(ANKARA) - Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Kayseri`de bir çocuğun cinsel saldırıya uğramasının ardından Suriyelileri hedef alan saldırılarla ilgili halkı sağduyulu olmaya davet etti. Suriye`de Türk bayrağına yönelik yapılan saldırıları eleştiren Kılıç "Bayrağımıza yönelik vuku bulan saldırıları da kesin bir nefretle reddediyoruz. Türkiye ve Suriye`nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye`deki Suriye vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir" diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısı sonrası açıklama yaptı. Kılıç, Diyarbakır ve Mardin yangınları ve Kayseri`de Suriyeli bir çocuğun cinsel saldırıya uğraması ile gelişen olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kılıç, Sinan Ateş cinayeti davasında da toplumsal beklentinin adaletin tecelli etmesi olduğunu söyledi.
Kılıç, Diyarbakır ve Mardin`de tarım arazilerinde çıkan yangınları yakından takip ettiklerini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Geçen hafta Diyarbakır ve Mardin illerimizde başlayan çok sayıda insanımızın yanarak ya da dumandan etkilenerek ölümüyle sonuçlanan faciada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah`tan rahmet diliyoruz. Diyarbakır ve Mardin ilimizde toplamda 15 bin dönüm tarım alanının etkilendiği, çoğu ekili olan tarım alanlarında yaşanan bu yangın hadisesini yakından takip ediyoruz. Her ne olursa olsun Tarım Bakanlığı bu meselenin üzerine gitmelidir. Kasıt, ihmal, sabotaj, kaza sebebiyle yaşanmış olsa tarım alanlarımız yanmıştır. Tarımsal üretim kapasitesi günden güne azalmakta olan Türkiye`nin tarım alanlarında çıkan yangınlara ayrıca bir başlık açmak ve mücadeleyi sıkılaştırmak mecburiyeti vardır. "
Kayseri`de başlayan olaylara değinen Kılıç, Suriye`de Türk bayrağına yapılan saldırıyı kınayarak açıklamasında şunları dile getirdi:
" Kayseri ilimizde hepimizi üzen, derinden sarsan bir hadise yaşandı. Küçük bir çocuğa yönelik cinsel saldırı hadisesi yaşandı. Bunu şiddetle, nefretle kınıyor ve saldırgan tarafı lanetliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Böylesi dramatik hadiseler karşısında Türkiye Cumhuriyeti devleti başta savcıları olmak üzere bütün kurumlarıyla görevlerinin başındadır. Türkiye`nin mülteciler meselesini yönetmek gibi bir problemi vardır. Devlet kurumlarıyla mülteci konusunda çözüm yollarını bulmak, alternatif yollar açmak, seçim öncesi topluma verilen sözler doğrultusunda onurlu geri dönüşleri teşvik etmekle mükelleftir. Irkçılığa varan siyaset dilinin sokakları ne hale getirebileceğinin provasını Kayseri`de gördük. Bütün vatandaşlarımızı sağ duyulu olmaya temkinli davranmaya akıl ve mantık yolundan çıkmamaya, devlete ve kurumlarına güvenmeye davet ediyoruz. Bugün gerekli adımlar atılmadığı takdirde 5-10 yıl sonra bu mesele daha kritik boyutlar kazanabilecektir. Meselenin çözümü yabancı düşmanlığında, ırkçılıkta değildir. Türkiye sınırlarına yakın noktalarda bayrağımıza yönelik vuku bulan saldırıları da kesin bir nefretle reddediyoruz. Türkiye ve Suriye`nin acilen normalleşmesi, barış iklimine dönmesi ve Türkiye`deki Suriye vatandaşlarına onurlu geri dönüş kapılarının ardına kadar açılması elzemdir. Devletimizin bu konuyla ilgili önlemleri almak vazifesi vardır. Her kim Türkiye - Suriye ilişkilerinin normalleşmesini provoke etmeye çalışırsa Türkiye`nin devlet aklı bu provokasyonları aşabilecek deneyimde, tarihsel birikimdedir."
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi`nde devam eden Sinan Ateş cinayeti hakkında konuşan Kılıç mahkemenin adil bir yargılama ile gerçek suçluları bulması yönünde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Kılıç, “Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı merhum Sinan Ateş`in Ankara`da gündüz gözüyle öldürülmesine yönelik ağır ceza yargılaması başlamıştır. Birçok siyasi parti gibi Yeniden Refah Partimiz de Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi`nde devam eden bu duruşmayı yakından avukatlarımız aracılığıyla takip etmekteyiz. Toplumsal beklenti adaletin tecelli etmesi, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin hiçbir etki altına kalmaksızın yalın ve adil bir yargılama yoluyla gerçek suçluları bulmaya yönelik refleksini ortaya koymasıdır" dedi.
"Açlık sınırı 18 bin 978 lira asgari ücret 17 bin 2 Lira"
Yurttaşın ekonomi gündemine de değinen Kılıç, emeklilerin ve asgari ücret alanların açlık sınırı altında yaşadığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Türkiye`de çalışanların yarıdan fazlasının bir aylık emeğinin karşılığı olarak aldığı rakam 17 bin 2 lira, açlık sınırı ise 18 bin 978 lira. Açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin bir aylık dengeli ve yeterli beslenmesi için gereken zorunlu Türk Lirası karşılığı. Bunun içinde kira, elektrik, su, doğal gaz, ulaşım, eğitim yok sadece 4 kişilik bir ailenin dengeli ve yeterli beslenmesi gereken bir ailenin 30 günlük ihtiyaçlarının karşılığı var. Açlık sınırı asgari ücretin bin 896 lira üzerine çıkmış bulunmaktadır. Yıl sonuna kadar asgari ücrete artış yapılmayacak diyen Sayın Hazine ve Maliye Bakanı ey Sayın Şimşek, açlık sınırı burada bu rakamı görmen lazım. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Açlık sınırı emekli maaşının 8 bin 778 lira üzerine çıkmış durumda. El insaf diyoruz. Vicdanları harekete geçmeye davet ediyoruz. Bu tablo sürdürülebilir bir tablo değildir. Bu tablonun vicdana, izana, izaha ihtiyacı vardır."