Hepimiz birkaç aydır Türk lirasının gözümüzün önünde erimesini izliyoruz. Üstelik elimiz kolumuz bağlı. Daha önceki yazılarımdan birisinde de bahsetmiştim. Bu yaşadığımız keşke bir ekonomik kriz olsa ama maalesef değil. Bu bir yönetim krizidir. Ekonomik krizlerin bilimsel temelde sebepleri ve çözümleri vardır. Bu yaşadıklarımızın hiçbir izahı ve çözümü yok maalesef. Böyle giderse önümüzdeki günlerde de Türk lirasının değer kaybetmesini izlemeye devam edeceğiz. Neden mi?
Ülkede,
Yargı sistemi, hukuk falan kalmadı da ondan.
Yatırım yapmak isteyen sanayici, iş adamı kalmadı da ondan.
İçinde umut olan, yaşama sevinci olan genç kalmadı da ondan.
Gerçekleri yazan, doğruları söyleyen gazeteci kalmadı da ondan.
Halka anayasal hakkı olan bilgi edinme hakkına istinaden, gerçekleri anlatan televizyon kanalı kalmadı da ondan.
Kamuda, özel söktörde liyakat diye bir şey kalmadı, her yer aile şirketi oldu da ondan.
Sevgili dostlar, psikolojide ve tıpta bir hastalığın tedavi edilebilmesinin ilk ve en önemli şartı teşhisin hızlı ve doğru konulmasıdır. Bizler içerisinde yaşadığımız hayat telaşında gözden kaçırıyoruz, veya önemsemiyoruz fakat, çok çok önemli gelişmeler yaşanıyor gözümüzün önünde hem de. Bir sabah kalkıyoruz Türk Telekom satılmış, bir sabah kalkıyoruz, şeker fabrikaları satılmış, bir sabah kalkıyoruz tank-palet fabrikası satılmış, bir sabah kalkıyoruz Aselsan satılmış. Hemen hergün beyaz cüppeli, sarıklı, terlikli amcalar kırmızı halılarla karşılanıyor ve ülkede adeta süper markette alışveriş yapar gibi sağa sola bakıyorlar hangi yaylayı, hangi fabrikayı, hangi kurumu alsak diye. Ev alana vatandaşlık hediye diye kampanya yapıldı bu ülkede sevgili dostlar. Soruyorum size bu ülkenin lirası değer kaybetmesin de ne yapsın?
Asgari ücret hepimizin bildiği gibi 4.250 TL oldu. Ülkenin büyük kısmı bu zammı endişeyle karşılarken bir kısmı yeterli miktarda zam yapıldığı kanaatinde. Değerli dostlar ülkenin şuan içerisinde bulunduğu bu belirsiz durumda, oranı ne olursa olsun yapılan zammın hiç kıymeti harbiyesi yoktur. Kim yarın doların 20 TL olmayacağının garantisini verebiliyor? Kim yarın Merkez Bankası Başkanının görevden alınmayacağını garanti edebiliyor? Kim yarın ülkenin en stratejik kurumlarından birisinin daha satılmayacağını garanti ediyor. Kim yarın bir şirkete, bir kuruma, bir bankaya el konulup varlık fonuna aktarılmayacağının garantisini veriyor?
Para insan gibidir değerli dostlar. Canlıdır. Hareket eder. İnsanın mutsuz olduğu yerde, insanın korktuğu yerde, insanın çaresiz olduğu yerde, insanın gitmek istediği yerde para durmaz arkadaşlar. Bu sebeptendir ki bu ülkedeki atmosfer tamamen değişmedikçe, bu zihniyet iktidarını devam ettirdikçe, bu halk bu zülme boyun eğdikçe, ülkenin lirası da, pasaportu da, itibarı da değer kaybetmeye devam edecektir.