedeniyle öğrenciler ve genç çalışanlar, yüksek kiralar yüzünden büyük şehirlerde yaşamakta zorlanıyor. Bir gencin kendi ekmeğini kazanmak, kendi hayatını kurmak istemesinden daha doğal ne olabilir? Ama bugün gençler için en temel yaşam ihtiyaçları bile büyük bir sorun haline geldi. İktidar ise gençleri `daha çok para ve hazzın peşinde` olmakla suçluyor.``
"Torpil ve kayırmacılık sistemin her yerine işlemiş durumda"
Sosyal medyanın gençler için bir korku alanına dönüştüğüne işaret eden Kılıç, "Gençler, sosyal medyada ‘Silivri soğuktur` şakasını yaparken aslında hapiste olma kaygılarını dile getiriyorlar. Özgürce konuşamayan, eleştiride bulunduğunda tehdit edilen bir gençlik var" ifadelerini kullandı. Üniversiteler ve istihdam politikaları arasındaki uçurumun giderek büyüdüğünü söyleyen Kılıç, kötü planlamalar nedeniyle milyonlarca gencin geleceğinin belirsizleştiğini belirtti. Kılıç, "Bugün bir genç üniversiteye gittiğinde, mezun olduğunda iş bulamayacağını biliyor. Torpil ve kayırmacılık sistemin her yerine işlemiş durumda. Liyakatin olmadığı bir düzenin gençlere umut vermesi mümkün değil" dedi.
"Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var"
Sevgi Kılıç, gençlerin sesini duyurmak ve çözüm üretmek adına başlattıkları bu sürecin önemine vurgu yaparak, "Ülkemizi gençlerin büyük enerjisiyle kalkındırmak için, ülkemizi genç akıllarla yönetmek için başlıyoruz" dedi. CHP`nin gençler için umut olmaya devam edeceğini belirten Kılıç, " Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var" diyerek konuşmasını tamamladı.
Cem Aydın: "Beş yıl beş ay hapis istemiyle yargılanan bir genç olarak buradayım"
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ise, gençlerin büyük bir kısmının yurt dışına gitmek istemesinin bir tesadüf olmadığını belirterek bu durumun sistematik bir soruna dönüştüğünü vurguladı. Aydın, kendi durumunu örnek göstererek, gençlerin karşılaştığı baskı ve engellemeleri şöyle dile getirdi:
"Bugün Türkiye`nin birinci partisinin, gençlerin ezici şekilde en çok oy verdiği partinin gençlik kolları başkanı olarak karşınızdayım. Ama aynı zamanda, genel başkanının sözünü partisinin gençlik kolları kurumsal hesabından paylaştığı için haftanın üç günü imza veren, yurt dışına çıkışı yasak olan, beş yıl beş ay hapis istemiyle yargılanan bir genç olarak buradayım."
"Ülkemize daha iyi hizmet etme motivasyonuyla olmalı"
Aydın, gençlerin yaşadığı baskılara rağmen mücadele etmekten geri durmayacaklarını belirterek, "Ve iktidar sahiplerine kötü haber; biz sizden korkmuyoruz. Biz ülkemizi çok seviyoruz. Baskılarınızla yıldırmaya çalıştığınız gençler olarak, Türkiye`yi ayağa kaldırmak için arı gibi çalışıyoruz" dedi.
Ggençlerin yalnızca ekonomik nedenlerle değil, baskılar ve sistemsizlik nedeniyle de yurt dışına yöneldiğini vurgulayarak, bu gidişin bir kaçış değil, bir fırsata çevrilmesi gerektiğini kaydeden Aydın, "Elbette en iyi şekilde kendimizi geliştirmek için dünyanın dört bir yanında olmalıyız. Kıvılcım olarak gidip, alev topu gibi dönmeli, ülkemize hizmet etmeliyiz. Ancak bu kaçmak değil, geri dönmek üzere gitmek olmalı. Küserek değil, ülkemize daha iyi hizmet etme motivasyonuyla olmalı" diye konuştu.
"`Türkiye bir doktor kaybetti, Türkiye bir mühendis kaybetti` denince sizin içiniz acımıyor mu?"
Mevcut durumda gençlerin ülkesine dönme umudunun giderek azaldığını ifadene eden Aydın, Türkiye`nin kendi evlatlarını kaybetme noktasına geldiğini vurgulayarak, "Baskı, imkansızlık, torpil, kayırmacılık, mülakatlar, düşük ücretler Türkiye`yi çölleştiriyor. En iyilerimizi gönderiyoruz. İnovasyon yapacak, girişimci ruhlu, değere değer katacak pırıl pırıl gençlerimiz gidiyor. Türkiye bir doktor kaybetti, Türkiye bir mühendis kaybetti denince sizin içiniz acımıyor mu?" ifadelerini kullandı. Gençlerin yurt dışına gitmesinin bir kader olmadığını, iktidar değişimiyle birlikte tersine döneceğini belirten Aydın, "Emin olun sonrasında, tersine beyin göçü tüm hızıyla başlayacak. Nitelikli, hünerli, çalışkan gençler, kendi ülkelerine hizmet etmek için akın edecek" dedi.