CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, TBMM Genel Kurulu`nda; “Sayın Bakana buradan ihbar ediyorum: RTÜK`ün içinde 40`a yakın Ebubekir Şahin döneminde göreve başlamış olan ve değişik makamlarda çalışan üst düzey bürokrat yakınları, bakan yakınları ve bakan yardımcıları yakınları var. Bakan yardımcılarının, bakanların, milletvekillerinin ve üst düzey bürokratların çocukları RTÜK`te çalışıyor haram olsun, zıkkım olsun” dedi.
TBMM Genel Kurulu`nda, bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.
“771 KİŞİNİN GÖREVİ VE DAİRE BAŞKAN YARDIMCILARININ GÖREVİ 5-6 KANALI İZLEYİP CEZA YAZMAK”
RTÜK bütçesi üzerine söz alan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
“RTÜK`te toplam 771 kişi çalışıyor, 8 daire başkanı var, 46 daire başkan yardımcısı var. 771 kişinin görevi ve daire başkan yardımcılarının görevi 5-6 kanalı izleyip ceza yazmak. Bunun ötesinde hiçbir görev yapmıyorlar. Halk TV`ye 14, Tele 1`e 1, KRT`ye 5, Fox TV`ye 4, toplam 38 ceza kesmişsiniz rakamsal boyutu 11,5 milyon lira. Öte yandan A Haber`e 0, Ülke TV`ye 0, Kanal 7`ye 0, TV Net`e 0. Ne kadar küfürbaz ne kadar kötü dil kullanan kanal varsa hepsi sizin iktidarınızda RTÜK tarafından korunmuş kollanmış.
Geçtiğimiz gün burada benim de uygun görmediğim bir olay yaşandı ve adım geçti. Atila Sertel, TRT`de tam 9 kez haber oldu. Kınama cezası aldığım defalarca kez tekrar edildi. Ancak burada Hüseyin Örs ağır bir saldırıya uğradı. Bu saldırıyı da TRT nasıl verdi biliyor musunuz? ‘AKP ve İYİ Partili yapılan arbedede Hüseyin Örs başından aldığı darbeyle yaralandı` dedi. Saldırganın adı yok. Gazetecilikte bir ne, nerede, nasıl, kim sorularının cevapları vardır. Hüseyin Örs`e kim vurdu, niye vurdu, ne zaman vurdu, nasıl vurdu, ne için vurdu? Hepiniz biliyorsunuz ki kalleşçe vurdular. Hiç habersizken arkasından gelip Hüseyin Örs`ü yaraladılar ve canına kastettiler. TRT`ye yazıklar olsun. TRT benim kınama cezası almamı Türkiye halkına 9 kez duyuran TRT, ne için burada AKP milletvekilinin ölüme kastettiğine ilişkin haberi doğru düzgün vermiyor?
“BİR SARAYIN DÜNYASI VAR BİR DE HALKIN YAŞADIĞI GERÇEKLER VAR”
Fuat Oktay`ın konuşmasından bütçenin neresinde halkın olduğunu açıklamak istiyorum. Diyor ki, ‘Biz bu gelirleri yüzde 41 oranında artırarak 3 trilyon 200 milyar liraya ulaşacağını öngörüyoruz` diyor. Eski parayla söyleyeyim 3 kentilyon 200 katrilyon parayı halkın cebinden toplayacağız diyor. Nasıl toplayacaklar onu da yazmışlar. Gelir vergisinden 495 milyar lira, kurumlar vergisinden 619,1 milyar lira, özel tüketim vergisinden 510,6 milyar lira, katma değer vergisinden 1 trilyon 135 milyar lira. Anneler gidecek çocuklarına bez alacak oradan vergi ödeyecek, süt ödeyecek KDV ödeyecek ve bu beyzadeler bu bütçeyi alıp har vurup harman savuracak. Nurettin Canikli, ‘Ülkede et yiyenler çoğaldı` diyor. Bir başka dünyada, bir başka evrende yaşıyorlar. Bir başka dünyaları var. Bir sarayın dünyası var bir de halkın yaşadığı gerçekler var. Biz halkın içinde yaşıyoruz. Türkiye`de sokaklarda, cenazelerde, düğünlerde halkın arasındayız.
