GENÇAĞA KARAFAZLI
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Arslan Ateş, Rize`de; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın açıkladığı EYT düzenlemesi ile ilgili “Erdoğan, ‘Bunu benim önüme getirmeyin` demişti. ‘Bu noktada beni teşvik etmeyin, bu Sosyal Sigortalar Kurumu`nu batıracak bir hamledir, asla böyle bir şeye ben müsaade etmem` diyen Recep Tayyip Erdoğan, altılı masanın ısrar ve baskısıyla bunu açıklamak zorunda kalmıştır. Böyle bakıldığı zaman bu altılı masanın ve muhalefetin bir başarısıdır. Teşekkür edilmesi gereken biri varsa o da tartışmasız altılı masa ve muhalefet partileridir” dedi.
Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Arslan Ateş, Rize`de açıklama yaptı. Arslan Ateş, şu değerlendirmeleri yaptı:
"VATANDAŞIN KARŞISINA GEÇİP KONUŞAN DEĞİL DİNLEYEN OLMAK İSTİYORUZ"
“Biz burada vatandaşın karşısına geçip konuşan, sürekli anlatandan ziyade vatandaş ne düşünüyor, vatandaş altılı masanın ve onun en önemli üyesi olan Saadet Partisi`nin bu ülkenin sorunlarına çözüm üretme konusunda ortaya koyduğu performansı ne kadar takip etmiş ne kadar biliyor onlardan duymak ve bilmek istiyoruz. Bu yaptığımız etkinliklerin en önemlisi esnaf ayağıdır; sıkmadık el, çalınmadık kapı, dokunmadık yürek bırakmama niyetiyle bugün, yarın ve bir sonraki gün Rize ilimizde çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettireceğiz. Siyaset denince, özellikle 2022-23 yılının kilitlendiği bir yer var, o da ekonomi. Şu anda her yerde yangın var. Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içerisinde hangi ile giderseniz gidin, hangi mahalleye, köye, semte giderseniz gidin bu olumsuz ekonomik tablodan ciddi anlamda insanlarımız etkilenmektedir. Bir dokunuyorsun bin ah işitiyorsun derler ya böyle bir durum söz konusu. Bunun çözümüne ilişkin de Saadet Partisi olarak biz elbette insanlarımıza neler yapmak istediğimizi, kısa orta uzun vade planlarımızı anlatmak zorundayız. Özellikle yirmi yıldır buna sebebiyet veren bir anlayışın, iktidarın da toplum nezdinde nasıl karşılık bulduğunu ya da ona ilişkin neler düşündüklerini de bizzat bu yaptığımız ziyaretlerde seçmenden, vatandaştan öğrenme imkanına sahip olacağız.
"EVİNE EKMEK GÖTÜRMEKTE ZORLANAN MİLYONLARCA İNSAN VAR"
Özal`ın bir tabiri vardı `orta direk` diye. Orta direk çökmüştür, çadır başımıza yıkılmıştır ve şu anda fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olduğu bir dönem yaşanmaktadır. Milli gelirden sermaye çevresinin aldığı payı yüzde 43`ten yüzde 54`e çıkarmıştır ama çalışan kesimin payı yüzde 37`den yüzde 25`e düşmüştür. Zengin zenginliğine daha çok katmıştır, parasına para katmıştır, daha çok kazanmıştır. 2023 yılı bütçesi incelendiğinde faize ayrılan payın 550 milyar civarında olduğunu, bütçe açığının 650 milyar civarında olduğunu gördük. Burada yüzde 43`lük dilimin yüzde 54`e çıkması demek faizden, kur korumalı mevduattan sermaye çevresinin ne kadar çok para kazandığını göstermesi açısından çok önemli ve manidardır. Ama diğer tarafa gelin orta direk kalmadığı gibi fakir insanlar, ihtiyaç sahibi insanların hayatı daha da zorlaşmıştır. İstanbul Ticaret Odası`nın verdiği istatistiklerde evine ekmek götürmekte zorlanan milyonlarca insan var.
