HABER: Mehmet Duran ÖZKAN - Mehmet OFLAZ
Kahramanmaraş merkezli depremlerde KKTC`li öğrencilerin ve tur rehberlerinin de aralarında bulunduğu 72 kişiye mezar olan Adıyaman`daki Grand İsias Oteli davasının altıncı duruşması bugün Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülüyor.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, bilirkişi raporuna itiraz ederek, "Bu bilirkişi raporlarıyla ilgili salonda uzman bir kişi mutlaka dinlensin" dedi. Bozkurt`un talebi reddedildi. Mütalaasını açıklayan savcı, sanıkların "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını talebini yineledi ve tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
"72 canın bedeli 10 yıl, 15 yıl değil"
Daha sonra İsias Otel`de yakınlarını kaybedenlere söz verildi. Ailelerin açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
12 yaşındaki oğlu Alp ve 13 yaşındaki oğlu Doruk`u kaybeden Ayşe Akın: Şampiyon meleklerimiz ve rehberlerimizin hayatına sebep olan herkesin en ağır cezayla cezalandırmalarını istiyorum. Biz çocuklarımızı kum yığınından elimizle kazıyarak çıkardık. Bu gerçekleri yaşayan, iki evladını kaybeden bir anne olarak ben orada kum yığını gördüm. Şu anda altıncı duruşma olmasına rağmen yalan savunmaları, sahtekarlıkları sessizce dinledim. Ben bilime ve adalete güvenen bir anneyim. Bu kadar kanatlanmış bilirkişi raporunun ardından hâlâ bunları konuşuyor olmaktan öfke ve şaşkınlık duyuyorum. Olası kast ile adaletin sağlanacağını düşünüyor, adalete ve yargıya güveniyorum.
Osman Akın: Biz maddi gerçekleri ilk günden beri gördük. 72 canın bedeli 10 yıl, 15 yıl değil. 72 canının bedeli ve geride kalanların bir ömür boyu çekeceği cezanın bedelini kim ödeyecek? Hakim bey 5 yıl Ahmet Bozkurt mu ödeyecek yoksa 10 yıl Erdem Yıldız mı ödeyecek? Yüce mahkemenizin doğru karar vermesini istiyorum.
13 yaşındaki oğlu Aras`ı kaybeden ve enkazdan kurtulan Murat Aktuğralı: Otel enkazından kurtulan 4 kişiden biriyim. 3 Şubat tarihinde girdiğimiz İsias Otel`de gördüklerimiz ve 1 yıldır da bu mahkemede duyduklarımız var. 6 Şubat sabahı depreme yakanladığımda ayaktaydım, 15 saniyede nasıl yıkıldığını gördüm. Biz orada can ararken otel sahipleri para kasalarını arıyorlardı. Ortada bir enkaz ve 72 can vardır. Biz adaletinize güveniyoruz. İnşallah gün yüzü görmezler.
Tur rehberi oğlu İmran`ı kaybeden Seher Aydoğdu: Sayın savcım `bilinçli taksir` diyerek biz anneleri bir kez daha öldürdünüz. 72 canın ölümüne neden olanların hakkettiği cezayı almasını istiyoruz. Biz çocuğumuza sarılarak yaşayamadık. Siz çocuğunuza sarılabiliyorsanız, bizim gibi aileleri ve çocukların ölümünü düşünün. Utanmasalar sizin çocuklarınız yıktı diyecekler. Alacağınız karar ile hepimizin hakkını savunabilirsiniz.
Mahkeme heyetine çağrı: Çocuklarımızın atamadığı çığlığa ses verin
12 yaşındaki oğlu Atakan Celal ve eşi Pamir`i kaybeden Şenay Konuklu: 6 Şubat`ta oraya gittiğimizde sivil savunma ile oturduğumuzda İsias Otelin arkasındaki binanın belediye tarafından kapatıldığını söylemişlerdi. Güvenli denilen İsias ise kum yığını olmuştu. Adalet nerede? Bu katiller olası kastın ötesinde ceza almalı. Ruhumuzu İsias`a gömdünüz. Çocuklarımızın atamadığı çığlığa ses verin. Adalet istiyoruz.
14 yaşındaki oğlu Özgür`ü kaybeden Meriç İçme: Ben oğlumun çıkaramadığı ses olmak istiyorum. Adalet olası kast ile gelse bile acılarımız dinmeyecek.
13 yaşındaki oğlu İzcan`ı kaybeden Feriha Yiğittürk: Biz evlatlarımızı enkazda beklerken, Ahmet Bozkurt kasasının derdindeydi. Bilirkişi raporları ile her şey ortada. Elinizi vicdanınıza koyarak adil bir karar vereceğinize inanıyorum.
Oğlu Kağan Selim`i kaybeden Serap İş Son hazırlanan bilirkişi raporu tüm kusurları ortaya koyuyor. Olası kast gayet açık ama savcılık buna gerek görmedi. Ben bütün suçluların olası kast ile yargılanarak en ağır cezayı almalarını istiyorum. Bu davanın sadece bizim için değil, tüm mağdurlar için bir örnek teşkil etmesini umuyorum.
Kızları Nazife ve Abide ile eşi Mülkiye Dağlı`yı kaybeden Ozan Dağlı: Burada bulunan herkes orada birilerini kaybetti. Benim eşim ve iki evladım vardı orada. Kısasa kısas istiyorum. En azından olası kasttan aşağısı bizim için kabul edilemez.
"Olası kast cezasını verin ki başkalarının çocukları ölmesin"
14 yaşındaki kızı Selin`i kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya: Selin 14 yaşında hayalleri olan mükemmel bir kız çocuğuydu… Çok mutluydu, çok mutlu bir şekilde Adıyaman`a gönderdik ama çocuğumuzu, çocuklarımızı kum yığınının altından aldık. Sayın savcı, buna nasıl `bilinçli taksir` diyebiliyorsunuz? Olası kast cezasını verin ki başkalarının çocukları ölmesin.
Tur rehberi oğlu Ozan`ı kaybeden Mehpare Koç: Deprem bu ülkenin kaderi olabilir, ancak olası kast ve ihmaller cezalandırılmadığı sürece bu döngü devam edecek. Adalete güvenmek istiyorum.
Kızı Sahil`i kaybeden Tayip Özberkman: Bir kez daha ne kendimin ne bir Türkiye vatandaşının yakınını kaybetmesini istemiyorum. Gerçeklerin tam anlamıyla ortaya çıkması için kamu görevlilerinin de yargılanmasını istiyorum. Başka 6 Şubatlar yaşanmasın. Olası kastın uygulanmasını istiyorum. Gelecek nesiller için bu kararın verilmesini istiyorum.
İsias Otel`den yaralı kurtulan tur rehberi Erhan Taşkın: Adalet için buradayız. Enkazdan çıktım, 7 saat arkadaşlarımı aradım. `Beyefendi` gelmiş kasasını aramış. Arkadaşlarım öldü adalet istiyorum.
Duruşma müştekilerin konuşmalarıyla devam ediyor.
(SÜRECEK)