25 Haziran 2024 Salı


16:02   CHP HEYETINDEN MARDIN`DE ACıLı AILELERE TAZIYE ZIYARETI   15:53   EMO, DIYARBAKıR VE MARDIN`DEKI YANGıNLARı İNCELEDI   15:23   TARSUS’TA 9 MAHALLEDE YOL BAKıM ÇALıŞMALARı TAMAMLANDı   15:18   TOROSLAR’DA YOLLAR TERTEMIZ   15:01   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN YINE BIR İLK: ‘TARSUS DAĞ KOŞUSU’   14:55   ÖZGÜR ÖZEL, AYŞE ATEŞ İLE GÖRÜŞTÜ   14:41   İMAMOĞLU`NDAN KıLıÇDAROĞLU İLE GÖRÜŞME AÇıKLAMASı   13:42   CHP HEYETI YANGıNıN BAŞLADıĞı DIYARBAKıR KÖKSALAN`DA   13:07   BURHANETTIN BULUT: “İŞSIZLIK SIGORTASıNDAN YARARLANMA ŞARTı KOLAYLAŞTıRıLMALıDıR”   12:01   MILLI EĞITIM BAKANı TEKIN, EĞITIMCILERLE YEMEKTE BULUŞACAK...    10:50   MADıMAK KATLIAMı`NDA HAYATıNı KAYBEDENLER, YENIŞEHIR`DE ANıLACAK   10:47   SAADET PARTISI`NDE OLAĞANÜSTÜ KONGRE HAZıRLıKLARı...    10:38   ÖMER FETHI GÜRER`DEN, TARıMDA VERGI HAZıRLıKLARıNA TEPKI   10:34   MERKEZ BANKASı REEL KESIM GÜVEN ENDEKSI HAZIRAN AYıNDA DÜŞTÜ   09:16   DENIZ, YıLDıZ VE TOPRAK SEVIMLILIKLERI İLE TARSUS DOĞA PARKı’NıN YENI NEŞE KAYNAKLARı   16:59   DIYARBAKıR VALILIĞI`NDEN "YANGıN BÖLGESINDE VALIYE ‘YALAN SÖYLÜYORSUNUZ` DIYEN GENÇ DARBEDILDI" IDDIALARıNA ILIŞKIN AÇıKLAMA   16:15   DIYARBAKıR VE MARDIN ARASıNDA ÇıKAN YANGıNDA ÖLÜ SAYıSı 15`E YÜKSELDI   15:24   AKP SEÇIMI KAYBEDINCE YOL VAADINI UNUTTU...    14:13   MUĞLALı VATANDAŞLARDAN YENI VERGI PAKETINE TEPKI   13:04   DIYARBAKıR-MARDIN ARASıNDAKI YANGıN... MARDIN TABIP ODASı`NıN ÖN RAPORU AÇıKLANDı  
 
     
 
 
image

Okunma : 573  Tarih : 18.11.2019  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan  Kara.

