(ESKİŞEHİR) - Aile hekimleri bir kez daha iş bırakacak. Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Nazan Aksaray, aile sağlığı merkezlerinde yaşananı "Tam bir kaos" diye özetledi ve destek çağrısı yaptı.
6-10 Ocak tarihleri arasında iş bırakacaklarını duyuran aile hekimleri, Yeni Aile Hekimliği Yönetmeliğine karşı bir kez daha tepki gösterecek. Bilecik Aile Hekimleri Derneği, Birlik-Dayanışma Sendikası Eskişehir Temsilciliği, Eskişehir- Bilecik Tabip Odası, Genel Sağlık İş Sendikası Eskişehir ve Bilecik Temsilcilikleri ve SES Eskişehir Şubesi, yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği`ne ilişkin basın açıklaması yaptı.
6-10 Ocak tarihleri arasında iş bırakacaklarını söyleyen Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı (EBTO) Nazan Aksaray, "Sağlıkta yarattıkları kaos, kargaşa, sadece aile sağlığı merkezlerinde değildir. Tıp eğitiminden itibaren tüm sağlık sistemini karmaşık sorunlar yumağı haline getirdiler maalesef. Bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bizlerin eziyet yönetmeliği dediğimiz, aile hekimliği yönetmeliği bardağı taşıran son damla olmuştur" diye konuştu.
"Hatalarına yeni hatalar ekliyorlar"
Nazan Aksaray, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Hepinizin yakından bildiği gibi, bizlerin eziyet yönetmeliği diye adlandırdığımız, aile hekimliği sözleşme ve ödeme yönetmeliği, 1 Kasım 2024`te tüm itirazlarımıza rağmen yürürlüğe konulmuştu. Halkımızın sağlık hakkı ve bizlerin mesleki onurumuz açısından asla kabul edemeyeceğimiz bu yönetmeliğin geri çekilmesi için 5-7 Kasım tarihleri arasında aile sağlığı merkezlerinde üç gün süre ile iş bıraktık. Ancak Sağlık Bakanı maalesef kendi çalışanlarına eziyet etmek ve hastalarımız için sorun yaratmak konusunda ısrar etti ve geri adım atmadı. Bunun üzerine 2-6 Aralık tarihleri arasında bu kez beş gün süre ile ikinci kez iş bıraktık. Bu tarihten itibaren Sağlık Bakanlığı`nın hatasından geri dönmesini bekledik. Ancak değil hatalarından geri dönmek, hatalarına yepyeni hatalar, eziyetlerine yeni eziyetler eklemeye devam ettiler.
"Aile sağlığı merkezlerinde kaos, kargaşa, mutsuzluk, umutsuzluk hakimdir"
Şu anda aile sağlığı merkezlerinde tam bir kaos, kargaşa, mutsuzluk, umutsuzluk hakimdir. İyi hekimlik yapamıyoruz. İyi sağlık hizmeti veremiyoruz. Kendilerine yaşatılan değersizlik nedeniyle istifa etmek zorunda kalan aile sağlığı çalışanları ve istifa edecek olanlar yakında birinci basamak hizmetlerin tamamen durma noktasına gelebileceğinin habercisidir. Sağlık Bakanı`nı sözde aile hekimlerini sevdiğini açıkladığı ve asla inanmamızın mümkün olmadığı açıklamaları yerine, gerçeği görmeye, sorun yaratmak yerine, aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına kulak vermeye çağırıyoruz.
20 yıldır bizlerin tüm itirazlarına karşın uygulamaya çalıştığınız sağlığı para ile alınır satılır bir rant kapısına çevirdiğiniz sağlıkta dönüşüm projeniz iflas etmiştir. Yama yönetmeliklerle bu düzeni devam ettiremezsiniz. Projenizi hemen durdurun. Sağlıkta yarattıkları kaos, kargaşa, sadece aile sağlığı merkezlerinde değildir. Tıp eğitiminden itibaren tüm sağlık sistemini karmaşık sorunlar yumağı haline getirdiler maalesef. Bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bizlerin eziyet yönetmeliği dediğimiz, aile hekimliği yönetmeliği bardağı taşıran son damla olmuştur.
