Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanlığı`nın sitesinde Covid-19 verileriyle ilgili haftalık vaka sayısının yayınlanmadığına dikkat çekerek, “Tüm bilimsel kuruluşların uyarılarına rağmen en yetkili ağızlardan yapılan salgının bittiği veya önemsizleştiği yönünde açıklamalar, toplumsal ve bireysel önlemlerin terk edilmesi, aşılamanın ihmali yeni bir dalgayı kaçınılmaz kılmıştır” açıklaması yaptı.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi (TTB MK), TTB Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu (TTB UDEK) ve konuyla ilgili uzmanlık dernekleri olan (alfabetik sırayla) Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) ve Türk Toraks Derneği (TTD) ile TTB Pandemi Çalışma Grubu (TTB PÇG) ve TTB Aşı Çalışma Grubu, Zoom üzerinden haftalık değerlendirme toplantısı yaptı.
Yapılan ortak açıklamada, “Omicron alt varyantlarının neden olduğu covıd-19`un yüksek oranda bulunan aşısız kişilerde ve bağışıklık geliştiremeyen gruplarda halen hastane yatışı ve ölüme neden olduğuna” dikkat çekildi. Bunun yanı sıra Sağlık Bakanlığı`nın haftalık covıd-19 verilerini açıkladığı tabloda vaka sayılarının en son 04-10 Temmuz`da açıklandığı, daha sonra herhangi bir bilgi paylaşılmadığına dikkat çekilerek, “Önümüzdeki süreçte çok daha fazla artış olacağı öngörülmektedir” denildi.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, COVID-19 pandemisi ile mücadelede tüm koruyucu önlemlerin rafa kaldırıldığına, aşılamada ciddi bir düşüş ile karşı karşıya kalındığına dikkat çekti. Fincancı, vaka ve ölüm sayılarında artışın da gözlemlenmesi üzerine bir araya geldiklerini ve kapsamlı bir çalışma hazırladıklarını ifade etti.
HASUDER adına Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, aşılama oranlarının düşürülmesinin olumsuz öngörüler doğurduğunu kaydederek, asbestli NAe São Paulo gemisinin sökümü ve Bolu`daki salgını örnek göstererek halk sağlığının her anlamda öncelenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) adına Dr. Gül Erdem, Ankara`da günlük 500-600`e kadar düşen günlük test sayısının 10 bini aştığını, pozitiflik oranının yüzde 50`leri bulduğunu aktardı. Erdem, “pandeminin bittiği” algısından çıkmak için her türlü adımın atılması gerektiğini kaydetti.
TTB Aşı Çalışma Grubu`ndan Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak, aşılamanın şu ana kadar milyonlarca ölümü önlediğini, bunun tüm verilere yansıdığını kaydetti. Eskiocak, daha etkili aşıların beklenmesi gerektiğine yönelik söylemlere ilişkin de “Şu anda çok yüksek yayılım var. O nedenle yeni aşılar beklenene kadar mevcut aşıların kullanılmasını öneriyoruz” yanıtı verdi.
TTB Pandemi Çalışma Grubu`ndan Prof. Dr. Oğuz Kılınç, servislerde yoğunluk ve sağlık çalışanlarındaki hastalanma oranlarının tırmandığına dikkat çekerek, “Kimse ‘Bilmiyorduk, aldatıldık` demesin. TTB ve uzmanlık dernekleri olarak hemen her gün anlattık. Umuyoruz ki bir sonraki basın toplantısında çok daha vahim bir tablo ile karşılaşmayız” diye konuştu.
“AŞILAMANIN İHMALİ YENİ BİR DALGAYI KAÇINILMAZ KILMIŞTIR”
Açıklamanın devamında şu değerlendirmede bulunuldu:
“SARS-CoV-2 infeksiyonunun, henüz tam olarak açıklığa kavuşmamış uzun dönem olumsuz sonuçları da bulunmaktadır. COVID-19`un neden olduğu tüm bu olumsuzluklar dikkate alındığında, halen tüm hızıyla devam eden bu pandemik infeksiyonla mücadelenin hız kesmeden ve ciddiyetle yürütülmesi gerektiği açıktır.
