(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Kütahya`da katıldığı 1 Mayıs kutlamalarında; “Bugün umudun umutsuzluğu, aydınlığın karanlığı, insanlık onurunun baskı ve zulmü yendiği gündür. Umudun büyüdüğü, özgürlük, eşitlik, demokrasiye daha da yaklaştığımız gündür. Bundan sonra da bu mücadelemiz omuz omuza emekçilerimizle, kadınlarımızla, çiftçilerimizle, gençlerimizle hep birlikte devam edecek. Üreten bizsek zenginliği de eşit paylaşacağız” dedi.
CHP Sağlık Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına Kütahya`da katıldı. Kütahya Belediyesi önünden yürüyüşle başlayan kutlama programı Kütahya Zafer Meydanı`nda yapılan etkinliklerle devam etti. KESK, DİSK, ADD, TÜRK-İŞ sendikaları ve CHP il örgütünün düzenlediği programda konuşan Şahbaz, şunları söyledi:
“Bugün 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı. Hayatını emeğiyle, alın teriyle kazanan ve bu dünyayı emeğiyle var edenlerin bayramı. Kutlu olsun. Başta 1977`de Taksim`de ve demokrasi mücadelesinde katledilen, hayatını özgürlük ve demokrasi mücadelesine adayan tüm demokrasi kahramanlarımızı sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Bugün umudun umutsuzluğu, aydınlığın karanlığı, insanlık onurunun baskı ve zulmü yendiği gündür. Umudun büyüdüğü, özgürlük, eşitlik, demokrasiye daha da yaklaştığımız gündür. Bundan sonra da bu mücadelemiz omuz omuza emekçilerimizle, kadınlarımızla, çiftçilerimizle, gençlerimizle hep birlikte devam edecek. Üreten bizsek zenginliği de eşit paylaşacağız. Bugün CHP olarak Kütahya`da, Domaniç, Şaphane ve Dumlupınar`da ve Türkiye`nin dört bir bölgesinde 400`ün üzerinde belediye kazandık. 14 büyükşehir belediyesi, 21 il belediyesi, 337 ilçe ve 48 beldeyle 420 belediyeyi yerel yönetimleri halkımız, vatandaşlarımız CHP`ye, halkın iktidarına emanet etti. Bizler hep birlikte yerelde kazandığımız başarıyı ulusal iktidara taşıyacağız. Halkın iktidarını kuracağız. Ülkemizde demokrasiyi, cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini hep birlikte yeniden kuracağız.
"TÜRKİYE`DE BUGÜN 1 MİLYON ÇOCUK İŞÇİ VAR”
Türkiye`de bugün 1 milyon çocuk işçi var. En fazla tarım sektöründe olmak üzere, son on yılda 689 çocuğumuz iş cinayetlerine kurban gitti. Bunların üçte biri çalışmanın yasak olduğu 15 yaş ve altındaydı. Bugün MESEM denilen, halkın kaynaklarıyla çocuklarımızı işçi yapan, çocuk işçiliğini resmileştiren bir emek sömürüsüyle karşı karşıyayız. Çocukların yeri fabrikalar değildir, çalışmak değildir. Çocukların yeri okuldur, eğitimdir, sanattır, güzelliktir. Yüksek enflasyonla geliri düşen aileler, artık en yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiler. Asgari ücret sadece dört ayda eriyerek açlık sınırının altında kaldı. Çocuklarda beslenme bozuklukları, bodurluk ve gelişme geriliği ve yoksulluk bu ülkenin kaderi değildir. Okullarda bir öğün ücretsiz yemeği tüm çocuklarımıza vereceğiz. Atanamayan daha doğrusu atanmayan öğretmenlerimiz için bir miktar değil; öğretmensiz öğrenci, öğrencisiz öğretmen kalmayıncaya kadar atama yapacağız. Çocuklarımıza ücretsiz, nitelikli çağdaş eğitim vereceğiz. Hiç bir gencimiz, geleceksiz kalmayacak ve gençlerimiz bu ülkede, bu şehirde kuracaklar.
"CENNET VATANIMIZDA EŞİT YAŞAYACAĞIZ. KARDEŞLİKLE VE ÖZGÜR YAŞAYACAĞIZ”
Bugün, işçi katliamına dönüşen iş cinayetlerinde 2024 yılının ilk üç ayında 425, 2023 yılında bin 932 işçimiz iş cinayetlerine kurban gitti. İhmallerle, daha çok kar hırsıyla, alınmayan tedbirlerle, iş güvenliğini yok sayan politikalarla hayatını kaybeden emekçilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Kamucu bir anlayışla tüm vatandaşlarımız için ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunacağız. Hekimlerimizin, hemşirelerimizin, tüm sağlık emekçilerimizin iş güvenceli, emekliliğe yansıyan tek kalemde ödenen ve emeklerinin karşılığını alacakları bir maaşla çalışmalarını sağlayacağız. Şehir hastanelerine, şirketlere aktarılan milyarlarca dolarlık kaynak yerine, halkımızın sağlığını korumak için koruyucu ve birinci basamak sağlık hizmetlerini önceleyerek sağlık politikalarımızı oluşturacağız.
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti ayıbını bu ülkeden bir daha geri dönmemek üzere sileceğiz. Kentlerimizi, kadınlarımızın sokaklarında güvenle dolaşabileceği bir hale getireceğiz. Dağlarımızı, ormanlarımızı, doğamızı, su ve yaşam kaynaklarımızı vahşi madenciliğe teslim etmeyeceğiz. Hep birlikte özgür, eşit, demokratik, laik bir Türkiye`yi birlikte yaratacağız. Umudu birlikte hayata geçireceğiz, birlikte var edeceğiz. Cennet vatanımızda eşit yaşayacağız. Kardeşlikle ve özgür yaşayacağız.”
Şahbaz, sözlerine Nazım Hikmet`in “Bu Memleket Bizim” şiirini okuyarak son verdi.