KKTC`den Ankara`ya dönen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türk Eczacıları Birliği kongresine katıldı. Özel, “Manisa`da, ‘baba evine helallik almaya gittim` dedim. Atatürk`ün partisi olduğu için bizim partiye ‘baba evidir` diyoruz. Kadın meselesine olan pozitif yaklaşıma rağmen ‘Niye baba evi` dediler. Dedim ki, ‘acele etmeyin ana ocağına da gideceğiz.` Madem bizi bu örgüte Nükhet Tartan getirmiş, emanet etmiştir, burası da benim ana ocağımdır, helallik istemeye geldim” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC ziyaretinin ardından bugün Ankara`da; Türk Eczacıları Birliği (TEB) 44. Olağan Büyük Kongresi`ne katıldı. Özel, siyasete atılmadan önce TEB Genel Sekreterliğini yaptığı meslektaşlarına hitaben şunları söyledi:
“BAŞLADIĞIM KÜRSÜDEYİM”
“Benim için gerçekten çok heyecanlı, bir o kadar da gurur verici bir konuşma. Başladığım kürsüdeyim. Yıllar önce, Türk Eczacıları Birliği`nin bir kongresinde, Manisa Eczacı Odası`nın yönetim kurulu üyesi olarak yaptığım bir konuşmadan sonra, oda başkanı Nükhet ablaya, bu salonda bulunan-bulunmayan birçok kişi; ‘bu çocukta iş var` demişti. Nükhet abla daha sonra, beni Eczacı Odası`nda genel sekreter oldum, oda başkanı oldum. Daha sonra Türk Eczacıları Birliği`ne geldim. Bütün hikayemde hala buraları anmaya devam ediyorum. Çünkü, ben birliğin seçilmiş en genç oda başkanıydım. Sonra Yücel Yenilmez, o unvanı elimden aldı… Bütün süreç boyunca, bu salondaki herkesin bana emeği var. Hep birlikte mesleğimize emeğimiz var. Ve yürüyüş boyunca, Türkiye`de 81 ilde eczacı odası varsa eczacı odasına; temsilciliğin bir binası varsa mutlaka temsilciliğe uğramadan o il programını tamamlamam; eğer seçim zamanı ve sadece miting için gitmiyorsak…
“BENİ YETİŞTİREN BU ÖRGÜTE MİNNETTARLIĞIMI BİR KEZ DAHA ARZ ETMEK İSTERİM”
Biraz önce bu salonda ben içeri girerken, herkes ayağa kalktı. Bu salonun siyasi dağılımı böyle, CHP`lilerden oluşmuyor. Oran vermek güç ama, neredeyse üçte biri CHP`nin karşısına oy verenlerden oluşuyordur, belki biraz daha fazladır. Ama 81 ilde bazen iktidar partisinin il başkanları, ilçe başkanları eczacı oluyor. Benimle birlikte olanlar, oradaki ilişkiye şaşırıyorlar. Doğuda sakın girme, CHP`lileri kovuyorlar dediği eczacı; bizim il başkanının önünde beni alnımdan öptü. ‘Bu başka` dedi. ‘Bizim çocukların kursağından geçen lokmada, bu delikanlının emeği var` dedi. O yüzden bu salondan aldığım gücü, desteği hiçbir yerden almadım. Kendi örgütüme minnettarım. Ama beni yetiştiren bu örgüte minnettarlığımı bir kez daha arz etmek isterim…
Gün oldu eczane kapattık. Gün oldu boykot yaptık. Gün oldu sanayiye boykot yaptık. Dünya devlerini dize getirdik. Çok önemli işleri birlikte yaptık… Çok demokratik bir şekilde kıl payı biz yönetime geldik. Yönetim pamuk ipliğine bağlı bir yönetimdi. Ben Genel Sekreterliği bırakıp Genel Sayman oldum… 21 Aralık mitingi, Türkiye tarihinin en muazzam ve en organize meslek örgütü mitingidir. O meydandan, mesleği kurtararak gitmiştik. Recep Akdağ, ‘Çekiyoruz, yasa değişikliğini` lafını… Ondan sona dönmüştük eczanelerimize…
Bu örgüt, o günlerden bugüne geldi. Birliği, beraberliği bozmamak lazım… Aramızdaki hukuka çok önem veririm. Onların emanetlerine saygı duyarım… Mesela Mehmet Domaç, böyle gözlüklerinin üzerinden bakarak, aslında çok güzel taklidini yaparım ama muhalefet liderine yakışmaz… Gözlüklerinin üzerinden bakarak, ‘siyasete girin, siyasete… her partide bir eczacı olursa sırtımız yere gelmez` derdi… Ben partinin, seçildiğim dönemde tek eczacı vekiliydim…
