BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Bugün AK Parti hükümetinin dayatmaya çalıştığı şey, bizi kendi benliğimizden, kendi kimliğimizden uzaklaştırmaktır. Bizlere düşen, seçimden sonra önümüze koyulacak olan bu anayasa değişikliğine hayır demektir.” diye konuştu.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş yerel seçim çalışmaları kapsamında Kayseri`yi ziyaret etti. Havalimanı çıkışında kalabalık bir grup tarafından karşılanan BTP lideri Baş, seçim otobüsüyle şehir turu yapıp vatandaşları selamladı. Baş, Talas`ta Talas Belediye Başkan Adayı Kadir Torcu`nun seçim ofisinin açılışına katıldı. Hüseyin Baş, BTP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Battal Çetine`nin de katıldığı açılışta vatandaşlara şöyle seslendi:
“Biz sessiz kaldıkça vatanı sattılar, topraklarını sattılar, fabrikalarını sattılar, madenlerini sattılar, herhalde insanını da satacaklar. Biz sessiz kaldıkça satılan bir ülke var. O yüzden biz Bağımsız Türkiyeliler sessiz kalmayacağız, susmayacağız, yalana, talana, dolandırıcılığa müsaade etmeyeceğiz. Şu anda yavaş yavaş dillerine doluyorlar, seçimden sonra bir şey yapmak isteyecekler. Ne bu? Anayasa değişikliği. Bu dakikadan sonra anayasayı değiştirmek isteyen emin olun o üç maddeyi değiştirmek için anayasa değiştirmek istiyor. Neydi o üç madde? Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin bayrağıydı, milletinin yapısıydı. İşte bugün AK Parti hükümetinin bizim üzerimize dayatmaya çalıştığı şey, bizim üzerimizden yapmaya çalıştığı şey, bizi kendi benliğimizden, kendi kimliğimizden uzaklaştırmaktır. Bizlere düşen, seçimden sonra önümüze koyulacak olan bu anayasa değişikliğine hayır demektir. Ne diyeceğiz, `hayır` diyeceğiz. Bütün Türkiye`ye de ‘hayır` demesi gerektiğini biz göstereceğiz."
Ülkede emeklilerin, 70 milyondan fazla insanın açlıkla, yoksullukla mücadele ettiğini belirten Hüseyin Baş, "Yoksulluk bu ülkenin kaderi değildir. Sadece bir örnek vereceğim; Erzincan`ın İliç ilçesinde bir maden kazası oldu. Bir sürü soru sorduk ama bir tane soru sormadık. Neydi o soru? Bu altın madeni kimin, bu peşkeş çekilen zenginlikler kimin? Bu ülke fakir bir ülke değildir. Bu ülke yoksulluğa mahkum bir ülke değildir ama bizler bize ait olanın savaşını vermezsek, bize ait olanın kavgasını verip elimize almazsak yoksulluğa mahkum oluruz.” ifadelerini kullandı.
Hüseyin Baş konuşmasının ardından BTP Talas Belediye Başkan Adayı Kadir Torcu ve BTP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Battal Çetine ile birlikte halkı selamladı ve seçim ofisinin açılışını gerçekleştirdi.
"KANDIRILIYORSUNUZ"
Talas`tan sonra Kayseri`nin Sarıoğlan ilçesine geçen BTP lideri Baş, Karaözü köyünde vatandaşlarla buluştu, seçim ofisinin açılışını yaptı. BTP lideri buradaki konuşmasında da şunları söyledi:
"Müslümanlığımızı Hacı Bektaş-ı Veli`ye, Türklüğümüzü Atatürk`e borçluyuz. Babam Prof. Dr. Haydar Baş, Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri için, ‘O Anadolu`nun manevi Genelkurmay Başkanı`ydı` derdi. Hacı Bektaş Anadolu`daki etnik kökenleri Müslümanlaştıran kişidir. Atatürk Kurtuluş Savaşı`nı yaptığı sırada Nevşehir`de Hacı Bektaş-ı Veli`nin dergahına gidiyor ve o dergahta 3 gün itikafa çekiliyor ve Cumhuriyeti kurma fikrini ilk defa Hacı Bektaş-ı Veli`nin huzurunda Atatürk dillendirmeye başlıyor. Yani uzun lafın kısası; Müslümanlığımızı Hacı Bektaş-ı Veli`ye borçluyuz, Türklüğümüzü Atatürk`e borçluyuz ve burada, o insanları sevdiği için cezalandırılan insanlar görüyorum. Burada o insanların yolundan gittiği için yol hizmeti alamayan insanlar görüyorum ve üzülerek söylüyorum; siz, sizi kurtaracağını zannettiğiniz, Atatürk`e, Cumhuriyet`e, demokrasiye, laik değerlere sahip çıkacağını zannettiğiniz insanların peşinden sürüklenirken kandırılıyorsunuz."
"BU ÜLKENİN EKONOMİSİ ZAYIFLATILDI, YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ"
Hüseyin Baş, "Özel sektör adı altında, liberal ekonomi adı altında AKP`lisi de, CHP`lisi de, MHP`lisi de, İYİ Partilisi de gittiler küresel ekonominin çarkına uyum sağladılar. Seçimden önce gördük; Amerika`dan profesörler getiriyorlardı. Türkiye`de ekonomist mi yoktu, Türkiye`de ekonomi bilen insan mı yoktu? Şu mahalledeki esnafı getirseler ülkenin başına daha iyi ekonomi yönetirdi. Devleti ortadan kaldırmanın yolu devletin ekonomik gücünü elinden almaktır ve bu ülkede 50 seneden beri yapılan devletin ekonomik gücünü devletin elinden almaktır. Buna bu ülkede kim iktidar olduysa alet oldu. Bu ülkenin devlet ekonomisi zayıflatıldı, özel sektörün eline verildi, yabancılara peşkeş çekildi. Saydığım bütün partiler buna alet edildi, hepsi alet oldu.” şeklinde konuştu.