CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu. Özel, konuşmasında Deniz Baykal`ı ikinci ölüm yıl dönümününde andı. Özel, "Bugün ben bir başka babaya rozet taktım yukarıda makam odamızda. Hatırlayacaksınız Astsubay Esma Çevik. Hukuk fakültesini kazanıyor. Okurken Astsubay Okulu`nu kazanıyor. Orayı tercih ediyor, gidiyor astsubay oluyor. Orada komando eğitimini bitiriyor. Sonra bomba imha eğitimi alıyor ve 2019 yılında tam 30 yaşındayken bir el yapımı patlayıcıyı İdil`de teröristler tarafından tuzaklanan bir el yapımı patlayıcıyı imha etmeye çalışırken hayatını kaybetti. Babası Hüseyin Akgül, CHP`yi bambaşka bir siyasi gelenekte olduğu halde CHP`nin şehit yakınlarıyla, gazilerimizle, astsubaylarla, emekli askerlerle kurduğu ilişki gölge bakanımızın bu konudaki çalışmaları bizlerin yaklaşımlarından bize ulaştı ve dedi ki; `Baba ocağına gelmek istiyorum.` Biz de acılı baba Hüseyin Akgül`e yukarıda rozetini taktık. Esma`nın resmiyle birlikte salonumuzu şereflendirdi" ifadesini kullandı.
"Devlet Bey ile seçime de gideriz. Onları da yeneriz, iktidara da geliriz ama bugün sağlık dilemenin etmenin günüdür"
Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli`nin geçen hafta kalp kapakçığı operasyonu geçirdiğini anımsatarak, "CHP olarak geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Ben yakından takip ettim. Kendisinin sağlık durumuyla ilgili bilgi alıyoruz. CHP olarak bütün siyasi çelişkilerimize, rekabetimize, bize yapılan bütün haksızlıklara rağmen Sayın Bahçeli ve MHP ile ilgili olumsuz herhangi bir siyasi eleştiri, yaklaşımımız olmadı, olmayacak. Sözüme değer veren herkese şunu söylüyorum; ne olursa olsun hastalık ve ölüm durumlarında asla ve asla olmadık eleştiriler yapmamalı. Allah şifa versin. İyileşsin, görevinin başına gelsin. Devlet Bey ile rekabet de ederiz seçime de gideriz. Onları da yeneriz iktidara da geliriz ama bugün sağlık dilemenin ve iyi duyguları ifade etmenin günüdür" diye konuştu. Özel, şunları kaydetti:
"Bakanın sorumluluğunu göstermeden o yükten hem kurtulacak hem sorumluulğu partisine almayacak"
"Kartalkaya faciasının üzerinden 21 gün geçti. 36`sı çocuk karne hediyesi diye gittikleri otelde yanarak öldüler bir daha okula dönemediler. Karnelerinin kimi evde kaldı kimi otelde yandı. 78 can gitti orada. İlk gün gittiğimde İçişleri Bakanı en geç 10 günde bütün sorumluların belirleneceğini, kimsenin sorumluluktan kaçamayacağını, üstlerindeki sorumluluğu yıkamayacağının sözünü veriyordu. 21 gün geçti ağzını bu konuda açmadı. Bana şöyle anlatıyordu; `Mülkiye müfettişleri var. Çok etkililer. Kime uzanırsa uzansın` diyerek parmağının uzandığı yerde Turizm Bakanı oturuyordu. O günden bugüne hiçbir şey olmadı. 21 gün oldu. Kötü kalplilikle karşı karşıyayız. Niye? 78 kişinin vefat ettiği yerde kongre mi yapılır? Acelesi var o kongreyi yapacak. Ben rakamın 66 olduğunu öğrendiğim anda İstanbul`daki organizasyonu iptal ettim, Bolu`ya hareket ettim. Beyefendi rakamı rozeti takana kadar açıklatmadı. Şimdi 23 Şubat`ı bekliyoruz. AK Parti kongresini yapacak. O kongrede bakanı, 8-10 bakanla bir değiştirecek. Bakanın sorumluluğunu göstermeden o yükten hem kurtulacak hem sorumluluğu partisine almayacak.
