CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, AKP tarafından hazırlanan, basına ve sosyal medyaya yönelik yeni yaptırımlar içeren kanun teklifine ilişkin, "Haber kaynağınızı soracaklar; eğer haber kaynağınızı açıklarsanız 3 yıl, açıklamazsanız 6 yıl hapis cezası geliyor. Yazdığınız herhangi bir yorum, yazı nedeniyle internet sitesini toptan kapatacaklar. Basın kartı için sadece çalışıyor olmanız yetmeyecek, saraya bağlılık yemini etmeniz gerekecek. Ürettiğiniz her şey; internet ortamında, dijital ortamda ürettiğiniz her şey; BTK veya Basın İlan Kurumu tarafından ‘görüldü` diye, ‘onaylandı` diye damgalanmazsa yayına veremeyeceksiniz. Hepsinin anahtarlarını ellerine alıyorlar. Bu yasa, özgürlüklerimize karşı bir sansür yasasıdır" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve Muğla Milletvekili Burak Erbay ile birlikte bugün TBMM`de basın toplantısı düzenledi.
Engin Özkoç, basına ve sosyal medyaya yönelik yeni yaptırımlar öngören kanun teklifin bugün ilgili komisyonda görüşülmeye başlanacağını belirterek, "Bugün komisyonda çok önemli bir konu görüşülüyor. Basın özgürlüğünün tamamen kısıtlanmasıyla ilgili AKP iktidarının ve Cumhur İttifakı`nın komisyona getirdiği bir yasa tasarısı var. Bununla ilgili Dijital Komisyon`daki arkadaşlarım yanımdalar. Çok kısa açıklamalarda bulunacaklar. Sözü arkadaşlarıma veriyorum" dedi ve sözü Onursal Adıgüzel`e verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, teklifin muhalefeti susturmaya yönelik olduğunu savunarak şunları söyledi:
"MUHALİF SESLERİ SUSTURMAYA YÖNELİK BİR YASA TASARISI: Dijital Mecralar Komisyonu`na bugün gelecek olan Basın Kanunu ve Diğer Kanunlardaki Değişiklik Tasarısı, aslında kamuoyunun ‘dezenformasyonla mücadele yasası` olarak bildiği, bizim muhalefet olarak ise ‘muhalefeti susturma yasası`, ‘sansür yasası` olarak adlandırdığımız bir yasa. Dezenformasyon meselesi çok önemli bir mesele. Tüm dünyanın konuştuğu bir mesele. Ama önümüze gelen yasa tasarısı, bugünkü hukuki şartlar da göz önünde bulundurulduğunda dezenformasyon ile mücadeleyi değil, sadece muhalefeti, muhalif sesleri susturmaya yönelik bir yasa tasarısı olarak görünüyor. 40 maddeden oluşan bu yasa tasarının içine baktığımızda, basın kuruluşlarını düzenleyen, fakat daha çok BTK`ya, Basın İlan Kurumu`na destek, güç verilirken bunların bağımsızlığı ile ilgili hiçbir soru işaretini gidermeyen bir yasa tasarısı karşımızda.
AYNI BAŞLIKLARI TEKRAR KONUŞUNUYORUZ: İki yıl önce 5651 sayılı Kanun`u düzenlemiştik. Bugün bakıyoruz, aynı başlıkları tekrar konuşuyoruz. Aslında mesele, yasanın yapılışındaki yanlış uygulamalar. O gün de biz muhalefet temsilcileri olarak, hatırlarsınız, ‘Sosyal medya kuruluşları Türkiye`de temsilcilikler açacak, biz bunun önünü açacağız, istihdamı geliştireceğiz` deniyordu. İki yıl sonra başa döndük ve yeniden temsilcilikleri düzenlemeye çalışıyoruz. O gün de yasayı yaparken muhalefeti dinlemediler. Sivil toplum kuruluşlarını, akademiyi, hizmet veren platformları dinlemediler. Birkaç milletvekili ve bürokratların yaptığı yasa, bugün yine Meclis gündemine geliyor. Yine hiçbir sivil toplum örgütü dinlenmedi. Bugün, Tuncay Başkanımızın, bizlerin yapmış olduğu çağrılarla sivil toplum örgütleri komisyonda olacak. Biz, dezenformasyon meselesini önemsiyoruz ama vatandaşın ifade özgürlüğünü, haber alma özgürlüğünü, internete erişim özgürlüğünü savunmak noktasında buradan görüşlerimizi paylaşıyoruz.
