Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında kutlanan 'İtfaiye Haftası' etkinlikleri kapsamında itfaiye personeli ile Orkide Restoran’da düzenlenen yemekte bir araya geldi.
“Hayatınızı az riske ederek olaylara müdahale etme şansınız her geçen yıl artıyor”
İtfaiyeciliğin doğası gereği zor bir iş ve görev alanı olduğundan bahsederek konuşmasına başlayan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Görevde olduğunuz zaman ailelerinizin hep eli yüreğinde. Çünkü insan hayatına, afete, yangına, herhangi bir olumsuzluk karşısında kurtarma çalışmalarına müdahale ediyorsunuz. Kendi hayatınızı riske ederek bunu yapıyorsunuz. Tabii her geçen yıl dünyada birçok alanda olduğu gibi sizlerin de çalışma alanında bir takım yenilikler oluyor. Hayatınızı daha az riske ederek olaylara müdahale etme şansınız her geçen yıl artıyor. Yani çağın ruhuna uygun alet, ekipman desteği yapabilirsek, eğitiminizi iyi verebilirsek, her anlamda müdahalelere hazır hale getirebilirsek, hem yaptığımız müdahalelerde başarı oranımız artar, diğer taraftan da kendi can güvenliğimizi de birinci derecede emniyete almış oluruz” dedi.
“Bir belediye başkanı çağın gerisinde kalmışsa iyi bir belediye başkanı değildir”
İnternet ortamına girildiği zaman, itfaiye çalışanları ile alakalı dünyanın her tarafından bu işin nasıl yapıldığı ile ilgili görsellere kolaylıkla ulaşılabildiğini dile getiren Başkan Seçer, “İşte biz o görselleri, o bilgileri okurken kendi içimizde bulunduğumuz şartlardan utanmamamız lazım. Tabii ki bir utanç varsa, sorumlusu bu kurumun başındaki belediye başkanıdır. Yani hala çağ dışı birtakım alet, ekipmanlarla itfaiye erinin olaylara müdahalesine seyirci kalıyorsa, bir belediye başkanı çağın gerisinde kalmışsa, iyi bir Belediye Başkanı değil. Bir belediye başkanı çağa uyabilen yöneticidir. Hep daha iyiyi arayan, daha iyiyi bulan, daha iyiyi şehrine uygulayan belediye başkanı iyi bir belediye başkanıdır. Görevini en iyi şekilde yapan, hiçbir siyasi düşünceyle karar almayan, bu tip fikirlerle, beynini, gönlünü zehirlemeyen insan iyi bir belediye başkanıdır” şeklinde konuştu.
“Sokakta huzur yoksa ülkede herkes birbirine hakaret ediyorsa bunun sorumlusu bizleriz”
Seçer, hedeflerinin Mersin’i daha çağdaş, modern ve yaşanabilir bir kent haline getirmek olduğunu sözlerine ekleyerek, “Biz muazzam bir kent yaratalım. Çağdaş, modern ve yaşanabilir, herkesin eşinin, aşının, ekmeğinin olduğu, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, yüzümüzü kızartacak hadisenin, olayın yaşanmadığı, pırıl pırıl, mis gibi gülen, güldüren, mutlu olan bir kent yaratmaya çalışıyoruz. Bu iddia ile geldik. Burası hizmet alanı. Burayı başka bir alan olarak gören siyasetçiler yüzünden bu memleket bu durumda. Eğer hala bu ülkede insanlar yarınlarına, geleceklerine umutla bakamıyorsa, çocuğunun geleceğinden endişeliyse, çocuğu üniversiteyi bitirmiş, depresyonda, iş bulamıyorsa, evinde huzuru yoksa, sokakta huzur yoksa, ülkede herkes bağırıyorsa, herkes birbirine hakaret ediyorsa, bunun sorumlusu bizleriz. Bu yanlış gidişi düzeltmek için geldiğimizi bilmenizi istiyorum” diye belirtti.
“Ben Atatürk devrimcisi bir adamım”
Başkan Seçer, her zaman ifade ettiği gibi kafasının arkasında gizli bir ajandası olmadığının altını çizerek, “Ben dönüşümcü bir adamım, daima toplumların dönüşümünden, deviniminden, devrimden yanayım. Ben Atatürk devrimcisi bir adamım. Ben milliyetçi bir adamım. Bu bayrak kimsenin ipoteğinde değil. Hele ki ırksal milliyetçilik yapanların hiç değil. Bu bayrak hepimizin, herkesin cebinde aynı kimlik var, kimse kimseden üstün değil. Bu konuda kimse de ahkam kesmesin. Hele benim kurumumda hiç kesmesin. Bu ülkede herkes insan evladı. Her insanın ırkı, dili, dini, etnik yapısı onun onurudur, şerefidir. Biz iç içe geçmişiz. Ailemizde Türkiye'nin bütün mozaiklerini görebiliyoruz. Doğu’dan gelin almışız, Karadeniz'e gelin vermişiz, Ege'den damadımız var, Orta Anadolu'dan eniştemiz var. Bir renk cümbüşü. Bu kültür dünyanın çok az topraklarında var. Çünkü dünyada böyle kadim kültürler çok yoktur. Onun için bu topraklar örnek gösteriliyor” ifadelerini kullandı.
