CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, Türkiye Varlık Fonu`nun 2022 yılı hesaplarının görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda; "Kendi iç bünyesi içerisinde denetleme mekanizmaları var, iç denetim elemanları var fakat Türkiye Varlık Fonu olarak buradaki kamu bankalarını çok daha sağlıklı ve düzgün şekliyle denetlemek zorundasınız. Başta Ziraat Bankası olmak üzere, kamu bankalarıyla ilgili çok önemli iddialar var. Denetleme mekanizmasını daha iyi çalıştıracağınızı düşünerek SPK dahil, Devlet Denetleme Kurulu elemanları dahil, bankaların içinde teftiş kurulları dahil ciddi bir denetim yapılması lazım" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda, bugün Türkiye Varlık Fonu Yönetim Anonim Şirketi ile Türkiye Varlık Fonu`nun 2022 Yılı Mali Tabloları ve Faaliyetleri ile İlgili Denetim Raporları`na ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülüyor. CHP Grubu adına konuşan Karabük Milletvekili Cevdet Akay, şunları ifade etti:
"SPK, DEVLET DENETLEME KURULU ELEMANLARI, BANKALARIN İÇİNDE TEFTİŞ KURULLARI DAHİL CİDDİ BİR DENETİM YAPILMASI LAZIM"
"Bünyenizde olan kamu bankalarıyla ilgili hususa değineceğim, çünkü ciddi sermayeler aktarıyorsunuz oraya. Kendi iç bünyesi içerisinde denetleme mekanizmaları var, iç denetim elemanları var fakat Türkiye Varlık Fonu olarak buradaki kamu bankalarını çok daha sağlıklı ve düzgün şekliyle denetlemek zorundasınız. Başta Ziraat Bankası olmak üzere, kamu bankalarıyla ilgili çok önemli iddialar var, benim de tespit ettiğim, incelediğim bazı belgelere ulaştığım konular var. Bu saatten sonra size bağlı kurumlarda olacak bütün hatalar direkt sizi de bağlar. Onun için buradaki denetleme mekanizmasını daha iyi çalıştıracağınızı düşünerek SPK dahil, Devlet Denetleme Kurulu elemanları dahil, bankaların içinde teftiş kurulları dahil ciddi bir denetim yapılması lazım. SPK gözetiminde çalışan Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği`nce yürütülen bir soruşturma var. Bunların düzenlemiş olduğu raporlarla yani gayrimenkul değerlemesi, expertiz raporlarındaki gayrimenkuller teminat gösterilerek kullanılan krediler oluyor. Buradaki soruşturma sebeplerinden biri de bu değerleme şirketleriyle kamu bankaları arasındaki özellikle Ziraat Bankası arasındaki ilişkiyle ilgili durumlar söz konusu.
"TEMİNAT DEĞERİ DÜŞÜK AMA YÜKSEK GÖSTERİLEN KREDİLERİN YÖNETİCİLERE KONUT KREDİSİ OLARAK KULLANDIRILDIĞI İDDİALARI VAR"
Buradaki iddialar şunlar: Gayrimenkuller rayiç bedellerinden daha yüksek değerle değerlenip bunların teminata verilmesi şekliyle bazı kişilere ve tüzel kişilere kullandırımları var. Bu teminatların değeri düşük ama yüksek gösteriliyor, krediler kullandırılıyor. Bu sadece tüzel kişilere ticaret erbabına değil, bu kredilerin bir kısmının bankada yönetici olarak yani yönetim kurulu üyesi olan, genel müdürü olan, genel müdür yardımcısı olan kişilere konut kredisi şekliyle de kullandırıldığı iddiaları var. Banka yönetim kurulu üyesi olarak atanan halen de Zeytinburnu Belediye Meclis Üyesi olarak da çalışan bu kişinin, eskiden bir değerleme şirketi sahibi olduğu ve o şirketiyle ilişkilerinin devam ettiği, şirketiyle yönetim kurulu üyeleriyle bu şirketlerle beraber hareket edip haksız kazanç temin ettiği, menfaat temin ettiği hem şirketlerle hem de yöneticilerden bahsediyorum. Birden fazla konut kredisi kullanılmış, üçten fazla.
"BİR BANKACILIK KRİZİYLE KARŞI KARŞIYA KALMAMAK İÇİN BU SORUNUN GİDERİLMESİ GEREKİR"
Şimdi ben buradan soruyorum. Yönetim kurulu üyesi olarak veya üst düzey yönetici olarak çalışan ve üçten fazla gayrimenkul alan yöneticiler var mı? Bu ekspertiz şirketleriyle ilgili olarak halen incelemede olan soruşturmada olan bu ekspertiz şirketleriyle, başta Ziraat Bankası olmak üzere kamu bankalarıyla çalışmaya devam ediyor mu? Bunun incelenmesi ve tetkik edilmesi lazım. Buradaki kredi kullanımlarıyla ilgili olarak da gelirinin üzerinde hak etmediğinin üzerinde reytinglere uygun olmayan kredi kullandırımları var. Maddi teminat açıkları var, burada sorunlu krediler var. Temerrüde düşmüş krediler var, yüzdürülen krediler var. Bir bankacılık kriziyle karşı karşıya kalmamak için bu sorunun giderilmesi gerekir."