(ANKARA) - CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Öğretmenlik Meslek Kanun teklifine ilişkin; "Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almasın, özlük haklarını iyileştirici düzenlemeler gerçekleştirelim. Onları yapmak varken, ülke genelinde sosyal anlamda insanlar arasında dengesizlik yaratan konuları çözmek varken öğretmenin karşı olduğu, idarecinin karşı olduğu, `hizmetli`nin adının geçmediği ve mesleğe dönük fayda sağlamayacak bir kanunu çıkarmaya niye inat ediyoruz? Bu anlamda, kanunun teklif olarak burada görüşülme sürecinde, daha oylamaya girmeden geri çekilmesi en hayırlı iş olacak" dedi.
Ömer Fethi Gürer, TBMM Genel Kurulu`nda Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi üzerine konuştu. Gürer, şunları kaydetti:
"2,5 milyon doğrudan, en az 5 milyon dolaylı insanı ilgilendiren bir kanun teklifi görüşüyoruz. Öğretmenlerin hepsi buna karşı. Öğretmenlerle ilgili ne kadar dernek var, sendika var; onlar da karşı. Onların karşı olduğu kanun teklifini burada kanunlaştırmak için uğraşıyoruz. Bunu niye yapıyoruz? Kanun niye yapılır? Talep doğrultusunda Meclis gelen önerileri değerlendirir ve kanunu yaparak sorun çözer. Bu kanun teklifi sorun üreten bir kanun teklifi. Türkiye`de eğitim sisteminin canına okundu, kuşaklararası kopuş yaratıldı; yetmedi,
Öğretmenlik Mesleği Kanunu`nda idareci, hizmetli ve öğretmenlerin bütününü kapsayan bir düzenleme de Meclise getirilmedi. İdareci konumunda olup şube müdürü, milli eğitim il müdür yardımcısı, müfettiş gibi konumda olanlar bu kanunla özlük haklarından da kaybettiklerini alacaklarını umuyorlardı, o sağlanmadı.
Öğretmenin çalışanına da emekli olanına da düzenleme beklentisi vardı, o da gerçekleştirilmedi. Bir de okullarımızda Toplum Yararına Program kapsamında çalıştırılan ya da on ay çalıştırılıp iki ay işsiz bırakılanlar var; onlar da kadro alacağını umuyordu, o da olmadı.
"Daha oylamaya girmeden geri çekilmesi en hayırlı iş olacak"
Asgari ücretin artışını bekleyen var, taşeronda kadro bekleyen var, çıraklık ve staj mağduru olarak düzenleme bekleyenler var; gelin bunlarla ilgili kanun düzenlemeleri yapalım. Emeklinin en düşük aylığını asgari ücret seviyesine çıkaralım, bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyesinde olsun. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında maaş almasın, özlük haklarını iyileştirici düzenlemeler gerçekleştirelim. Onları yapmak varken, ülke genelinde sosyal anlamda insanlar arasında dengesizlik yaratan konuları çözmek varken öğretmenin karşı olduğu, idarecinin karşı olduğu, `hizmetli`nin adının geçmediği ve mesleğe dönük fayda sağlamayacak bir kanunu çıkarmaya niye inat ediyoruz? Bu anlamda, kanunun teklif olarak burada görüşülme sürecinde, daha oylamaya girmeden geri çekilmesi en hayırlı iş olacak."