ÖĞRETMENLER GÜNÜNE DOĞRU

Her öğretmen öğrencisini, çocuğu gibi görür. Görmek zorundadır da. Bu yüzden, bir çocuk gelin gördüğünde veya bir çocuk gelin olma haberini aldığında, her öğretmenin; yüreği parçalanır, ciğerlerinden bir parça kopar.
  Aynı duyguları, tecavüz olayları yaşandığında da hisseder. Tecavüz suçlularından, biri ya da bir kaçı öğretmenlik diploması olan yaratıklar olduğunda ise öğretmenler, hiç suçları olmadığı halde utanırlar.
  Birkaç gün önce, sıklıkla “11-12-13-14-15-16-17 yaşındaki çocukların, aile baskısıyla evlendirildiği” dile getirildi. Hatta bu çocukların, “Kendi rızasıyla evlendiği” bile dillendirildi. Böylece; evcilik oynaması gerekenlerin evlendiğini, oyuncak bebeği olması gerekenlerin gerçek bebeklerinin olduğunu da öğrendik.
  Bu konudaki düşüncelerimi, bir kaç yazımda belirttiğim için yazımın kalan bölümünde, Öğretmenler Gününe değinmek istiyorum.
  Hepinizin bildiği gibi 24 Kasım, Mustafa Kemal Atatürk’ün, başöğretmenliği kabul ettiği gün.
  24 Kasım, 12 Eylül darbesinden birkaç yıl sonra “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaya başlandı.
  Aradan onca yıl geçmesine karşın öğretmenlerin ekonomik durumları, pek iç açıcı değil. Sendikal hakları olmakla birlikte, demokratik hakları yetersiz kaldı.
    Ayrıca, az önce de dikkat çektiğim gibi bu Öğretmenler Gününe, “Tecavüzcü ve tecavüz kapsamında ceza alan suçluların, tecavüz ettikleriyle evlenmeleri halinde cezalarının ertelenmesi veya affedilmesi” tartışmalarından hemen sonra girdik.
  “Bir toplumun gelişme düzeyi eğitime, öğretmene ve kadına verdiği değerle ölçülür” diye bir söz var.
  Eğitim sistemimiz, birey olma bilincinden çok bilgi yüklemeye elverişli bir sistem.
  Öğretmenlerimizin hem sayısı, hem de eğitim araç ve gereçleri yetersiz. Mesleğe başladıklarındaki donanımları da, genellikle normalin altında kalıyor. Genç meslektaşlarımıza, öğretmenlik pratiğinden çok kuru bilgi veriliyor çünkü.
  Koca dayağından bıkıp baba evine gittiğinde ailesi tarafından, töreleri gereği göz açtırılmayan veya öldürülen kadınlarımız var.
  Kocası tarafından, sokak ortasında, “Kendisinden ayrıldığı” “Başka birisiyle evlendiği” ya da “Baba evine sığındığı” için öldürülen kadınlar da var.
  En yakınları tarafında tecavüze uğrayan kadınlar var. Hatta babası, ağabeyi ve amcası tarafından tecavüze uğrayan kız çocukları var. Buna, tecavüze uğrayan birkaç aylık bebekleri de ekleyince; eğitime ve kadına verdiğimiz değer ortaya çıkıyor.
  “Eğitime, öğretmene ve kadına verilen değer” ile “Ülkemizin gelişmişlik düzeyini” göz önünde bulundurunca, kendi kendime “Maşallah, ülke olarak her şeye karşın iyi gelişmişiz” demeden edemedim.
   Öğretmen arkadaşlarımın, “Öyle bir tablo çizdin ki, ortada ne moral kaldı, ne de Öğretmenler Günü sevinci” dediklerini duyar gibiyim.
  “Geçenlerde, facebookta “Öğretmenlerin, öğrencileri dövdüğü zaman diliminde öğrenciydim. Öğrencilerin, öğretmenleri dövdüğü zaman diliminde öğretmenim” şeklinde bir paylaşım görmüştüm.
  Geçen yılki Öğretmenler Günü kutlamaları, 23 Kasım’da Kızılay Meydanı’nda toplanan öğretmenlerin yedikleri coplarla başlamıştı.
  O gün aklıma ilk gelen şey “Öğretmenler, çocukları dövmesin” diye sık sık söylenen söz oldu.
  Ardından “Yahu öğretmen de bir zamanlar çocuktu. Önce anne-babasından, sonra ağabeyinden-ablasından dayak yedi. Daha sonra mahalledeki kendinden büyük olan çocuklardan, okula başlayınca öğretmeninden dayak yedi. Üniversiteye gittiğinde arkadaşlarıyla kavga etti. Öğretmen oldu, öğrenci veya öğrenci velisinden, eylem yaptı, güvenliği sağlamakla görevli polisten dayak yedi.
  Bu kadar dayak yiyen birinin öğrencilerini dövmemesi mümkün mü?” diye düşündüm. O günden beri de düşünürüm.
  Yanlış anlaşılmasın, öğrenci döven veya öğrencilerin dövülmesini savunan bir öğretmen değilim. Yalnızca “Durum bu” demek istedim.
  Öğretmenler Gününe, böylesine karışık duygular içerisinde girmiş olsam da, başta başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve öğretmenlerim olmak üzere; gelmiş geçmiş tüm öğretmenlerin gününü en içten dileklerimle -şimdiden- kutluyorum.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 








 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA