Arslanköy’de çoğunlukla güz aylarında, düğün öncesi, davetiye ile birlikte bir küçük hediye paketi alırsınız.
Bu paketi merakla açarsınız. İçinden düğün sahibinin size gönderdiği ,bir hediye de çıkar.
Bu hediye, davet edilenin yaşı, cinsiyeti ve toplumsal statüsüne göre; başyazması, seccade, masaörtüsü, elbezi,havlu, gömlek, mendil vb olabilir.
Çıcukluğumda, evlenecek çağa gelen genç kızlar ve ailesi, köyde uzun kış aylarında “okuntu”yu kendi el emeği göz nuru örerek veya dantellerle işleyerek hazırlarlardı.
Ancak günümüzde artık, bunun yerine hazır alınan havlu, gömlek vb hediyeler paketlenerek davetiye ile birlikte gönderiliyor.
“Okuntu” ile düğüne davet edilenler, bir anlamda düğüne gitmek durumundadır.
Eskiden köyde üçgün-üç gece kına geceleri ile yapılan düğünler, günümüzde mevsim ve hava şartlarına göre, ya Arslanköy’de açık havada, veya Mersin’de bir gece kiralanan salonda çoğunlukla aynı gecede “kına ritüeli” ve ardından “atkı” ile yapılmaktadır. “Atkı” merasiminde (veya kentdeki ismiyle takı) da düğüne gelen davetliler tarafından, evlenecek gençlere, ekonomik güçleri ölçüsünde altın, para, ev eşyası katkısı yaparlar. Takı merasiminden farklı olarak, “atkı”da katkı veren kişinin ismi, yaptığı katkının türü ve miktarı, atkı merasimini yürüten kişi tarafından mikrofonla aynı anda anons edilir.
Bu merasim , düğün yeri veya salonun ortasında, yeni evli çiftlerin yanyana oturduğu masanın önünde yapılır.Atkı merasimi sırasında toplanan para veya altın, düğün sahiplerinin güvendiği kişiler tarafından herkesin huzurunda dikkatle sayılır ve tasnif edilir.
Yeni evli çiftlerle, bir tür dayanışma örneği olan atkı merasiminde, anonsu yapan kişinin bu konudaki “becerisi” atkı ‘ya katılımı ve toplanacak atkıyı artırır. Atkı merasimi tamamlanınca toplanan para veya hediyelerin tamamı davetlilere anons edilir. Genellikle, atkı merasimi sonrasında davetliler, gençleri ve ailelerini tebrik ederek düğünden ayrılırlar, o nedenle atkı merasiminin zamanlaması da önemlidir.
Arslanköy’ün geleceği açısından çok yıkıcı etkileri olan ” 1946 Hadisesi” nden beri, siyasi ayrışma nedeniyle kahvehanelerini bile ayırmış olan Arslanköylüler,  okuntu gönderme,düğünde, atkı merasiminde ve cenazelerde hiç bir ayrım yapmadanbiraraya gelirler ve çok güzel bir dayanışma örneği sergilerler.
Bu nedenle “okuntu gönderme” ve “atkı merasimi” Arslanköy’ün dayanışma ruhunu atakta tutan en önemli geleneklerden biridir.