3 kentilyon 200 katrilyonu halkın cebinden alacak ve saray bütçesi olarak harcayacaklar. Örtülü ödeneklerde harcayacaklar, 5`li çeteler için harcayacaklar. Sadece Türkiye`de 5`li çete yok, inanın her ilde 5`li çete oluşmuş. Sayın Bakana buradan ihbar ediyorum: RTÜK`ün içinde 40`a yakın Ebubekir Şahin döneminde göreve başlamış olan ve değişik makamlarda çalışan üst düzey bürokrat yakınları, bakan yakınları ve bakan yardımcıları yakınları var. Bakan yardımcılarının, bakanların, milletvekillerinin ve üst düzey bürokratların çocukları RTÜK`te çalışıyor haram olsun, zıkkım olsun.”
“VAKIFLAR MERDİVEN ALTI TARİKATLARIN, AKÇELİ İŞLERİN YÜRÜTÜLDÜĞÜ KURUMLAR HALİNE DÖNÜŞTÜ”
Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine söz alan CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil ise şunları söyledi:
“Vakıflar Genel Müdürlüğü`nün en önemli görevlerinden birisi kültür varlıklarımızın korunması, kollanması ve denetlenmesidir. Esas olan ticari kazanç değil. Yüz yıllardır dayanışma kültürü içerisinde tarihsel bilinci ve kültürü gelecek kuşaklara en doğru şekilde bozulmadan aktarmaktır. Ama ne yazık ki vakıflar merdiven altı tarikatların, akçeli işlerin yürütüldüğü kurumlar haline dönüştü. Vakıflar kaynak yaratmak, yandaşlara iş bulma kurumu değildir. Gençlerimiz ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, sınavlara hazırlanırken, yurt dışında gelecek ararken, kadro beklerken AK Parti kendi yandaş vakıflarında şahıslara, devletin en önemli kadrolarını peşkeş çekmekle meşgul.
Sözde ‘efendimiz` diye hitap ettikleri bir tarikat lideri 6 yaşındaki çocuğuna gelinlik giydiriyor. 29 yaşındaki adamla onca sene nasıl yaşandı, bu nasıl bir baba bu nasıl bir düzen bu nasıl bir iktidar anlayışı bu nasıl bir Aile, Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Devlette kimse bu tür olayları görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Devlet gölgesi altında yaşayan masumlara ve mazlumlara erişildiği ölçüde devlettir. Ensar Vakfı, Hira Vakfı ve bunlara benzer vakıflara, kendi evlatlarımızı sapkın insanlara terk edemeyiz. Bir bakanın, ‘bir kereden bir şey olmaz` sözüyle hala kulaklarımız çınlıyor. Yine, ‘bir kereden bir şey olmaz` diyecek miyiz yoksa olayların üzerine gidip bu olayları soruşturacak mıyız?”
“TİKA, YTB VE YUNUS EMRE VAKFI`NIN FAALİYETLERİ FETÖ LOBİLERİ TARAFINDAN DARALTILMAKTA VE ENGELLENMEKTEDİR”
TİKA ve Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bütçeleri hakkında söz alan CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, şunları kaydetti:
“Türk diasporamızın önemli iki önemli kurumu olan TİKA ve YTB`nin kuruluş amaçları doğrultusunda yaptıkları faaliyetleri çalışmaları her zaman destekledik. Ancak iktidara geldiğinizden beri devlet aklını yok sayarak bir parti ve cemaat yandaş yaklaşımı ile bu faaliyetleri sürdürmenizi her zaman eleştirdik. Cemaat yaklaşımınız ile birçok Türk Cumhuriyetlerinde ve bölgelerde FETÖ terör örgütü siyasi ve ekonomik güç haline geldi. Bu zihniyetle Türk dünyasına bir FETÖ sendromu yaşattınız. Balkanlarda ve birçok bölgede hala FETÖ`nün yaptıklarını anlatmakta güçlük çekiyoruz.
TİKA, YTB ve Yunus Emre Vakfı`nın bu bölgelerdeki faaliyetleri FETÖ lobileri tarafından daraltılmakta ve engellenmektedir. Türk diasporasını sizler AKP diasporasına çevirdiniz. Bu kurumların faaliyetlerindeki yanlış tutumlarınız devam ediyor. Sizler yandaş cemaat yaklaşımından bir türlü uzaklaşamadınız. Sayıştay raporlarına yansıyan pazarlık usulü yandaşlara verilen ihaleler, muhasebe kayıtlarındaki usulsüzlükler ve bir türlü giderilemeyen iç kontrol sistemindeki eksikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Sayıştay raporlarına göre AKP iktidarının hesap vermeyiz inadı da bu kurumlarımızda devam etmektedir.”