CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, memleketi Malatya`da ilçe başkanları ile bir araya gelerek bir dizi görüşmelerde bulundu. Görüşmeler sonrasında gündemi değerlendiren Ağbaba, şunları söyledi:
"İlginç bir süreç yaşıyoruz. Aslında bu sürecin özetin son grup toplantısında bir önceki toplantıda Sayın Devlet Bahçeli niyetini açıkladı. Tayyip Erdoğan`ın ve Cumhur İttifakı`nın ömrünü uzatmak için bir çağrı olduğunu düşünüyoruz. Şu anda gizli kapaklı Öcalan`la görüşüyorlar mutlaka ama bu süreç gizli kapaklı yürütülüyor. Sayın Bahçeli`nin dönüşü çok ilginç. Hem kapatılsın paralarına el konulusundan Öcalan Meclis`te konuşma çizgisine geldi. Bu muhtemelen hem Recep Tayyip Erdoğan`ın hem de Cumhur İttifakı`nın ömrünü uzatmak için yapılan bir hamle olarak değerlendiriyorum.
"Seçimde alamadıklarını kayyumla almaya çalışıyorlar"
Belediye başkanlarımız, il başkanlarımız, genel merkezlerimiz, milletvekillerimiz tam bir bütünlük içerisinde kayyuma karşı mücadele ediyor. Esenyurt`taki nöbetimiz devam ediyor. Her gün milletvekillerimiz, örgütümüz orada bir demokrasi nöbetleri devam ediyor. Esenyurt, Türkiye`nin en büyük ilçesidir. Burada maalesef seçimde alamadıklarını bir darbeyle, kayyumla almaya çalışıyorlar. Biz bu konuda mücadele edeceğiz. Türkiye`de birçok ekonomi sorunu yaşanırken, yoksullaşma olağan bir hale gelmişken, insanlar yoksullukta buluşmuşken bu yapılan kayyuma karşı da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanımızın önderliğinde mücadele edeceğiz. Partimiz bu konuda tam bir bütünlük içerisinde hareket ediyor. Sayın Ahmet Özel`in bir siyasi karar sonucu görevden alındığını biliyoruz. Bir siyasi kararla darbe yapıldığını biliyoruz. Kayyuma karşı mücadele etmeye devam edeceğiz."
"Ülkeyi adeta bir mülteci kampına dönüştürüldüler"
Suriye politikasını da eleştiren Ağbaba, şunları kaydetti:
"Bu Suriye meselesi aslında İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra Dünya`nın görmüş olduğu en büyük kriz. Bizim ülkeyi yönetenlerin kötü yönetimi neticesinde Türkiye Dünya`nın yaşadığı bu krize tek başına sorumluluğunu almaya çalıştı. Bu Almanya Başbakanı Merkel`in kitabında anlaşılıyor ki ülkeyi yönetilenler tam bir vatana ihanet içerisindeler. Avrupa`da 3 milyar karşılığı alınan paralarla ülkeyi adeta bir mülteci kampına dönüştürüldüler. Bizim doğu sınırlarımız yol geçen hanı, batı sınırlarımız kapalı. Buraya hem Suriye`den, Afganistan`dan, Bangladeş`ten, İran`dan, Irak`tan gelenler Türkiye`ye kalmak için gelmiyorlar, Avrupa`ya gitmek için geliyorlar ama ülkeyi yönetenler vize serbestliği karşısında 3 milyar euro karşılığında ülkeyi mülteci kampına dönüştürülmüş durumda. Türkiye`nin 100 yıl boyunca çözemeyeceği bir büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Biz bu anlamda Suriye`de en başından beri söylüyoruz; Suriye`nin iç işlerine karışmamalıyız. Rejim dışı unsurlarla Türkiye`ye muhatap olmamalı oradaki yanan ateş bize sıçrar diyorduk. Buradaki politikalarımız da aynı şekilde Suriye`den yeni bir göç dalgasını Türkiye`ye kaldıramaz. Ensar kardeşliği diye hikâye, masal okumaya devam ediyorlar. Türkiye`nin savunması gereken şey Suriye`nin toprak bütünlüğü ve bir an önce Suriye`nin normal dönmesi savunması gerekiyor. Türkiye yanı başımızda en çok bizi ilgilendiriyor. En çok sınırı olan ülkeyiz. Daha dikkatli ve Atatürk`ün çizdiği sınırlarda dış politikanın devam etmesi gerekiyor. Bu nedir; rejim dışı unsurlarla muhatap olma, komşunun toprak bütünlüğünü savun ve komşularla iyi ilişki kur diyoruz. Maalesef bizim izlemiş olduğumuz yanlış politika Türkiye`nin bugün yaşamasına neden oldu."
"Gri pasaportta Veli Ağbaba`yı suçlarsa şaşırmayacağız"
Malatya`daki gri pasaport davasında beraat verilmesine ilişkin ise Veli Ağbaba, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi hepsi beraat etti. Tabi istinaf hakkı var ama hepsi beraat etti. Burada biliyorsunuz dava sürecinde birçok şey ortaya çıktı. Bu işin organize bir çete ile yapıldığı, işin içerisinde hem belediyelerin hem bir siyasal toplum kuruluşunun hem eski belediye başkanının olduğu ortaya çıktı. 7 bin euro civarında para alarak, insanların yurtta götürüldüğü gri pasaportu, hizmet pasaportuyla ortaya çıktı. Malatya ile ilgisi olmayan Bingöl`de, Diyarbakır`daki insanların Yeşilyurt belediyesini kullanarak VIP insan kaçakçılığı yapıldığı ortaya çıktı. Maalesef bu yargının ne kadar bağımsız olduğu ve yargının ne kadar siyasi bir karar verdiğini hep birlikte gördük. Oradaki insanlar bile buna şaşırmıştı. Herhalde yakında bu olayın ortaya çıkartan CHP meclis grubunu ya da bunu Türkiye kamuoyuna getiren Veli Ağbaba`yı suçlarsa şaşırmayacağız. Ama burada organize bir çetenin yaptığı bir insan kaçakçılığı var. Bu olayın takibindeyiz."