TBMM Başkanlığı`na önerge sunan Yanıkömeroğlu, ülkedeki derin yoksulluğa işaret etti. Derin yoksulluğun, "insanların açlık sınırının altında yaşayıp, en temel haklarına dahi erişemediği, sosyal dışlanma ve ayrımcılığın hem sebep hem de sonuç olduğu bir yoksulluk hali" olduğunu ifade eden Yanıkömeroğlu, yoksulluğun artmasının beraberinde yetersiz beslenme, barınma sorunu, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişememe, suç oranlarının ve çocuk işçi sayısının artması gibi pek çok sorunu da beraberinde getirdiğine dikkati çekti.
Yoksulluğun en çok çocukları etkilediğini vurgulayan Yanıkömeroğlu, Türkiye`nin OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunda ilk sırada olduğunu aktardı. Son dönemde hızla artan yoksullaşmanın Türkiye`de önce en hassas grup olan çocukları vurduğunun altını çizen Yanıkömeroğlu, şunları kaydetti:
“Türkiye`de bugün her 5 çocuktan 1`i derin yoksulluk sorunları yaşamakta, yeterli ve besleyici gıdaya ulaşamamakta veya eğitim ve sağlık hizmetlerine erişememektedir. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı tarafından yapılan araştırma ile Türkiye`de 0-17 yaş grubundaki 7,03 milyon çocuğun yoksulluk içinde yaşadığı, bunların 2 milyonunun ise derin yoksulluk içinde olduğu belirlenmiştir.
Yoksulluğu en çok etkileyen faktörlerden biri de gıda enflasyonudur. Gıda maddelerinde arzın yetersiz olmasına karşılık talep fazlalığı ve buna karşılık sürekli artan gıda fiyatları gıdaya erişimi zorlaştırmaktadır. Gıdaya erişim yoksul ailelerde daha büyük bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Ortalama gıda enflasyonu yüzde 47 iken, dar gelirlinin gıda enflasyonu yüzde 80`i bulmaktadır.”
"Bu noktada sorunları görmezden gelmek yerine çözüm odaklı yaklaşmak gerekir"
Yüksek nüfusa sahip olması sebebiyle İstanbul`un gelir dağılımındaki adaletsizliğin de etkisiyle gıda enflasyonunun getirdiği olumsuzluklardan en çok etkilenen kentlerin başında geldiğini aktaran Yanıkömeroğlu, “Bu durum, sosyal ve ekonomik hayata da doğrudan yansımaktadır ve yoksulluğu artırmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Sürekli yoksulluğun artması, ekonomik istikrarsızlığın önemli bir işaretidir ve kalıcı yoksulluğu derinleştirmektedir. Bu noktada sorunları görmezden gelmek yerine çözüm odaklı yaklaşmak ve daha fazla sosyal politikalar üretmek gerekmektedir. Başta gelir dağılımı eşitsizliği, işsizlik, gıda enflasyonu olmak üzere yoksulluğu derinleştiren sorunlarla mücadele edilmelidir” diyen Yanıkömeroğlu, bu nedenle başta Türkiye`nin en fazla nüfusuna sahip şehri İstanbul olmak üzere ülke genelindeki işsizlik, düşük gelir, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz gibi nedenlerle derin yoksulluk yaşayan ailelerin ve çocukların tespit edilip, yaşadıkları zorlukların ortaya çıkarılarak gerekli önlemlerin alınması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.