Adıyaman`da Kömür Beldesi`nin Serintepe Mahallesi`nde yurttaşlar, mera alanına açılmak istenen maden ocağını protesto ediyor. Bir vatandaş, “Burada 10 bin insan yaşıyor. Bu 10 bin insanı bir müteahhite değiştirmeleri hoş bir şey değildir” dedi. Köylülere destek veren CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ise “Birtakım müteahhitleri zengin etmek adına vermiş olduğunuz ruhsatlar insanların doğduğu ve yaşadığı toprakları tehdit ediyor. İnsanların artık yaşayacak, nefes alacak yerleri kalmadı” diye konuştu.
Adıyaman`daki Kömür Beldesi`nin Serintepe Mahallesi`nde yaşayan yurttaşların, mera alanında açılmak istenen maden ocağına karşı protestoları sürüyor. Bir yurttaş, şunları söyledi:
“Kömür halkı, hiçbir zaman madene karşı değildir. Maden ocakları ile bir sıkıntımız yoktur. Biz, halk olarak; köyümüzün merasına girmelerine karşıyız. Tarıma gelecek zarardan, hayvanlarımıza gelecek zarardan ötürü karşıyız. Çünkü bizim bu bölgenin tek geçim kaynağı hayvancılıktır. Hayvanlarımız gittiği anda biz burada açlıktan ölürüz. Mermer ocakları; içme sularımızı, hayvanlarımızı, tarımsal alanlarımızı bitirmektedir. Halkın art niyeti yoktur. Biz halkız. Bütün iradelerin başıyız. Biz halkız, sözümüz dinlensin. Bizim derdimiz köyümüzün merasının gitmesidir. Köyün merası gitse, burada yaşam olmaz. Burada 10 bin insan yaşıyor. Bu 10 bin insanı bir müteahhite değiştirmeleri hoş bir şey değildir. Direnişimiz sürecektir. Biz bu ülkenin evlatlarıyız. İptal edilene kadar halk olarak biz buradayız. Halka sorulmamış, kimsenin fikri alınmadan, geliyorlar giriyorlar, doğamızı katlediyorlar.”
Bir başka vatandaş ise şöyle konuştu:
“Biz kimsenin bu bölgede veya bir başka bölgede ticaret yapmasına karşı değiliz. Devletin yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını değerlendirilmesinden rahatsız da değiliz. Bu işler yapılırken müteahhit firmalar gerekli yerlerden izin belgelerini talep ederlerken, bölgenin sosyolojik dengesini gözetmek zorundadırlar. Eğer yapılan iş sosyal çevreyi rahatsız ediyorsa, yapılan işin anlamı kalmamaktadır. Adıyaman`ın gelir kaynağı tütüncülüktü, tütün yok edildi. Adıyaman Fırat Nehri havzasında olmasına rağmen bugün yüzde 80`i hala kuru tarım yapmakta. Gerekli göletler ve barajlar yapılmadı ve bitirilemedi. Bizim bu bölgede hiçbir arazimiz olmadığı için ancak üç beş keçimizi, hayvanınızı burada beslemek durumundayız. Eğer burası da olmadığı zaman bu halk göçe maruz kalacaktır. Biz şu an ekolojik dengenin bozulmaması, yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarımızın doğru değerlendirilmesi amacıyla halk, demokratik talebini dile getirmektedir.”
Kömürlülere destek veren CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Kömür Beldemizin Serintepe Mahallesi sınırları içerisinde bulunan hem Serintepe`nin hem de bütün Kömür halkının mera olarak kullandığı ve şu anda da mermer ocağının açılması için ruhsatlandırılan bölgedeyiz. Yöre halkı üç gündür burada açılmak istenen mermer ocağına karşı tepkilerini dile getiriyor.
Mermer ocağının mera alanlarına buradaki yeraltı sularına, kömür ovasında onlarca hayvana, böceğe, çiçeğe ve binlerce insana can veren Kömür çeşmesine vereceği zararların ve tahribatın önüne geçmek için kararlı bir şekilde yurttaşlık görevlerini yapıyorlar. Evde çocuklarını, ahırda hayvanlarını bırakarak üç gündür burada onur mücadelesi veriyorlar. Buradan hem iktidara hem bu ruhsatı veren ilgili bakanlığa çağrı yapıyor, seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
"RUHSATLAR İNSANLARIN YAŞADIĞI TOPRAKLARI TEHDİT EDİYOR"
İktidar partisinin talan siyasetinin; dağları, ovaları, vadileri birtakım yandaşlara peşkeş çektiğinin en güzel göstergesi Adıyaman`da yaşanıyor. Adıyaman`ın çeşitli bölgelerine ruhsatlar verildi. Yerleşim yerlerine hep çok yakın olması, hem de buraya can veren su kaynaklarını tahrip edip, hatta ortadan kaldırma tehdidini de taşıdığı için halkımız burada haklı olarak kendi merasına, doğasına sahip çıkıyor.
Bu ruhsatı masa başında veren, ÇED raporunu masa başında hazırlayan; buradaki doğayı, yerleşim yerlerini, yaşam alanlarını görmeden masa başında ruhsat veren o yetkililere bir kez daha çağrı yapıyoruz. Sizin masa başında hazırladığınız ÇED raporları ve verdiğiniz ruhsatlar yöre halkımızı mağdur ediyor. Sizin hukuka aykırı bir şekilde, birtakım müteahhitleri zengin etmek adına vermiş olduğunuz ruhsatlar insanların doğduğu, büyüdüğü ve yaşadığı toprakları tehdit ediyor. İnsanların artık yaşayacak, nefes alacak yerleri kalmadı. Bugün Kömür havzasına hayat veren Kömür Çeşmesi ve buradaki yeraltı sularını tehdit eden bu mermer ocağının açılması, bölgede ciddi bir tahribata da sebep olacak. Bunun sosyolojik sonuçları da olacak, insanlar yerini yurdunu terk edip bu topraklardan uzaklaşmak zorunda kalacaklar. Bundan dolayı bu insanların sesini duyun.”
"KÖMÜR HALKININ HAKLI FERYADINI DUYURMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Konuyu TBMM`de gündeme taşıdık ve Kömür`ün sesi olduk. Bugün olduğu gibi yarın da yurttaşlarımızın sesi olmaya devam edeceğiz. Hem Adıyaman Valimizle hem de buradaki ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşmeler yaparak doğamızı ve çevremizi koruyacağız. Kömür halkının hakkınızı ve hukukunuzu koruyacağız. Kömür halkıyla dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz. Adıyaman Milletvekili olarak sonuna kadar bu haklı mücadelenizde yanınızda olduğumu ifade etmek istiyorum. Biz Kömür halkının yanınızdayız ve sesimizi sonuna kadar duyuracağız. Haklılığımızı bütün kamuoyuna ve meclis gündemine taşımayı sürdüreceğiz."