Temmuz ayının başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca`nın Twitter`dan hatırlatma doz aşılarının açıldığı ve olunması duyurusuyla beraber durma noktasına gelen COVID-19 aşılarının yapılmasını gündeme getirmesi kuşkusuz önemli ancak salgın kontrolü ve halkın sağlığının korunabilmesi için kesinlikle yeterli değildir.
Vaka sayılarında görülen bu artış tek başına yeni ortaya çıkan varyantların daha bulaşıcı olmasına bağlanamaz. Tüm bilimsel kuruluşların uyarılarına rağmen en yetkili ağızlardan yapılan salgının bittiği veya önemsizleştiği yönünde açıklamalar, toplumsal ve bireysel önlemlerin terk edilmesi, aşılamanın ihmali yeni bir dalgayı kaçınılmaz kılmıştır.
“COVID-19 AŞILARININ GÜVENLİ OLDUKLARI PEK ÇOK BİLİMSEL ÇALIŞMAYLA ORTAYA KONMUŞTUR”
Yapılan değerlendirmeler sonucunda şu önerilerde bulunuldu:
“Covıd-19 salgınının önlenmesinde etkili olduğu kanıtlanmış olan maske, mesafe, havalandırma ve hijyen önlemleri tekrar hatırlatılmalıdır. Toplu taşımalarda maske kullanımı zorunlu olmalıdır. Bugüne kadar dünya genelinde 12 milyar dozdan fazla uygulanan COVID-19 aşılarının güvenli oldukları pek çok bilimsel çalışma ve gözlemle ortaya konmuştur.
EKSİK AŞI: Ayrıca yeni varyantlara rağmen aşıların ağır hastalık ve ölüm riskini önlemedeki başarısı devam etmektedir. Bu nedenle aşısız ve eksik aşılı olanlar ile sağlık çalışanlarının aşılarının tamamlanması, hatırlatma dozlarının yapılması ve risk durumlarına göre gerekli durumlarda hatırlatma dozlarının tekrarlanması sağlanmalıdır.
TÜM ÇOCUKLAR AŞILANMALI: Okulların açılmasına kadar bağışıklığın gelişmesi için 5-12 yaş arası tüm çocukların hızla aşılanması gerekmektedir. Sonbaharda 65 yaş üstü kişiler, risk grupları ve gebelerde mevsimsel grip aşılaması için hazırlıklı olunmalı, yine 65 yaş üstü ve risk gruplarında zatürre (pnömokok) aşıları tamamlanmalıdır.
COVID-19`A ETKİLİ OLAN İLAÇLAR: Yakın zamana dek risk gruplarındaki hastalara sağlanan ve hastalığın kötüleşmesini önleyebilen Molnupiravir (Covinavir) isimli ilacın bulunmasında son dönemde aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu ilacın, tüm ülkede düzenli temini sağlanmalıdır ve son kullanım tarihine ilişkin belirsizlikler giderilmelidir. COVID-19`a etkili olduğu kanıtlanmış olan diğer ilaçların da sağlanması için çaba gösterilmelidir.
HATIRLATMA DOZU: Yeni varyantlara etkili aşıların hazırlanması, takibi ve temini için gereken adımlar atılmalı ve ülkemizde kullanıma girmesi sağlanmalıdır. Sonbaharda çalışmaların tamamlanacağı bildirilmekle birlikte, hatırlatma dozu zamanı gelenlerin beklemeden yaptırmasında yarar bulunmaktadır.
VERİLER PAYLAŞILMALI: Sağlık Bakanlığı COVID-19 olgularının dağılımı, yaş ve risk grubu özellikleri, aşı durumları, hastaneye yatış oranları, yoğun bakım doluluk oranları ile ölümlere ilişkin verileri kamuoyu ile ayrıntılı ve günlük olarak paylaşılmalıdır.”