Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinde bulunan Alara Çayı üzerinde yapılması planlanan Hayat 1-2 Regülatörü ve HES projesiyle ilgili yöre halkının itirazları sonuç verdi. Yöre halkı, geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Kararı ile Kesin Korunacak Hassas Alan olarak tescil edilen Alara Uçansu (Çündüre) Şelalesi’nin bulunduğu bölgede yer alan HES projesine ilişkin itirazlarını rapor haline getirerek projenin iptali için 700 kişinin imzasıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletmişti. Alara Vadisi’nde yapılması planlanan HES projesinden etkilenecek olan 6 köyün halkının imzalarını taşıyan itiraz başvurusuna yanıt veren Bakanlık, projedeki eksiklikler nedeniyle ÇED sürecinin durdurulduğunu açıkladı.
Alara-Uçansu (Çündüre) Şelalesi
Antalya-Gündoğmuş’a bağlı Kayabükü köyünde, Alara Çayı üzerinde yapılması planlanan Hayat 1-2 Regülatörü ve HES projesine karşı yöre halkı 12 yıldır hukuk mücadelesi yürütüyor. Alara Vadisi boyunca kaynağından denize kadar toplam 8 ayrı HES ve baraj projesi bulunuyor. Geçimlik tarım ve hayvancılığın yanı sıra önemli ölçüde kiraz yetiştiriciliği ve arıcılık yapılan bölgedeki köylerin yaşamı suya bağlı. HES projelerinin hayata geçirilmesiyle Alara Çayı’nın hayat verdiği bölge önemli ölçüde zarar görecek.
HES projesinin uygulanmak istendiği Kayabükü köyünün Güzle Mevkii'nden bir görünüm.
MAHKEME İPTAL ETTİ, HES FİRMASI YENİDEN BAŞVURDU
Alara Çayı üzerindeki projelerden biri olan Hayat 1-2 Regülatörü ve HES projesi için Antalya Valiliği’nin verdiği ÇED Gerekli Değildir Kararına karşı yöre halkının açtığı dava sonucu Antalya 1. İdare Mahkemesi Ekim 2018’de iptal kararı verdi. Valiliğin kararını hukuka aykırı bulan Mahkeme’nin iptal kararının ardından aynı proje için yeniden ÇED başvurusu yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Geçtiğimiz Şubat ayında yaptığı duyuruda, projeyle ilgili ÇED sürecinin başlatıldığını duyurdu. Bunun üzerine projenin ÇED raporundaki eksiklikleri ve itirazlarını rapor haline getiren yöre halkı, 6 köyden toplam 700 kişinin imzasını taşıyan dosyayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletti.
Alara Çayı
PROJEYİ İNCELEYEN KÖYLÜLER RAPOR HAZIRLAYIP BAKANLIĞA İLETTİ
Kayabükü Köyü Muhtarı İbrahim Taşer’in başvurusuyla 22 Haziran 2021 tarihinde Bakanlığa iletilen raporda, HES projesinin uygulanması için bölgedeki ormanların kesileceği ve kullanımın HES şirketine verileceği, tarım arazilerinin de mülkiyetinin ise kamulaştırma kararıyla aynı şirkete verileceği kaydedildi. Alara çayı ve Alara çayını besleyen Büyükçay, Küçükçay, Göcük deresi, Değirmengözü su kaynaklarının suyunun kullanım hakkının da tamamen HES şirketinin eline geçeceği görüşüne yer verilen raporda, “Doğal yaşamı geri dönülmez bir şekilde olumsuz etkileyecek bu duruma izin verilmemelidir” denildi.
