Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılış töreninde, araç geçiş fiyatını açıkladı. Erdoğan, “Fiyat 200 lira. Pahalı mı? Şimdi bir hafta ücretsiz. Ondan sonra 200 lira. Çünkü yüklenici firma, buradan aldığı bedel onun aleyhine ise onu bizler devletin kasasından ödeyeceğiz” dedi. Erdoğan, kurdeleyi kesmeden önce ise “Bir hafta ücretsiz, ondan sonra geçişler 200 liracık. Hayırlı olsun” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılışında konuştu. Erdoğan açılışta özetle şunları söyledi:
“Bu tarihi günde sizleri muhabbetle selamlıyorum. Coşkunuz coşkumuzdur. Binlerce yıl boyunca farklı medeniyetlerin, kültürlerin göz bebeği olmuş Çanakkale bugün yepyeni bir geleceğe kucak açıyor. Çanakkale Boğazı`na taktığımız yakut bir gerdanlık olarak gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü`nün açılışını yapmak üzere bir aradayız. Hani hep, ‘maziden atiye köprü kurmak` diyoruz ya işte bugün, bu sözü hem lafzıyla hem ruhuyla hayata geçiriyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü`nün ülkemize, milletimize, tüm insanlığa hayırlı olmasını diliyoruz.
Osmanlı`nın ardı ardına yaşadığı savaşlar sebebiyle hayata geçirilemeyen Abdülhamid Han yadigarı bu projelerin bir kısmını hayata geçirmek bize nasip oldu. 1915 Çanakkale Köprüsü her bir teknik özelliği ile de farklı anlamlar taşıyor. Şimdi hamdolsun Cumhur İttifakı olarak bunu açmak bize nasip oldu. Köprümüzün isminin başındaki 1915, Birinci Dünya Savaşı`nın en kanlı, en ibretlik, en canhıraş mücadelelerine sahne olan Çanakkale`de deniz zaferini kazandığımız yılı kule yüksekliği 318 metre de Mart`ın 18`ini ifade ediyor. 3, Mart ayı. 18, bugün. Dolayısıyla orta açıklığın uzunluğu 2023 metre ise cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2023`ün ve o tarihe atfettiğimiz büyük hedeflerimizin remzidir, işaretidir.
İşte o Çanakkale`deki mücadeleyi verenlerin torunları olarak bugün biz burada mıyız, buradayız. Biz de işte 18 Mart Çanakkale Köprüsü`nü açıyoruz. İnşa ettiğimiz bu köprüyle ecdadın mirası aynı mesajı mühendisliğin ve teknolojinin imkanlarıyla tarihe yeniden kazıdık. Kore ile attığımız bu adımlar ile en kısa zamanda ticaret hacmimizi 20 milyar dolara çıkaracağız. Yatırımlarıyla, köprülerimizdeki bu dayanışmayla adımlarımızı atıyoruz. İş bilenin kılıç kuşananındır. Nerden nereye…
Köprümüzün temelini işte 4 yıl önce yine bir 18 Mart günü atmıştık. 5 binin üzerinde personelin, 740 iş makinasının geceli gündüzlüğü çalışmasıyla köprümüzü söz verdiğimiz tarih olan bugünkü açılışa hazır hale getirdi. Dünyada böylesine devasa bir eseri bu kadar kısa sürede tamamlayacak başka bir ülke var mıdır bilmiyorum. Türkiye orta açıklık itibariyle dünyanın en uzun köprüsüne sahip Japonya`yı geride bırakarak bu alanda ilk sıraya yerleşti. Otoyol projemizin bugün açılışını yapacağımız kısmı 2 buçuk milyar avroluk bir yatırım bedeline sahiptir. Ülkemizin bu yatırımla sadece zamandan akaryakıt tüketiminden ve karbon salınımı azalımından kazancı yıllık 415 milyon avro olacak. Şehirlerimiz arasında güvenli, konforlu, hızlı bir şekilde yapılacak seyahatin huzuruna değer biçilir mi? Yapılan hesaplamalar bu projenin ekonomimize üretimde 5,3 milyar avro, istihdama 118 bin kişi, milli gelirde 2,4 milyar avro ilave katkısının olacağına işaret ediyor. Neresinden bakarsanız bakın ülkemiz için kazanç, milletimiz için iftihar kaynağı bir eserin açılışını yapıyoruz. Avrupa ve Asya kıtalarını üç köprü ve denizin altından iki geçişle birleştirmiştik. 1915 Çanakkale Köprüsü`nün hangi zorluklar aşılarak sarf edildiğinin belgesel haline getirilen hikayesini bu akşam TRT`de seyredebilirsiniz, ihmal etmeyin belgesel.
