Haber: Halil YATAR Kameraman: Tunahan GÜLER
(MERSİN) - İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, ``Geride bıraktığımız yıllar içerisinde de krizler yaşandı. 94`te bir kriz oldu yedi ay sürdü. Doğru politikalarla yedi ay sonra ekonomi düzler çıktı. 2000`li yılların başında 2001`de bir kriz oldu. İki büyük deprem felaketi, iki büyük ekonomik krizden Türkiye iki yılda kurtuldu. Şimdi 22 senedir bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Bir krizle karşı karşıyayız ama maalesef yedi yıldır devam ediyor ve her krizde vatandaşı inandırıp güvendirip bütün külfeti vatandaşın sırtına yükleyerek ‘bu krizde teğet geçti` diye kendilerini kandırıyorlar. Bu kriz bizim yüreğimizi delip de geçmiştir. Bunun hesabını sormak da boynumuzun borcu olsun`` dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu`nun Mersin`deki ikinci durağı Tırtal`daki limon üreticileri oldu. Dervişoğlu`nu karşılamaya partililerin yanı sıra CHP, Zafer Partisi ve Yeniden Refah Partisi`nin ilçe örgütlerinden katılanlar oldu. Dervişoğlu, burada kısa bir konuşmanın ardından çiftçinin ve Tırtallı vatandaşın sorunlarını dinledi. Dervişoğlu, şunları söyledi:
``Hiçbir üründen para kazanılmıyor sadece limon değil. Toprağa ter düşse fidan olacak bu bereketli topraklarda maalesef ve maalesef insanlar açlıkla sefalette karşı karşıya bırakıyor. Ayrıca üretim yapan herkes zarar ediyor. Kredi maliyetleri yüksek, girdi maliyetleri yüksek, akaryakıt enerji giderleri yüksek, sulama maliyetleri yüksek, birbirine entegre olması icap eden bir sektörel kırılmanın stratejik planlamanın olmadığı ülkelerde bunların yaşanması da muhtemel oluyor. Ama daha kötü bir şey var eğer benim çiftçim, benim köylüm üretmekten vazgeçer ise ciddi bir milli güvenlik tehdidiyle karşı karşıya kalırız. Bu topraklar yine ayrı ayrı topraklarda biliyorsunuz. Demek ki bir toplum üretmiyor ise zor zamanlarla karşı karşıya kaldığında onu bekleyen büyük tehlikeler vardır demektir. Türkiye böyle giderse; çiftçi destekten mahrum bırakılırsa, üretici teşvik edilemezse ve insanlar çiftçilikten çekilirse bizim sağlıklı gıdaya erişim imkanımız kalmayacağı gibi bir yaşam tehdidinin yanında bir güvenlik tehdidiyle de karşı karşıya kalırız. Ekmeğini üretemeyen, meyve, sebze üretemeyen, şekerini üretemeyen, kendini doyurmayan toplumlar bir felaketle karşı karşıya kalırlar.
``Bunu üreten insanı tıpkı bir limon gibi sıkıp atmalarına izin vermeyeceğim``
Dünya bu felaketi aşmak için çok kapsamlı çalışmalar yapıyor. İklim değişikliğine bağlı bir takım olaylar, bir takım sıkıntılar beraberinde bize yeni planlar, yeni projeler yapmaya mecbur ediyor ama bugünkü yetersiz ve aymaz yöneticiler yüzünden de yine üzülerek söylüyorum ki bu felaketi engelleyebilecek doğru adımları atabilmek mümkün olamıyor. Ben size söylüyorum bakın açık ve net söylüyorum; stratejik ürünlerin üretilmesi noktasında stratejik planlamaya ihtiyaç var bir. İki yaşam biçimi olmuş ürünleri üreten toplumların yaşamlarını sürdürebilmeleri için satılması icap eden adımlar var. Limon üreticiliği yani sıradan bir iş değil ya bir yaşam biçimi burada. İnsanların kültürüne şekil vermiş. Bunu üreten insanı tıpkı bir limon gibi sıkıp atmalarına izin vermeyeceğim. Bunun sözünü vermeye geldim. Herkes bunu çok bilsin ve her yerde sizinle birlikte olacağım. Çiftçi ile tarlasında, limoncu ile bahçesinde her yerde sizinle birlikte olacağım. Kimim bu ülkede derdi varsa o dert bizim derdimizdir. Gezerken de tek başına gezmiyorum, yanımda uzman heyetler var, milletvekillerimiz var, yanımızda genel başkan yardımcılarımız var bunların yapamadığı stratejik planlamayı yapmak için yollara düştük. Bana güvenin yanınızda olacağım.
``Bu kriz bizim yüreğimizi delip de geçmiştir”
Yolsuzluklara, hırsızlıklara, yol açmak için bile yapılan haksızlıklara karşı ortak bir ses çıkarmayı becerebileceğiz. Bu ülke israftan kurtulursa, bu ülke yolsuzluktan kurtulursa, yoksulluktan da kurtulur. Bu ülkenin kaynakları, imkanları, potansiyeli bunu yapmaya elverişlidir. Yeterki bir olalım, birlik olalım, geçmişte olduğu gibi beraber olalım bunu mutlaka gerçekleştiririz. Geride bıraktığımız yıllar içerisinde de krizler yaşandı. 94`te bir kriz oldu yedi ay sürdü. 2000`li yılların başında 2001`de bir kriz oldu. İki büyük deprem felaketi, iki büyük ekonomik krizden Türkiye iki yılda kurtuldu. Şimdi 22 senedir bu ülkeyi yöneten bir iktidar var. Bir krizle karşı karşıyayız ama maalesef yedi yıldır devam ediyor ve her krizde vatandaşı inandırıp güvendirip bütün külfeti vatandaşın sırtına yükleyerek `bu krizde teğet geçti` diye kendilerini kandırıyorlar. Bu kriz bizim yüreğimizi delip de geçmiştir. Bunun hesabını sormak da boynumuzun borcu olsun.``
Müsavat Dervişoğlu, Tırtal ziyaretinin ardından Akbelen Şehitliğini ziyaret etti. Dervişoğlu daha sonra Partisin Genişletişmiş İl Divan Toplantısı için Mersin Marehan Convertion Center`a geçti.