`3 YILA KADAR HAPİS` SÖYLEMİ VAR: İfade özgürlüğü ile dezenformasyon, çok ince bir çizgi ile ayrışıyor. Çok doğru tanımlanması gerekiyor. Ama görüyoruz ki yasanın 29`uncu maddesinde, ‘halkı endişeye sevk etmekten 3 yıla kadar hapis` söylemi var. Bu, şu mu demek; eğer bir vatandaşımız, ‘ormanlar yanıyor, devlet nerede` dediği zaman dezenformasyon mu yapmış olacak, orman yangınına dikkat çekip ormanlarımızı kurtarmış mı olacak? ‘128 milyar dolar nerede` diyen bir vatandaşımız, Hazine`nin varlığına sahip mi çıkmış olacak, yoksa dezenformasyonla mı cezalandırılacak?
ÖRTÜLÜ BİR DİNLEME: Teknik olarak baktığımızda, birçok uygulama getirmişler. Şebeke üstü ürünler denilen Whatsapp, Telegram, Facetime, Zoom, Skype gibi birçok ürünü bir düzenlemeye almaya çalışıyorlar. Burada amaç bir düzenleme yapmaksa düzenlemenin çerçevesini görmek gerekir. Ama amaç buradan veri toplamak, örtülü bir dinleme yapmaksa bu, yasada olduğu gibi, ucu açık bırakılan bir uygulama olur.
ALMANYA`YI ÖRNEK VERİYORLAR, ALMANYA BEŞİNCİ SIRADA: BTK`nın, Basın İlan Kurumu`nun, savcılıkların önüne geçirilmesi ile toplayacağı bilgiler ile halkı, seçmeni manipüle etmeye çalışmayacağını kim garanti edebilir. Türkiye, bugün hukukun üstünlüğü endeksinde 139 ülke arasında 117`nci sırada. Bize Almanya`yı örnek veriyorlar, Almanya beşinci sırada.
GENÇLER, `DİSLİKE`LER YAPARAK SİZE GEREKLİ CEVABI VERDİ: Siz, bu söyleminizle muhalefeti susturacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsanız. Gençlerin yaratıcılığının farkında bile değilsiniz. Kendi gençlik kollarınız ile yaptığınız yayınlarda yorumu kapattınız. Ama gençler, ‘dislike`ler yaparak size gerekli cevabı verdi. Biz, halkın haber alma özgürlüğünden, ifade özgürlüğünden, internet erişim özgürlüğünden, hukukun üstünlüğünden yana tavrımızı koruyacağız."
"HABER KAYNAĞINIZI SORACAKLAR; EĞER HABER KAYNAĞINIZI AÇIKLARSANIZ 3 YIL, AÇIKLAMAZSANIZ 6 YIL HAPİS CEZASI GELİYOR"
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise şöyle konuştu:
"Haber kaynağınızı soracaklar; eğer haber kaynağınızı açıklarsanız 3 yıl, açıklamazsanız 6 yıl hapis cezası geliyor. Yazdığınız herhangi bir yorum, yazı nedeniyle internet sitesini toptan kapatacaklar. Basın kartı için sadece çalışıyor olmanız yetmeyecek, saraya bağlılık yemini etmeniz gerekecek. Ürettiğiniz her şey; internet ortamında, dijital ortamda ürettiğiniz her şey; BTK veya Basın İlan Kurumu tarafından ‘görüldü` diye, ‘onaylandı` diye damgalanmazsa yayına veremeyeceksiniz. Hepsinin anahtarlarını ellerine alıyorlar. Bu yasa, özgürlüklerimize karşı bir sansür yasasıdır. Medyaya karşı çok hunharca bir saldırıdır. Sizin çalışma düzeninize karşı korkunç bir saldırıdır. Buna karşı Türk milletini desteğe çağırıyoruz. Diyoruz ki bu yasayı hazırlayanlara telefon ile mail ile ulaşın, gelin konuşun, bunu geri çekmelerini, bu maddeleri ortadan kaldırmalarını sağlayalım. Çünkü demokrasimiz zarar görecek."