"Soruşturma komisyonuna imza atan milletvekili sayısı 260`ı geçti"
Bu işin peşini bırakmayacağız. Grup başkanvekillerimize ve tüm partilerin grup başkanvekillerine, grubu olmayan partilerin kıytmetli yöneticilerine teşekkür ederim. Bir kez daha bütün muhalefet firesiz hatta bağımsız milletvekilleri katılıyorlar. 260`ı geçti rakam soruşturma komisyonuna imza atan milletvekilleri. Grubu bulunanların tamamı attı, grubu bulunmayan milletvekilleri attı, bağımsızlar atıyor 260`ın üzerinde ilerliyoruz. 301`i bulursak Yüce Divan`a gidip gitmesini Meclis soruşturacak. Savcı gibi istediği her belge gelecek Meclis`e. Ama bizim 35-40 tane ettiği yemine sadık, torunun gözüne bakınca utanmayacak, evladına hesap verme kapasitesi olan, komşusundan utanacak, ilkokul öğretmeninden utanacak 40 milletvekiline ihtiyacımız var daha. Bunun için AK Parti ve MHP gruplarını ziyaret edeceğiz. Gerekirse bütün milletvekillerini teker teker ziyaret edeceğiz ve bu vicdani sorumluluğu hatırlatacağız. Ama bir şey hatırlatayım; bu anayasa yani her doğana değil Erdoğan`a yapılan anayasa yapıldığı günden bir gün öncesine kadar önceki beğenmedikleri anayasada bu rakam 55`ti. 55 milletvekili isterse Meclis her şeyi soruşturmak için bir komisyon önerilebiliyordu. O rakamı 301 yaptılar. Yarıdan bir fazla. Meclis`ten vefat eden, Meclis`ten belediye başkanı olup ayrılan, istifa edip Meclis`i boşaltanlar bile hesaba katılacak yarısından bir fazlası kadar imza bulacağız. Biz muhalefet ulaşabildiğimiz yere kadar ulaşıyoruz.
"2006`dan bugüne ÖTV`ye yaptıkları zam yüzde 5 bin 433 zam yaptılar"
Bir yandan İstanbul`da 71 kişi, Ankara`da son bir haftada 39 kişi, toplam 110 kişi kaçak içki içip, etil alkol yerine metanolün bulunduğu kaçak içkiden dolayı hayatlarını kaybettiler. Üçü genel başkan yardımcısı beş kişilik bir heyetle titiz bir çalışma yürütüyor arkadaşlarımız. Bu konuda defalarca komisyon kurulması dile getirildi. Sayın Veli Ağbaba bir komisyon kurulmasını teklif etti reddettiler ve geçen yıl 500 kişi öldü. Bu yıl 600`ün üzerine çıkıyor. Trend hep bir önceki yıldan fazla. Bu konunun araştırılmamasını istemenin izahı yok. 301 kişi Soma`da hayatını kaybetti komisyonu dünya gündemine oturdu, çok daha az sayıda can kayıplı olaylarda hükümete dokunmayacaksa komisyonu kuruyorlar ama burada üç hafta içinde 110 kişi hayatını kaybetmiş, bu hafta tekrar teklif edeceğiz yine kaçacaklar. Çünkü konu hakkında yapılan bütün çalışmalar sahte içki ve metanol zehirlenmesiyle ölümlerin tamamının bir ucunun yoksullukla ve özellikle de içki fiyatlarına yapılan astronomik vergi uygulamasında olduğunu ortaya koyuyor. Eğri oturup doğru konuşalım. 70`lik rakı 361 lira. ÖTV ve KDV`siyle 960 lira. Devlet 100 liralık içkinin 62 lirasını vergi olarak alıyor. Başka miktar, marka ve başka çeşit içkilerde daha yukarı çıkan rakamlar da var. Yüzde 75`i vergi olan rakamlar da var. Bu vergi ideolojik vergidir. Bu vergi yaşam şekli tercihi vergisidir. Bu vergi içki içene ne olursa olsun onu öldürmeyi göze alarak içkiyi içilemez yada içildiğinde vahşi bir verginin ödendiği, o parayı da kendilerine göre taksim ettikleri bir tüketim malzemesi olarak görüyorlar. Meseleye ideolojik yaklaştıkları için hırsla, kinle, pişman edercesine vergi alıyorlar. Ve böyle olunca insanlar kaçak alkole yöneliyor. Kimi kör oluyor kimi sakat kalıyor kimi de hayatını kaybediyor. O yüzden 2006 yılına kadar yani bunlar biz yaşam şekline karışmayacağız deyip gelmişlerdi ilk saldırı 2006`da başladı, 2006`dan bugüne ÖTV`ye yaptıkları zam yüzde 5 bin 433 zam yaptılar. ÖTV vergisini 55 kat arttırdılar."
(SÜRECEK)