MELİS YILDIRIM
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü`nün (IOM), Adana ve Gaziantep`te yaşayan yüzde 69`unu Suriyelilerin oluşturduğu 259`u göçmen ve mülteci, 47`si Türk vatandaşı olmak üzere 306 kadının katılımıyla yaptığı araştırmada, her iki grubun da yararlanabilecekleri temel ihtiyaçlardan çoğunlukla habersiz oldukları belirtildi. Mülteci ve göçmen kadınların yüzde 25`inin sağlık hizmetlerine, yüzde 25`inin çalışmaya, yüzde 18`inin yasal desteğe ve yüzde 12`sinin sosyal desteklere erişemediklerini ifade ettikleri belirtildi.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), mart ayında “Adana ve Gaziantep`teki Kadınları Güçlendirmeye Yönelik İhtiyaç Değerlendirme Raporu” yayınladı. Şubat 2022`de yapılan araştırmanın, geçim ve korunma konularında mültecilerin, göçmenlerin ve yerel topluma mensup kadınların istihdam alanındaki ihtiyaçlarını daha iyi anlamak için katkı sağlamayı amaçladığı belirtildi. Mülteci ve göçmen kadın nüfusunun fazla olduğu Adana ve Gaziantep şehirlerine odaklanıldığı çalışma kapsamında, 259`u mülteci ve göçmen olmak üzere toplam 306 kadın ile yapılan anket sonuçlarından öne çıkanlar şöyle:
Katılımcıların 259`u göçmen ve mülteci kadınlardan oluşurken, 47`si yerel topluma (Türkiye) mensup kadınlardan oluşuyor. Göçmen ve mültecilerin yüzde 69`unu Suriyeli, yüzde 20`sini Iraklı, yüzde 6`sını Afgan ve yüzde 5`ini İranlı kadınlar oluşturuyor.
Göçmen ve mülteci kadınların yüzde 68`si geçici koruma kimliği kartına, yüzde 23`ü uluslararası koruma kartına, yüzde 7`si oturma iznine, yüzde 2`si diğer türden kimlik kartına sahip. Yüzde 1`inin ise herhangi bir belgesi bulunmuyor.
Çalışmaya katılan göçmen ve mülteci kadınların yaş ortalaması 34 iken yerel topluma mensup kadınların yaş ortalaması 36 olarak kaydedildi.
MÜLTECİ VE GÖÇMENLERİN YÜZDE 18`İ EŞLERİ YA DA AİLELERİ İZİN VERMEDİĞİ İÇİN ÇALIŞAMIYOR
Yerel topluma mensup kadınların yüzde 44`ü hiç çalışmamışken, bu oran mülteci ve göçmen kadınların yüzde 60 olarak saptandı.
Mülteci ve göçmen topluluklara kıyasla yerel topluma mensup kadınların daha fazla kayıtlı olarak istihdam edildiği kaydedildi.
Yerel topluma mensup kadınların yüzde 56`sı aile sorumluluklarından dolayı çalışamadıklarını söylediği, aile içindeki işlerden dolayı çalışamayan mülteci ve göçmen kadınların oranı yüzde 43 olarak belirlendi. Yerel topluma mensup kadınların yüzde 14`ü eşleri ya da aileleri izin vermediği için çalışamadıkları belirtilirken, mülteci ve göçmen katılımcılarda bu oranın yüzde 18 olduğu kaydedildi. Bulgulara göre mülteci ve göçmen kadınların yüzde 47`si çalışmaya ilgi duymuyorken, yerel topluma mensup kadınların yüzde 17`si çalışmak istemiyor.
KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNDEKİ BİRİNCİ ENGEL KÜLTÜREL ENGELLER VE DİL EĞİTİMİNİN EKSİKLİĞİ
Rapora göre, yerel topluma mensup kadınlar için kültürel engeller (yüzde 28), ev içi sorumluluklar (yüzde 20), çocuk bakım evlerinin olmaması (yüzde 14) ve eğitim seviyesi, ayrımcılık ve iş fırsatlarının yokluğu istihdam önündeki engeller arasında yer alıyor.
Mülteci ve göçmen kadınlara göre ise dil eğitiminin eksikliği ya da dil bilmemek (yüzde 16), iş fırsatlarının yokluğu (yüzde 13), ev içi sorumluluklar (yüzde 12), eğitim düzeyi (yüzde 11), çocuk bakım evlerinin olmaması (yüzde 7) istihdamın önündeki engeller olarak belirtiliyor.
Yerel topluma mensup kadınlar meslek kursları (yüzde 18), mali kaynaklara erişim (yüzde 13), iş eğitimi ve piyasayla bağlantı (yüzde 10) gibi desteklerin olması gerektiğini düşünüyor. Mülteci ve göçmen kadınların ise dil eğitimi (yüzde 26), mesleki kurslar (yüzde 26) ve mali kaynaklara erişim gibi desteklere ihtiyaç duyuyor.
KADINLARIN ÇOĞUNLUĞU AKIL SAĞLIĞI VE ESENLİĞİ KONUSUNDA ENDİŞELİ DEĞİL
Raporda; yerel topluma mensup kadınların yüzde 32`sinin kendilerini huzurlu hissetmediği aktarılırken, mülteci ve göçmen kadınlarda bu oran yüzde 6 olarak kaydedildi. Yerel topluma mensup kadınların yüzde 30`unun toplum içinde konuşurken kendilerini rahat hissetmedikleri; mülteci ve göçmen kadınların ise yüzde 7`sinin rahat hissetmediği belirtildi.
Yerel topluma mensup kadınların yüzde 91`i akıl sağlığı ve esenliği ile ilgili herhangi bir endişeye sahip olmadığı yönünde görüş bildirirken, mülteci ve göçmen kadınların yüzde 72`si endişeli olmadıkları aktarıldı.
KADINLAR BÜYÜK ÖLÇÜDE YARARLANABİLECEKLERİ İMKANLARDAN HABERSİZ
Araştırmada her iki grubun da yararlanabilecekleri temel ihtiyaçlardan çoğunlukla habersiz oldukları belirtildi. Yerel topluma mensup kadınların, bu hizmetlerden haberdar olmakla birlikte nasıl ulaşacaklarını bilmiyorken (yüzde 14), sosyal desteklere (yüzde 33), iş olanaklarına (yüzde 9) ve sağlık hizmetlerine (yüzde 9) kısıtlı erişebildikleri aktarıldı.
Mülteci ve göçmen kadınların ise yüzde 25`inin sağlık hizmetlerine, yüzde 25`inin çalışmaya, yüzde 18`inin yasal desteğe ve yüzde 12`sinin sosyal desteklere erişemediklerini ifade ettikleri belirtildi.