"İlaç yok, aşı yok, randevu yok"
Sağlıkta yaşanan sorunları artık halkımız da çok iyi biliyor. İlaç yok, aşı yok, randevu yok, büyük mücadelelerle randevu bulunursa bu kez 3-5 dakikada iyi bir hizmet alma ihtimali yok, hastanelerde yatak yok. İlaç bulunursa ilacı almak için fark adı altında vatandaşın ödeyemeyeceği büyük paralar isteniyor. Devlet hastanelerini kapatıp şehrin dışında açtıkları şehir hastaneleri ile hem hepimizin vergilerini oluk oluk şirketlere aktarıyorlar, hem de bu hastanelere gidebilmek mümkün değil, gidilebilirse sırf kirası yüksek olsun diye dev boyutlarda yapılan hastanelerin koridorlarında hasta olarak çareye ulaşmak mümkün değil.
"Herkesin kamusal sağlık hizmeti almasını istiyoruz"
Ortada hepimizin vergilerinin çarçur edildiği bir rant sistemi var ama maalesef sağlık hizmeti yok. Çünkü projelerinin merkezinde insan, emek, liyakat, halkımızın sağlık hakkı yok, sadece para ve rant var. Oysa bizler merkezinde insanın, emeğin, liyakatin, halkımızın sağlık hakkının olduğu bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu ve bunu kurmanın çok kolay olduğunu biliyoruz. Bizler, herkesin eşit, nitelikli, ücretsiz, erişilebilir, kamusal sağlık hizmeti almasını istiyoruz. Bunun için, tıp eğitiminin en iyi düzeyde olmasını istiyoruz. Sistemlerine ucuz iş gücü üretmek için, dört duvardan ibaret tıp fakültelerinin açılmasını istemiyoruz.
"6-10 Ocak 2025 tarihleri arasında bir kez daha iş bırakacağız"
Sağlık Bakanı`na bir kez daha sesleniyoruz; hatanızdan hemen geri dönün. Onurumuzla oynamayı bırakın. Aklımızla, emeğimizle dalga geçmekten, bizlerle alay etmekten vazgeçin. Meslek onurumuzu, mesleki saygınlığımızı ayaklar altına almanıza asla müsaade etmeyeceğiz. Sorunları biz yaşıyoruz, bize danışın. Sağlık ortamını sürekli karıştırmak yerine, asıl işinizi yapın. Bunları yapamıyorsanız acilen istifa edin. Uyarılarımızı dikkate almamaya devam ettiğiniz için aile sağlığı merkezlerinde 6-10 Ocak 2025 tarihleri arasında 5 gün süre ile bir kez daha iş bırakacağız. Bu kez ayrıca 8 Ocak 2025 Çarşamba günü özel sektörde veya kamuda, her nerede sağlık hizmeti veriyorsak orada acil sağlık hizmeti dışında hizmet vermeyeceğiz. Bu iş bırakmalarımızın tek sorumlusu bize başka çözüm yolu bırakmadığınız için sizsiniz.
"Yerelde yöneticileriniz anayasal hakkımızı elimizden almaya çalışmasın"
Sayın Bakan, iş bırakma anayasal haktır. Yerelde yöneticilerinizi bu hakkımızı kullanmamızı engellemeye çalışmamaları konusunda uyarın. Sonuçta hakkımızı aradığımız için açılan soruşturmalara karşı dava açıyoruz ve tüm davaları da biz kazanıyoruz ve maalesef yöneticileriniz devleti mahkeme masrafları ile zarara uğratıyorlar. Halkın gece yatağa aç girdiği ülkemizde devletin bir kuruşunun dahi boşa savurulmaması gerektiğini hatırlatırız size! Son sözümüz sevgili halkımıza olsun. Bütün mücadelemiz sizlere iyi sağlık hizmeti vermek içindir. Bu kötü sağlık sistemine karşı birlikte mücadele edeceğiz ve mutlaka ve hep birlikte durduracağız."