Elazığ`da kafe işleten vatandaş, “Ne gelen zamlarla artık baş edebiliyoruz ne de yansıtacağımız zamlarla baş edebiliyoruz. Buraya gelen insanlar mağdur insanlar, kırsal alanlardan gelen insanlar. Artık bir çay bile içemiyor insanlar. Önceden yanındaki insanlara 30-40 çay ısmarlayan insanlar, şimdi sadece kendisine bir tane çay alabiliyorsa ne mutlu kendisine” dedi.
Elazığlı esnaf; şeker, yağ, un tedarikinde yaşanan sorunların yanı sıra art arda gelen zamlardan dolayı ne yapacaklarını bilemez hale geldiklerini belirtti. Kuruyemiş ve yöresel ürünler satan Furkan Polat artan şeker fiyatlarına yetişemediklerini, üretimde artan maliyetleri satış fiyatlarına yansıttıklarında ise vatandaştan tepki aldıklarını dile getirdi.
"ÜRÜN ÇOK AMA KARABORSACILARIN ELİNDE"
Şeker sorununun bir an önce çözüme ulaşması gerektiğini ifade eden Polat şunları söyledi:
"Zor durumdayız, satış yapamıyoruz. Satış yapamama sebebimiz ürün yokluğu değil. Ürün çok yalnız karaborsacılar nedeniyle bu ürünleri alamıyoruz. Geçen yıl 217 liraya şeker fabrikasından aldığım şekerin çuvalını bu sene karaborsacıdan 750 liradan alıyorum. İşin kötü tarafı şeker fabrikasının haznesinde 15 bin ton şeker var ve kendi memleketimde şeker üretiliyor, şeker pancarı ve şeker fabrikası var. Ben bu şartlar altında eğer memleketinde 750 liraya torbasını alıyorsam müşteri de bana sıkıntı yaratıyor. `Geçen yıl 45 lira olan badem şekeri bu sene niye 80 lira` diye bana sitem ediyorlar. İnsanların alım gücü kalmadı Bir asgari ücretlinin yerinde olsam ben bu parayı şekere vereceğime gidip et alırım. Bizim zaruri ihtiyacımız değil benim ürettiğim. İşlerimiz düştü."
"ŞİMDİYE KADAR GIDA ÜZERİNE SIKINTI YAŞAMAMIŞTIK"
Elazığ`da 12 yıldır kafe işletmeciliği yapan vatandaş ise hayat pahalılığından bıktıklarını, ürünü aldıkları zamandan kendilerine geliş zamanına kadar bile fiyatların değiştiğini ifade ederek yapılan zamların da artık küçük rakamlar değil büyük oranlarda yapıldığını söyledi ve açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Elazığ`da bir kafe işletmecisiyiz. 12 yıldır gıda sektörünün içerisindeyiz. 12 yıldır bu işletmede hiçbir şekilde gıda üzerinde sıkıntı yaşamamıştık. Bu son yıllarda artık gıda sektöründen, kafe sektöründen bıkmış durumdayız çünkü artık fiyat geçişlerinde ne kadar yapacağız? Neyi ne kadara satacağız? Neyi ne kadara alacağız, bilmiyoruz. Önce sipariş verdiğimizde 3-5 gün önce farklı fiyatlar gelirken, üzerine gelen bir sonraki fiyatlarda 3-5 lira gelmiyor artık 20 liralar, 30 liralar, 50 liralar geliyor. Burada en ucuz içeceğimiz çayken çay da artık bir lüks fiyat oldu elen zamlar neye göre neye göre geldim niçin geliyor bilmiyorum. Artık bayiler hiç sıkılmadan, yorulmadan, `İşine geliyorsa bu kadar bu şekilde` diyorlar. Bu şekilde artık insanlar malzeme satıyorlar. İşletmemize çayın yanına şeker alırken şekerlerimizi torba torba alırdık şimdi marketlerde 10 tane markete gidiyoruz, 2 markette şeker bulabiliyoruz. Artık şekerleri günlük kilo kilo alabiliyoruz çünkü bir torba şeker 850-900 liralara dayanmış bulunmakta. Ana gıdalarımız olarak unlu üretiyorduk. Poğaça unlu mamuller yapıyorduk. Şimdi torba un alırken artık parça yağdan biraz undan biraz alıp günü kurtarmaya çalışıyoruz. Daha ne kadar sürecek, daha ne kadar gidecek bilmiyoruz. Ama ne gelen zamlarla artık baş edebiliyoruz ne de yansıtacağımız zamlarla baş edebiliyoruz. Buraya gelen insanlar mağdur insanlar, kırsal alanlardan gelen insanlar bir çay bile Artık insanlar içemiyorlar önceden yanındaki insanlara 30-40 çay ısmarlayan insanlar, şimdi sadece kendisine bir tane çay alabiliyorsa ne mutlu kendisine."