“KAMU-ÖZEL İŞ BİRLİĞİ MODELİ PERFORMANSINDA AVRUPA`DA 3. DÜNYADA DA 13. SIRADA YER ALIYORUZ”
1915 Çanakkale Köprümüz, kamu-özel iş birliği de denilen yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiğimiz son eserdir. İnşallah bunun devamı gelecek burada kalmayacağız. Ülkemizde bu modelin 30 yıllık bir geçmişi olmakla birlikte en başarılı örnekleri bizim dönemimizde ortaya çıkmıştır. Dünyada da 134 ülke bu modeli farklı sektörlerde kullanıyor. Kamu-özel iş birliği modeli performansında Avrupa`da üçüncü, dünyada da 13. sırada yer alıyoruz. Türkiye bu yöntemle sadece ulaştırma sektöründe son 20 yılda 37,5 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirmiştir. Yani kendi kasamızdan değil dışarıdan getirmek suretiyle bunu başarmıştır. Bunlar milli gelirimize katkısı 395 milyar dolar, üretime katkısı 838 milyar dolar, istihdama katkısı 1 milyon kişi, aynı yatırımları sadece bütçe kaynaklarıyla yapmaya kalksaydık on yıllar boyunca beklememiz gerekecekti.
2053 vizyonumuzdaki alt yapı projelerinin önemli bir kısmını da aynı modelle gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Havayolu, karayolu, denizcilik alanlarındaki kamu-özel iş birliği yatırımlarına baktığımızda 2024 başa baş noktasına geleceğimizi, 2025`ten itibaren kamuya çok ciddi nakit akışı sağlayacağımızı görüyoruz. Dev projelerimiz kalkınma tarihimizdeki yerlerini almışlardır. Aslında bugün burada bu kamu-özel iş birliği projelerinin her birinin yatırım ve bakım maliyetleri, garantileri ve devlete sağlayacakları kazançları teker teker anlatmayı planlıyordum ancak bu soğuk havada sadece şunu söylemekle yetinmek istiyorum: Babasının temelini attığı eserin bitimini ancak torunun görebildiği dönemlerden aldığı dersle bu modeli geliştirerek uzun yıllara yayılacak yatırımları kısa sürede bitirmeyi tamamlamıştır.
Basitçe ifade edecek olursak peşin parayla zaten yapamayacağımız bütçe imkanlarıyla da bitirmesi uzun vakit alacak projeleri kısa sürede ve taksitle milletimizin hizmetine sunuyoruz. Hastaneleri, yolları böyle yapıyoruz. Bu modele karşı çıkanlara sadece ülkenin kalkınması için gereken yatırımları yapma konusunda hangi teklifleri olduğunu sorun, bu soru tek başına onların ne derece boşlukta olduklarını, ne derece riyakar olduklarını göstermeye yetecektir. Biz burada sadece boğazın iki yakası arasındaki bir köprüyü hizmete açmıyoruz biz burada Türkiye`nin bugünü ile geleceği arasında giderek daha da güçlenen bir kalkınma köprüsü kuruyoruz.”
GEÇİŞ ÜCRETİ 200 LİRA, BİR HAFTA ÜCRETSİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının bitirdikten sonra “Bir şeyi unuttuk” diyerek kürsüden şunları söyledi:
“Tabii Sayın Bakan bir fiyat söyledi. Ama ben tabii burada otomobil geçişleriyle alakalı fiyatı bizler 200 lira olarak belirledik. Fiyat 200 lira. Pahalı mı? 200 lira. Ancak buradan tabi feribotların geçiş fiyatlarını biliyorsunuz. Beklentileri biliyorsunuz. Şimdi bir hafta ücretsiz. İyi mi? Tamam. Ondan sonra 200 lira. Çünkü buradan biliyorsunuz yap-işlet-devret ve yüklenici firma buradan aldığı parayla, buradaki aylık, yıllık bedel eğer onun aleyhine ise o farkı kim ödeyecek, onu bizler devletin kasasından biz ödeyeceğiz.”
Erdoğan, kurdele kesimi öncesinde ise “Bir hafta dediğim gibi ücretsiz, ondan sonra geçişler 200 liracık. Hayırlı olsun” dedi.
Açılışa katılan Güney Kore Başbakanı Lee Hae-chan ise özetle şöyle konuştu:
“1915 Çanakkale Köprüsü Türkiye ekonomisini ana arteri olarak insan ve yük taşımacılığının artmasına büyük katkı sağlayacaktır. Türkiye bu köprü vesilesiyle Avrupa ve Ortadoğu ile Kuzey Avrupa ve Asya`yı birbirine bağlayan uluslararası lojistik merkezi olarak daha da gelişecektir. Her şeyden önemlisi bu köprünün aralarında kan bağı olan iki ülke Türkiye ve Kore`nin birlikte yaptıkları dünya çapında bir köprü olması sebebiyle her iki ülke içinde özel bir anlam bulunmaktadır. 1950 yılında Kore Savaşı sırasında henüz ülkelerimiz arasında diplomatik ilişkileri dahil olmamasına rağmen binlerce Türk askeri zor durumda olan Kore askerine yardım etmek için uzun yollar kat etti. Kore halkı bu gerçeği hiçbir zaman unutmadı tekrar teşekkür ederiz. Bu kez Kore Cumhuriyet kardeşimizi olan Türkiye`ye gelerek İstanbul üçüncü köprüsü ve Avrasya denizaltı tünelinin ardından 1915 Çanakkale köprüsünün yapımında da yer aldı böylece ülkelerimizin arasındaki bağları gelecekte daha da güçlü hale getirecek bir vaat olmuştur. İki ülke arasındaki ilişkilerimizin Çanakkale köprüsünün yükselen iki kulesi gibi aramızdaki yoğun ve güçlü alışveriş ve işbirliklerin ekonomik, sosyal ve kültürel olarak başka alanlarda da devam edeceğine inanıyorum.”