Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, İstanbul Sözleşmesi`nin yürürlüğe girmesinin sekizinci yılı dolayısıyla AKP iktidarına kadının yeterli ve etkin korunabilmesi için 6 maddelik acil çağrı yaptı. İstanbul Sözleşmesi`nden çıkılmasıyla faillerin iyice rahatlatıldığını kaydeden Esen, “DEVA Partisi olarak bizler, hukukun üstünlüğüne olan inanç ile başlatmış olduğumuz mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşır İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatırız” dedi.
DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, İstanbul Sözleşmesi`nin yürürlüğe girmesinin sekizinci yılı dolayısıyla bugün yazılı açıklama yaptı. Esen, AKP iktidarına kadının yeterli ve etkin korunabilmesi için 6 acil çağrıda bulundu. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa gereğince uygulanmadığı için cesaret bulan potansiyel faillerin sözleşmeden çıkılmasıyla iyice rahatlatıldığını ifade eden Esen, İstanbul Sözleşmesi`nin kadının şiddetten korunmasını destekleyen denetleyici mekanizmaları sebebiyle yeniden taraf olunması için mücadelelerine devam edeceklerini kaydetti.
Esen`in AKP`ye çağrı yaptığı 6 madde şöyle:
6284 KORUMA KANUNU VE MEDENİ KANUN`DAKİ HAKLAR ETKİN UYGULANMALIDIR
“- Konuya hassasiyetle ve samimiyetle yaklaşılmalı, göstermelik politika ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.
-6284 Koruma Kanunu ve Medeni Kanun`daki haklar etkin uygulanmalıdır.
-Kanunu uygulayıcıların ve kolluk güçlerinin konuya ilişkin farkındalıklarını artıracak denetim ve yaptırım kriterleri getirilmelidir.
- Faillerin cesaretlenmesine imkân tanıyan cezanın hafifletilmesi hatta cezasızlık anlayışı ve uygulamaları ile ilgili düzenleme yapılmalıdır.
-Şiddet uygulayanın varsa silahına el koyulmalıdır.
- Koruma ve uzaklaştırma tedbirleri hassasiyetle ve etkin uygulanmalıdır.”
Türkiye`nin İstanbul Sözleşmesi`nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararı`nın iptali istemiyle açılan davanın Danıştay 10. Dairesi`nde reddedildiğini hatırlatan Esen, açıklamasına şöyle devam etti:
“TÜRKİYE, OECD`YE ÜYE 36 ÜLKE ARASINDA KADINA ŞİDDETİN EN YAYGIN OLDUĞU ÜLKE OLARAK ZİRVEDE YER ALMAYA DEVAM EDİYOR”
“Türkiye, OECD`ye üye 36 ülke arasında kadına şiddetin en yaygın olduğu ülke olarak zirvede yer almaya devam ediyor. Ülkemizde 2022 yılının ilk 6 ayında, 163`ü kadın cinayeti, 122`si de şüpheli kadın ölümü olarak toplam 285 kadın öldürüldü. Tüm bunlar açık bir şekilde ortadayken, toplumun her kesimi bunun farkındayken ve ‘Artık kadın cinayeti duymak istemiyoruz` derken İstanbul Sözleşmesi için alınan kararlar vicdanları sızlatmış, endişeleri artırmıştır.
Faillere, ‘Kadınları koruyan sözleşmeden çıktım, oldu, bitti` mesajı gitmiştir. İstanbul Sözleşmesi`nin korumaya yönelik kriterlerinin etkisinin de kalkmasıyla zaten kadınları yeterince korumayan mekanizmalar ve cezasızlık politikalarının dozu daha da artmıştır. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 gereğince uygulanmadığı için cesaret bulan potansiyel failler, bir de sözleşmeden çıkılmasıyla iyice rahatlatılmıştır.
“REFORM PAKETİ, BİN SAYFADAN OLUŞMASINA RAĞMEN, ‘KADINA KARŞI ŞİDDET` TANIMI ‘ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ` BU PAKETTE BULUNMUYORDU”
İstanbul Sözleşmesi`nden imzanın geri çekilmesinin üzerinden kısa bir süre sonra yetkililerin kadın haklarından ve reformdan bahsettiğini görmüştük. Reform paketi, bin sayfadan oluşmasına rağmen, ‘kadına karşı şiddet` tanımı ‘şüpheli kadın ölümleri` bu pakette bulunmuyordu. Kravat indiriminin kalkacağı söyleniyor ama yerine pişmanlık indirimine imkân tanıyan maddeler yer alıyordu. Kadına şiddeti ve aile içi şiddeti önleyecek yeni ve etkili çözümler yer almıyordu. Oysa Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu`nun 12 yıldır düzenli olarak tuttuğu ve kamuoyu ile paylaştığı verilerine göre boşanma aşamasında öldürülen kadınlar en çok evli olduğu erkekler ve en güvenli olmaları gereken evlerinde öldürülüyor.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ`NDEN VAZGEÇMEYECEĞİMİZİ BİR KEZ DAHA HATIRLATIRIZ”
Bugün yaşanan tüm bu hukuksuzluklar ve önlenemeyen kadına yönelik şiddet ve cinayetleri önleyebilmek amacıyla DEVA Partisi olarak bizler, hukukun üstünlüğüne olan inanç ile başlatmış olduğumuz mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşır İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatırız.”