Araştırma önergesinin gerekçesinde, dünyada suça sürüklenen çocuk konusunun son yıllarda önem kazandığına dikkat çeken Kuyucuoğlu, “Çocukların suça sürüklenmesini önlemede öncelik onları suça sürükleyen nedenlerin belirlenmesidir. Bir çocuğun suça sürüklenmesinde, bireysel veya kalıtsal faktörler yanında, içinde bulunduğu ailenin ve çevrenin özellikleri de ana etmenlerdir. Bu nedenle, çocuğun çevresi ile bütün olarak ele alınarak değerlendirilmesi ve sırf çocuk olma özelliğinden dolayı bir çocuğun içinde olduğu bir faaliyete cezai sorumluluk yüklenmeyerek onun öncelikle korunması gerekir” dedi.
TUİK verilerine göre, güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısının2016 yılında, 2015 yılına göre yüzde 10 oranında artarak 333 bin 435 olduğunu, çocukların yüzde 54,8’inin 15-17 yaş grubunda, yüzde 23,2’sinin 12-14 yaş grubunda, yüzde 21,9’unun ise 11 yaş ve altında olduğuna dikkat çeken Kuyucuoğlu, güvenlik birimine 2016 yılında gelen veya getirilen çocukların yüzde 65,4’ünün erkek, yüzde 34,6’sının ise kız çocuğu olduğunu kaydetti.
Kuyucuoğlu, bu çocukların yüzde 47,5’inin mağdur olarak, yüzde 32,6’sının kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla, yüzde 12,3’ünün bilgisine başvurma amacıyla, yüzde 3,5’inin kayıp ve yüzde 4,1’inin ise bu nedenlerin dışındaki nedenlerden dolayı güvenlik birimlerine getirildiğini belirtti.
Kuyucuoğlu, “Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların yüzde 69,4’ü ailesine teslim edilirken, yüzde 19,5’i adli birimlere sevk edildi. Sosyal kuruma teslim edilen çocukların oranı ise yüzde 2,8 oldu. Geliş nedeni suça sürüklenme olan çocukların yüzde 55,6’sı adli birimlere sevk edilirken, yüzde 39,1’i ailesine teslim edildi. Mağdur olarak gelen çocukların yüzde 87,6’sı ailesine, yüzde 3,2’si sağlık kuruluşuna, yüzde 2,6’sı da sosyal kuruma teslim edildi” dedi.
TUİK verilerine göre güvenlik birimlerine suça sürüklenme nedeni ile getirilen 108 bin 675 çocuktan 36 bin 87’sinin bağımlılık yapan madde kullandığının tespit edildiğini vurgulayan Kuyucuoğlu, bağımlılık yapan madde kullanan çocukların yüzde 84,5’ini 15-17 yaş grubu, yüzde 15’ini ise 12-14 yaş grubundaki çocuklar oluşturduğunu kaydetti.
Kuyucuoğlu, çocukların yüzde 72,9’unun sigara, yüzde 8,6’sının sigara ve alkol, yüzde 4’ünün sigara ve esrar, yüzde 2,9’unun esrar, yüzde 2’sinin ise sigara, alkol ve esrar kullandığına da dikkat çekti.
CHP Mersin Milletvekili Serdal Kuyucuoğlu, araştırma önergesinin gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Çocukların suça yönelmesini önleyecek çözümlerin üretilmesi çok önemlidir ve toplumsal bir görevdir. Ancak, suça sürüklenen çocukların da topluma kazandırılması için kanunlarda yer alan mekanizmalara işlevsellik kazandırmak en az önlemek kadar önemlidir. Çocuk ve gençlerin suça itilmelerini önlemek için, küresel düzlemde savaş ve çatışmaların durdurulması, iç ve dış göçlerin önlenmesi, yoksulluğun ve işsizliğin azaltılması öncelikle sayılacak zorunluluklardır. Toplumsal düzeyde ise çocuk ve gençlerin eğitimine destek olunması için ekonomik ve sosyal politikaların uygulanması, ailelerin parçalanmasına yol açan nedenlerin en aza indirgenmesi, gençlerin madde bağımlılığına düşmelerini önleyecek projelerin geliştirilmesi gerekir. Sokak çocukları ile sokakta çalışan, madde bağımlısı, suça sürüklenmiş çocuklar gibi tüm dezavantajlı grupların rehabilitasyonu, toplumla uyum içinde yaşamaları için gerekli ekonomik, sosyal ve kültürel düzenlemeler gerçekleştirmelidir. Suç işlemiş bir çocuğun sosyal ve ekonomik hayata geçişini destekleyecek, sosyal haklarının farkına varma ve kullanma konularında danışmanlık verecek, sosyal, sportif ve kültürel etkinliklerden yararlanmasına yardımcı olacak bir sistemi oluşturmakiçin alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla meclis araştırma komisyonu kurulmasını arz ederiz.”