CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye`nin, savunma sanayiinin hem ulusal güvenlik hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından savunma bütçesi ve ihracat hedefleri konusunda daha kararlı ve vizyoner bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini belirtti. Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
"Dünyada ve çevremizde hızla tırmanan bir silahlanma yarışı var. Bu yarışta Türkiye`nin aldığı önlemler yeterli mi? Bu soruyu sormak ve gerçekçi yanıtlar aramak zorundayız. Avrupa Savunma Ajansı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan AB savunma harcamalarına yönelik yıllık raporu incelediğimizde, bölgemizdeki durumun ne kadar ciddi olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz.
Türk Savunma Sanayii`nin performansını da gerçekçi bir şekilde masaya yatırmalıyız. 2023 yılı için 6 milyar dolar ihracat hedefi koyan sektör, yılı 5,54 milyar dolar ile hedefin altında kapattı. 2024 yılı için ise uzun bir süre net bir hedef açıklanmadı. Ekim ayının sonunda yayınlanan 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı`na göre 2024 yılı için 6,6 milyar dolar ihracat tahmini yapılmıştı. Ancak, Kasım ayı itibarıyla toplam ihracat 5,761 milyar dolara ulaşabildi. Bu rakamlar, 6,6 milyar dolarlık hedefin tutturulabilmesi için Aralık ayında Ekim ayı rekorunun (820 milyon dolar) üzerine çıkılması gerektiğini gösteriyor.
"Türk savunma sanayii, çok daha yüksek ihracat hacmine ulaşabilecek potansiyele sahiptir"
Böylesine stratejik bir sektörde, yılın başında hedef belirleyemeyen, belirlediği hedeflere ise ulaşamayan bir Savunma Sanayii Başkanlığının varlığı kabul edilemez. Matematik, yalan söylemez. Bu rakamlar bir başarı değil, gerçeğin ta kendisidir. Türk savunma sanayii, çok daha yüksek ihracat hacmine ulaşabilecek potansiyele sahiptir. Ancak bunun için daha güçlü bir vizyon, daha kararlı bir liderlik ve savunma sanayimize verilen desteğin daha fazla artması gerekmektedir.
"Türk savunma sanayii hak ettiği değeri görmeli"
Unutulmamalıdır ki savunma sanayii sadece ulusal güvenliğimizin değil aynı zamanda ekonomik büyümemizin ve bağımsızlığımızın da temel taşlarından biridir. Bu nedenle, Türk savunma sanayii hak ettiği değeri görmeli, uluslararası rekabet gücünü artıracak stratejik adımlar hızla atılmalıdır. Ayrıca, milli savunma politikalarımızda şeffaflık, hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik ilkeleri ön planda tutulmalıdır."