Haber: ABDULLAH ÇELEBİ-Kamera: KERİM UĞUR
CHP İzmir İl Başkanlığı, İsmailağa Cemaati`ne bağlı Hiranur Vakfı`nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel`in kızını 6 yaşındayken imam nikahıyla evlendirmesi ve cinsel istismara göz yumulmasını protesto etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık`ı istifaya davet eden CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "O koltuğu, o makamı bu saatten sonra 1 gün gün bile işgal etmesi, Türk Milleti`ne hakarettir. Anne babalara hakarettir. Çocuklarımıza ve Türk toplumuna hakarettir" dedi.
CHP İzmir İl Başkanlığı`nda bugün CHP İzmir ilçe örgütleri, kadın kolları ve gençlik kolları üyelerinin de katılımıyla İsmailağa Cemaati`ne bağlı Hiranur Vakfı`nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel`in kızının 6 yaşındayken evlendirilip cinsel istismara maruz bırakılması protesto edildi. Basın açıklamasını okuyan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık`ı istifaya davet etti. Yücel, şöyle konuştu.
"FAİLLERİ KORUMA ÇABASI"
"6 yaşındaki kız evladımızın, annesinin ve babasının rızasıyla, yıllarca tecavüz edilmesine, sistematik olarak şiddetle, baskıyla, cinsel istismarla hayatının zindan edilmesine, bu ülkede sözüm ona iktidar olan zihniyetin ses çıkartmamasına ne diyeceğiz? Kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen, bir anlamda suçu bilen, fakat susan ve suçluları 2 yıldır koruyan aileden sorumlu, sorumsuz bakanın, `Çocuk istismarı siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meselelerdir` demesine ne diyeceğiz. Sana aileyi teslim etmişler, aile ve sosyal hizmetler bakanı yapmışlar. Sen `Çocuk istismarı insanidir, siyasi yönü yoktur` diyorsun. Yazıklar olsun. Peki, çocuk 14 yaşındayken durumu fark edip, savcılığa bildiren doktorun şikayetinin nasıl örtbas edildiğini, o savcının neden olayın takipçisi olmadığını araştırmayan, AKP iktidarının bakanlarının olayın mağdurunu değil de faillerini koruma çabasına ne demeli? Ya da yasaların kendisine verdiği yetkileri kullanarak bu sistematik tecavüze, işkenceye sebep olanları soruşturup, suçluları bulup, yakalayıp adalete teslim etmeyen, mafya ve çete liderleriyle fotoğraf çektirmekle meşgul, içişleri bakanına ne demeli?
"MASUMDAN, MAĞDURDAN YANA GÖZÜKMÜYORLAR"
Hükümete yönelik "Tarikat mensuplarına yaranmaya mı çalıştınız?", "Dinimizi sapkınlıklarına kalkan olarak kullananları korumaya, kollamaya devam mı edeceksiniz?" sorularını yönelten Yücel, açıklamasına şöyle devam etti:
"Bilin ki ne aile bakanınız ne adalet bakanınız ne içişleri bakanınız ne de sarayın tek adamı şu ana kadar masumdan, haklıdan, mağdurdan yana gözükmedi. Olayın tüm failleri hala tutuksuz yargılanıyor. Toplumda böyle ses getiren, infial uyandıran, vicdanları yaralayan bir olaya rağmen olayın failleri, işbirlikçileri hala tutuksuz yargılanıyor. Her ay bir yerde petrol bulan, doğal gaz bulan, keşifler ve icatlar yapan tek adam, bu insanlık dışı olayda, dini alet edip, 6 yaşındaki minik yavruya tecavüz edenler lekelenmesin diye ses çıkartmıyor olabilir ama bu sessizlikle birlikte, adalet duygusu ve insanlık onuru da ayaklar altına alınıyor. Bu halk, çocuklarını koruyamayan, kendilerine yakın olan vakıflarda, yurtlarda, tarikatlarda tecavüze, istismara ve şiddete maruz kalan evlatlarımızı; `Bir kereden bir şey olmaz`, `Tek seferlik münferit bir olay`, `Abartılıyor`, `Çocuk küçük ama kemik yaşı büyükmüş` gibi iğrenç bahanelerle unutturmaya ve olağanlaştırmaya çalışan iktidardan ve bu yobaz zihniyetten artık bıktı. AKP döneminde palazlanan ve devletin tüm kurumlarına sızan karanlık zihniyetler, `6 yaşında çocukla nikah kıyılabilir` fetvası veren zalimlerden çekinenler, hala net bir tavır ortaya koyamıyorlar.
BAKAN DERYA YANIK`A TEPKİ
Yok bilmem ne ağa cemaati, yok bilmem ne hoca tarikatı... Sahte hocaların, inanç tacirlerinin, din bezirganlarının, insanların inançlarını, dini duygularını sömürerek, istismar ederek devletin kurumlarına, kılcal damarlarına sızan hainlerin bu millete neler yaşattığına bizzat tanık olduk. Bize 15 Temmuz hain darbe girişimini, devleti yönetenlerin acziyeti ve basiretsizliği yaşattığı gibi; bizzat ebeveynlerinin rızasıyla 29 yaşındaki sapkınla nikâhlanan ve yıllarca istismara maruz kalan 6 yaşındaki çocuğun dramını da yine devleti yönetenlerin acziyeti ve basiretsizliği yaşatmıştır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı`nın o koltuğu, o makamı bu saatten sonra 1 gün gün bile işgal etmesi, Türk Milleti`ne hakarettir. Anne babalara hakarettir. Çocuklarımıza ve Türk toplumuna hakarettir. Siyasetçiler, hükümet edenler konuya dahil olmaz, gündemde tutmaz, adalet istemezse, konu yıllardır olduğu gibi yine sümen altı yapılabilir. Çocukları korumak, onları yetiştirmek, eğitmek en başta siyasetin konusudur. Konuyu gündemden düşürme çabasında olan malum bakan başarılı olamayacaktır. Çocuklarını istismardan koruyamayan, gençlerinin uyuşturucu bataklığında yok olmasını izleyen siyasi anlayış iktidar olamaz, devleti yönetemez. Önce bu ülkenin duyarlı vatandaşları ve Cumhuriyet Halk Partililer olarak en büyük emeğimiz, çocuklarımızın ve gençlerimizin üzerinde olacak."