“Bizim çalışmaya ihtiyacımız var, ben 7/24 çalışmak zorundayım”
31 Mart seçimlerinde olduğu gibi vatandaşların Türkiye’de hiçbir dönem bir belediye başkanına bu kadar umut bağlamadıklarını dile getiren Seçer, “Bizim çalışmaya ihtiyacımız var. Onun için ben 7/24 çalışmak zorundayım. Ben bu vebal altında yaşayamam. Bu dönem Türkiye'de hiç bir dönem olmadı. Cumhuriyet tarihinde, hiçbir yerel seçim bu kadar konuşulmadı, hiçbir belediye başkanına bu kadar umut bağlanmadı. Buradan yola çıkarak sizlere de çok iş düşüyor. Ben belediyeyi sizlerle beraber yöneteceğim, bir başıma yönetme imkanım yok. Anamur’dan Tarsus'a kadar itfaiye, zabıta, çevre koruma, tarım görevini yapacak” diye konuştu.
“Biz çalışmak zorundayız”
Hiçbir zaman gayri ahlaki bir işin altına imza atmayacağını vurgulayan Seçer, “Yolsuzluk yapan belediye başkanı, etrafına menfaat sağlayan belediye başkanı hırsız oluyor da, iş yapmadan maaş alan eleman hırsız olmuyor mu? O da emek hırsızı. Bunları yapmayacağız. Ben belediye başkanınız olarak gayri ahlaki bir işin altına imza atarsam, siz de her şeyi yapma hakkına sahipsiniz. Ama ben yapmıyorsam size de yaptıramam. Babamın oğlu da olsa affedemem. Biz çalışmak zorundayız. Ülkenin artık kredisi yok. Gideceğimiz bir nokta kalmadı. Ya düzeleceğiz, ya düzeleceğiz. Ya iyi şeyler yapacağız, ya iyi şeyler yapacağız. Buna da canı gönülden inanıyoruz” dedi.
“Yeni gelecek elemanlar belediye başkanın partilisi olduğu için gelemez”
İtfaiyenin önemli eksikleri olduğunu ve bunların başında da insan kaynağının geldiğini sözlerine ekleyen Seçer, “Bu hem sayı açısından, hem de kalifiye eleman açısından var. Sizlerin sürekli eğitime ve bilgilendirilmeye ihtiyacı var. Yeni gelecek elemanlar belediye başkanının partilisi olduğu için, daha yüksek maaş aldığı için gelemez. Buna izin veremem. Benim partilim buradan fazla maaş alacak diye, ben evi yanan ailenin sabisinin, çocuğunun günahına giremem. Beni anlayışla karşılayın. Arkadaşlarımız yeni eleman alacak. Ben talimatı verdim. Bunun yolu, yöntemi, kanunu, nizamı var. Bu kadroları bu şekilde yenilemek zorundayız. Bu kente de bu yakışır. Türkiye'de bizi fersah fersah geçen kentler var. Bizim durumumuz ve gelirimiz daha iyi” şeklinde konuştu.
“Çok ciddi borçlar, israflar var, bunları tedavi ediyoruz”
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin çok güçlü bir belediye olduğunu dile getiren Seçer, “Bakın bütün belediye başkanları haklı olarak ağlıyor, canları yanıyor. Bizim canımız yanıyor ama benim hiç ağladığım görülmedi. Tamam sorunlarımız var ama hiçbir personelim bugüne kadar maaşını eksik ya da geç almadı. Benden önce de böyleydi. Elbette ki bizim de yönetim kabiliyetimiz ama belediye güçlü bir belediye. Her şeye rağmen. Çok ciddi borçlar, çok ciddi israflar var, hep bunları tedavi ediyoruz. Ama geliri olan, güçlü, itibarı olan bir belediye çalışanı olduğunuzu, benim de böyle bir belediye başkanı olduğumu ya da böyle bir belediyenin başkanı olduğumu unutmamam lazım” ifadelerini kullandı.
“Mersin, süratle yapılaşıyor”
İtfaiyenin bütün eksiklerini tamamlayacaklarını ve teknik olarak da bunların çalışmalarını yapacaklarını ifade eden Seçer, “Mersin, süratle yapılaşıyor. Çok katlı binalarımız var, onlara müdahale edecek imkanımız yok. Çok geniş bir alan. % 52'si orman alanı. Bu hinterlandı benden iyi biliyorsunuz. Bir uçtan bir uca 300 kilometreden fazla bir mesafe. Araç desteğine ihtiyaç var. Her noktada malzeme, alet, edevat, araç takviyesini yapacağız. Bu konuda bütçede her türlü fedakarlığı yaptım. Yeni bütçede de bunu koyduk. Kullanacağınız malzemelerden, giysilerinize kadar verdiğim talimat her şeyin en iyisi olmak zorunda. İtfaiyenin böyle bir yapıda olması lazım. Bunların hepsini tamamlayacağız. İtfaiye bütün alet, edevatı, personeli ile çok kısa süre içerisinde arzu ettiğimiz noktalara gelecek” diye belirtti.
“Herkes kendini güvencede hissetsin”
Sözlerini işinde ve ekmeğinde olan hiçbir personeli ile sorunu olmadığını ifade ederek sonlandıran Seçer şunları kaydetti:
“Benim işinde, gücünde, ekmeğinde, ailesinde olan hiçbir personelimle zerre kadar sorunum olamaz. Ben o insanların abisi, babası, kardeşiyim. Beni nasıl sayıyorlarsa öyle saysınlar. Kendilerini de güvencede hissetsinler. İnşallah gelecek yıllar çok daha güzel şeyler konuşulur. Her anlamda güçlenen bir itfaiye teşkilatımız olur. Ülkemiz, Mersinimiz çok daha iyi noktalarda olur.”
Seçer, konuşmasının ardından, geçtiğimiz Haziran ayında Tunceli Ovacık'ta Munzur Çayı'na düşen Engin Eroğlu'nu kurtarma çalışmalarına katılan ve son 1 yıl içerisinde emekli olan itfaiye personeline plaketlerini takdim etti. Ayrıca gönüllü itfaiyeciler tarafından da Başkan Seçer’e çiçek hediye edildi.