"MALİ YÜK İŞLETMELERE VE ÇALIŞANLARA YANSIYACAK"
2022 yılı bütçesiyle mukayese edildiğinde 2023 yılı bütçesinde vergiden elde edilen gelir üç katına çıkartılmış. Bu demektir ki gelirin yüzde 90`ını vergi oluşturuyor ve bu 2022 yılı bütçesiyle mukayese edildiğinde üç katına çıkartıldığını görüyoruz. Asgari ücrete bir iyileştirme yaptınız, işveren temsilcilerini de dikkate almadınız kendi bildiğinizi okudunuz. İşveren maliyetlerini düşürme anlamında da çok ciddi bir davranış geliştirmediniz. Bu şu demektir, asgari ücrete verdiğiniz artışlar, iki milyon iki yüz elli bin insanın istifade edeceği emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile tekrar devletin hazinesine binen yükü, işletmelere ve çalışanlara yansıtacaksınız. Bunun altından nasıl kalkacağız biz?
"BU MÜJDELERİ BİZ HATIRLIYORUZ"
Sayın Maliye Bakanı Nurettin Nebati` den kalan bir cümle ben hatırlamıyorum. Ama aradan altı ay değil bir yıl geçti ne enflasyon rakamları aşağıya düştü ne de faiz rakamları aşağıya düştü, politik faizden bahsetmiyorum. O halde ortada yönetilmesi gereken bir sorun değil bir kriz var. Bu anlamda vatandaşın umudu kalmadığı için, sunabilecekleri bir argüman da kalmadığından dolayı yapılan şey her gün bir müjde açıklamak şeklinde devam ediyor. Halbuki bu müjdeleri biz hatırlıyoruz, Türkiye Gazetesi`nin 2019 nüshasına bakıldığı zaman Akçakoca`da milyon metreküp doğalgaz o zaman da bulunmuştu. 2010-2012`de bizim uçaklarımız zaten seyahat ediyordu, yerli otomobillerimiz kara yollarındaydı.
"YAPISAL REFORMLAR OLSAYDI İYİLEŞTİRMELERİ TAŞIYACAK GÜCÜMÜZ OLACAKTI"
Benzer şeyler her seçim döneminde gündeme geldiği gibi yeniden şu müjde bu müjde diye açıklanıyor. Bunlar bizi sevindiriyor, muhalefet partileri olarak hükümetin bu doğalgazla ilgili, EYT ile ilgili, asgari ücretle ilgili almış oldukları kararlar eğer yapısal reformlar yapılmış olsaydı ekonomik alanda bunları taşıyabilecek gücümüz de olacaktı ama bu yok. Muhalefet partileri ve altılı masa EYT`yi yıllardır gündeme getirirken bununla ilgili gerekli çalışmaların da yapılması gerektiğini hatırlatarak gündeme getirdi. Asgari ücretle ilgili Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kademeli bir şekilde asgari ücretin açlık sınırı değil fakirlik sınırına getirilebilmesi için bir projeksiyon tuttu yedi yıllık. Sabahleyin kalkıp da asgari ücretle ilgili bir açıklama yaparsanız hem işsizliği tetiklersiniz, özel sektör ciddi anlamda sıkıntıya girer bu maliyetin altından kalkamaz işverenler ve işletmeler.
"EYT ALTILI MASA VE MUHALEFETİN BASKISI SONUCU ALINMIŞTIR"
Ortada bir problem var ve bu problemin çözümüne ilişkin Saadet Partisi`nin ve genel başkanının ne söylediği mutlaka dinlenilmesi gereken bir zaman dilimi içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum. EYT ile ilgili 2019 yılında, dün akşam yapılan bir açıklama olduğu için ifade ediyorum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Bunu benim önüme getirmeyin` demişti. Videolar sosyal mecrada dolaşıyor. ‘Bu noktada beni teşvik etmeyin, bu Sosyal Sigortalar Kurumu`nu batıracak bir hamledir, asla böyle bir şeye ben müsaade etmem` diyen Recep Tayyip Erdoğan, altılı masanın ısrar ve baskısıyla bunu açıklamak zorunda kalmıştır. Böyle bakıldığı zaman bu altılı masanın ve muhalefetin bir başarısıdır. Teşekkür edilmesi gereken biri varsa o da tartışmasız altılı masa ve muhalefet partileridir."