“SİZİ MAHCUP ETMEDEN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Ben eşit temsile hep inandım ve eczacı odalarından başlayarak; başarılı kadın başkanların merkez heyetindeki önemli başarılarını hep gördüm. Öyle olunca, dokuz kadın dokuz erkek bakan açıkladık. Ayrıca iki tane eczacımız, sizin meslektaşınız Cumhuriyet Halk Partisi`nde genel başkan yardımcısı oldu. Bir tanesi Sayın Gamze Taşcıer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik`ten sorumlu gölge kabine bakanımız. Bir diğeri Burhanettin Bulut, kurumsal ilişkiler ve basın ilişkilerinden sorumlu genel başkan yardımcısı. Biliyorsunuz arkadaşın iletişimi kuvvetli. Ayrıca sağlıktan sorumlu yani sağlık politikalarından sorumlu ve Sağlık Bakanlığı`nın gölge bakanı, Sağlık Bakanımız Zeliha Şahbaz burada, Kütahya İl Başkanlığı`mızdan geliyor. Bundan sonraki süreçte ben sizi mahcup etmeden çalışmaya devam edeceğim. Hem de emanetiniz eczacılara sahip çıkmaya devam edeceğiz…
Odaların sahip çıktığı adaylara sahip çıkarım. Odanın imbiğinden damıtılmamışsa, ona eczacı odası kefil değilse… Eczacı odasının referansı çok önemlidir. Yolsuzluk yapmamıştır. Eczacı odası başkanı, şu kadar problemi olan birisine kefil olmaz. Eğer bir eczacı odası başkanı bir aday adayına kefilse benim kafamda tamamdır. Çok sınanmıştır, çünkü o.
Bundan sonra hep birlikte mücadele vereceğiz. Önemli sorumluluklarımız var. Meslekle ilgili zorluklar var. Bundan sonra bu salonun iradesi ne olursa olsun biz o irade ile birlikte çalışacağız. Ben CHP Genel Başkanlığı`na aday adayı olduğum bir süreçte, Cumhuriyet`in 100. yılında başarı ödülünü bana layık gördünüz. Bu örgütü gerçekten tüm yönleriyle çok iyi tanımak lazım. O günlerde ürettikleri çözüm, bugün ayakta tutuyor…
Kamunun menfaatleri ile meslektaşın menfaatini birlikte koruyacağız. Bugün Türkiye`de, en bilinen SMA hastaları olmak üzere Türkiye`de nadir hastalıklar, çok nadir görülen hastalıklar, onların ilaçları var, yetim ilaç sorunu var Türkiye`de. Nadir ve çok nadir görülen hastalıkların ilaçlarına yönelik bir politika yok. Ben ana muhalefet partisi lideri olarak üzerime düştüğü kadarıyla, bundan önceki yaşadığım her bütçede karşı oy yazdım; yetim ilaç politikası yok bu ülkenin diye. Bundan sonra onu çalışacağız. Eczacıların yetim ilaç politikası ile ilgili olarak çok daha fazla inisiyatif alması gerektiğini düşünüyorum.
Bundan sonraki süreçte hem yönetimdeki meslektaşlarım, bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız hem sizlerin benimle kuracağınız temaslarla üzerimize düşeni yapacağız. Bundan sonar çok daha etkili ve size çok daha ciddi katkılar sunacağız. Tabii bu örgütten çıktık geldik de diye bu örgütü CHP`nin arka bahçesi hiçbir zaman yapmadık. Ama bu örgütün bizim bulunduğumuz makamlardan nasıl bir katkı talebi varsa yapacağız.
“BURASI BENİM ANA OCAĞIMDIR, HELALLİK İSTEMEYE GELDİM”
Burası benim ana ocağımdır, helallik istemeye geldim. Kadınların çoğunlukta olduğu örgütümüzden, kadın yöneticilerimizin hep damga vurduğu bu örgütümüzden, kadınlarla birlikte çalışma kültürüne sahip bu meslek örgütünden beni eczanemde bilgisayarda FIFA oynarken, bir telefonla eczacı odasına çağırıp, ‘sana ihtiyacım var` diyerek beni çağıran annem Nükhet Tartan benim ana ocağımdır. Bundan sonraki siyasi hayatım boyunca sizi hiçbir zaman unutmayacağım.”