HES projesinin ÇED raporunda, proje alanının korunan alanlarda kalmadığı iddiasına yer veriliyor. (Üstte) Ancak yöre köylüleri uzmanların da yardımıyla ÇED raporundaki haritalar ve koordinatları incelemelerinin ardından HES projesi santral binası alanının büyük kısmının Uçansu Şelalesi'ni de kapsayan kesin korunacak alan içerisinde kaldığını ortaya çıkardı. (Altta):
CUMHURBAŞKANI KARARI HİÇE SAYILDI, KÖYLÜLER ORTAYA ÇIKARDI
HES projesinin ÇED raporunda, projenin korunan alanlarda kalmadığı yönündeki bilginin doğru olmadığı görüşüne yer verilen yöre halkının raporunda, santral binasının koordinatlarının incelenmesi sonucu HES projesinin Uçansu Şelalesi 1. Derece Doğal Sit Alanı (Kesin Korunacak Hassas Alan) içerisinde kaldığı belirtilerek bununla ilgili harita ve koordinatlar da Bakanlığa sunuldu. Projenin, geçtiğimiz Haziran ayında Cumhurbaşkanı Kararı ile Kesin Korunacak Hassas alan olarak tescil edilen bölgede yer aldığını, tarım ve ormanlık alanlar ile su kaynaklarının da olumsuz etkileneceği belirtilen raporda, HES projesinin iptal edilmesi istendi.
Alara Çayı için 10 Temmuz'da Kayabükü köyünde basın açıklaması yapıldı.
ALARA ÇAYI İÇİN 10 TEMMUZ’DA KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Bu başvurunun ardından10 Temmuz 2021 tarihinde Kayabükü köyünde bir araya gelen yöre halkı, yaklaşık 200 kişinin katılımıyla kitlesel basın açıklaması yaparak talep ve beklentilerini kamuoyu ile de paylaşmıştı. Alara Çayının ve bölgedeki doğal yaşamın korunması için mücadele veren köylülere, Antalya, Alanya, Gündoğmuş’tan gelen çeşitli siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi.
VE BAKANLIK ÇED SÜRECİNİN DURDURULDUĞUNU AÇIKLADI
Santral binası kesin korunacak hassas alan içerisinde kaldığı ortaya çıkan HES projesiyle ilgili köylülerin başvurusuna yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projenin ÇED sürecinin durdurulduğunu açıkladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nün konuyla ilgili resmi başvuruya verdiği yanıtta, Hayat 1-2 Regülatörü ve HES projesi hakkında hazırlanan ÇED raporunun İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan toplantıda tespit edilen eksiklikler nedeniyle projeye ilişkin ÇED sürecinin durdurulduğu bilgisine yer verildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Alara'daki HES projesinin ÇED sürecinin durdurulduğuna ilişkin resmi yazısı.
‘KOMİSYONDA AYRINTILI OLARAK DEĞERLENDİRİLECEK’
Köylülerin taleplerini içeren dilekçedeki konuların Bakanlıkça değerlendirileceği kaydedilen resmi yanıtta, “Projenin yeri ve türü dikkate alınarak oluşturulan inceleme değerlendirme komisyonunda görev alan kurumlar tarafından ayrıntılı olarak değerlendirilecektir. Diğer taraftan projenin ÇED süreci ile ilgili olarak Bakanlığımızın ve Antalya Valiliği (İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü) resmi web sayfasında bilgilendirme yapılmaya devam edileceği” belirtildi.
Köylülerin Avukatı Münip Ermiş, Alara Çayındaki HES projelerinin keşfi sırasında, 2018 (Arşiv)
AV. MÜNİP ERMİŞ: 40’A YAKIN UZMAN BURAYA HES YAPILAMAZ DEDİ
HES projesiyle ilgili davayı takip eden köylülerin avukatı Münip Ermiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının konuyla ilgili resmi yanıtının ardından yaptığı değerlendirmede, Hayat 1-2 HES projesinin Uçansu Şelalesinin hemen dibinden başladığına işaret ederek, “Dosya ÇED Gerekli Değildir, iptal davasında 3 sefer keşif ve bilirkişi inceleme raporu verildi. Bu projeye bitişik Kamer 1/2 HES projesinde hem ÇED Gerekli Değildir kararı, hem de ÇED raporu 3 sefer yapılan bilirkişi incelemesi ile iki ayrı davada iptal edildi. Bu keşiflerde her halde 40'a yakın profesör ve doçent öğretim üyesi görev aldı. Hepsi de ‘Buraya HES yapılamaz’ dedi. Buna rağmen Hayat 1/2 HES projesini Bakanlık 1,5 yıldır elinde bekletiyor. Tepkilerin azaldığını hissettikleri anda projeyi onaylayacaklar. İptal etmemelerinin nedeni, bu. Hukuken aslında buraya bir şey yapılamaz. Üstelik Haziranda mutlak korunması gereken hassas alan ilan edildi” diye konuştu.